Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Aralık '11

 
Kategori
Güncel
 

Ruhsatlı ve ruhsatsız silah kullanmak yasaklanmalıdır

Ruhsatlı ve ruhsatsız silah kullanmak yasaklanmalıdır
 

Hem halkta hem de devlette silah olmaz. Bu, devletin halkı koruyamadığını gösterir. Oysa bugün Türkiye’de 20 milyon kişide silah olduğu söyleniyor. Asker, polis 1 milyon güvenlik gücü olan bir ülkede 20 milyon kişinin kendilerini korumak amacıyla silah taşımaları devlet adına utanılacak bir durumdur.

Devletin halka silah kullanma izni vermesi ise cehaletten de öte garabet. Ruhsatlı silah kandırmacısı insanları ikna etmeye yetiyor. Ama çocuklar bu silahlarla ölüyor. Benim bir yakınım devletin verdiği silahla ölsün, öldürülsün AHİM nezdinde milyon dolarlık tazminat davası açarım.

İnsanları anlamıyorum. Bir kişi kalkıp da bu nedir kardeşim demiyor. Maganda kurşunuyla çocuğu ölen kimseye acımıyorum. Çünkü bu adam devletin silah dağıtmasına tepki göstermiyor. Dağıtılan o silahla kendi çocuğu ölüyor. Suçsuz günahsız yavruya üzülüyorum tabi ki.

MKE’nin stoklarını tüketmek ve ruhsat harcı için devlet silah izni veriyor. Yani amaç gelir sağlamak. Çocukların ölmesinin karşılığında hazineye girecek üç beş kuruş. Yazıklar olsun! Ateşli silahlar hakkındaki kanunda yer alan kullanma şartları ve kısıtlamaları insanlar tarafından yeterince bilinmiyor. Bilenler de üzerinde düşünüp değerlendirmiyorlar.

Silah kullanma diye bir özgürlük olamaz. Böyle bir özgürlük talebinde bulunan T.C vatandaşı varsa dağlarda ayıların yanına gitsin.

Ancak bir taraftan da güvenlik endişesiyle silah taşıyorsa halkımızın suçu yok gibi. Çünkü her türlü silahla donatılmış 1 milyon asker ve polisin ülkede güvenliği sağlayamadığını herkes görüyor.

Türklerdeki şu manyak üçlü”at-avrat-silah” anlayışı, yani töreler nedeniyle de insanlarımız silah taşıyorlar. Türk töresi silahı emrediyor, öngörüyorsa ben bu törenin içine tüküreyim. Silah taşı diyen töre mi olurmuş.

Bir Karadeniz efsanesi var. Karadenizli vatandaşlarımız silahsız yapamazlarmış. Silahı çok severlermiş. Hiç kimse kusura bakmasın. Hem silahı hem de yaşamayı severim diye bir felsefe yok. Seçimlerini yapacaklar. Ya silah, ya hayat. Sizlerin öpe okşaya imal ettiğiniz silahlarla ülkemin insanlarının ölmelerine izin veremem. Silahta inat edecekse hiçbir Karadenizli bana destek vermesin.

Silahsızlanma kampanyaları mendil ıslatan gözyaşı edebiyatı sahiplerinin sıkça başvurdukları bir yol. Maganda kurşunuyla bir çocuk ölse gazete köşelerinde yazılar, TV’lerde tartışmalar, sanatçıların protestoları gündemi dolduruyor. Çocuğu toprağa verdikten sonra sabahların sultanı kaldığı yerden oynamaya devam ediyor. Ta ki yeni bir çocuk ölünceye kadar.

Silah, savaşın, yok etmenin, yok olmanın aracıdır. 20 milyon kişinin elinde silah olursa elbette güvenliği sağlayamazsın. Aslında devletin de bugün ülkede güvenliği sağlama diye bir amacı yok zaten. Böyle bir amacı olsa halka kendi eliyle silah verir mi?

Bu ülkenin katilleri, hırsızları kirli amaçlarını gerçekleştirmek için silah taşımak zorundalar. Peki ya sen niçin taşıyorsun?

Bizim bir köylümüz vardı. Fakirdi ama havasından geçilmiyordu. Bu aptal adam yemeye ekmeği yokken evindeki sahip olduğu bir tek ineğini satıp oğluna tabanca aldı. Ve oğlu bu tabancayla 3–5 yıl sonra bir gün tarlada 15 yaşında gencecik aslan gibi bir delikanlıyı öldürdü. İşte cehalet işte sonucu. İnsanlar cahil olabilir, bilgisiz olabilir ama devleti yönetenlerin bilgisiz olması, akılsız davranması kabul edilemez.

 Babasının silahıyla kendisini vuran gençler, senede bilmem kaç kişinin ölümüne sebep olan magandalar, işlenen cinayetler, arazi kavgaları, düğün canavarları… Ülkemizde meydana gelen ve her gün 50–100 kişinin ölümüne neden olan olayların en az yarısı bu çarpık yapı yüzünden olmaktadır.

Bu nedenle gerek ruhsatlı gerekse ruhsatsız silah bulundurmak, kullanmak yasaklanmalıdır. Halkın elindeki silahlar tek tek toplanmalıdır.

Ayrıca devletin halkla karşı karşıya gelmesi veya iç savaş durumunda bu büyük silahlı kitle yüzünden ülke güvenliği asla sağlanamayacaktır.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..