Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Temmuz '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ruhsuz ve sevgisiz mesajlar...

Ruhsuz ve sevgisiz mesajlar...
 

Şimdi her şeyimiz acele! Hiçbir şeye vaktimiz yok! Her şey hazır, cümleler bile!Bizim olmayan cümleler, sevgisiz, ruhsuz!

Bugün kandil. İslam âleminde Recep ayının ikinci günü Regaip Kandili olarak kutlanıyor. Kur’an kandillerden söz etmiyor. Kur’an’da bahsedilen tek kutsal gece Kadir Gecesi’dir.

Kandiller güzeldir, manevi yönden insanın güçlendiği ender gün ve gecelerdendir.

Kandiller birbirimizi hatırlamamız için birer vesiledir. Tıpkı bayramlarda ve diğer özel günlerde olduğu gibi.

Acaba özel günlerde ailemizi, akraba ve dostlarımızı nasıl hatırlıyoruz?
Şöyle mi?

- “Uzun zamandır aramamıştım bu günde filanca gün, aramam lâzım yoksa ayıp olur !“
- “Bugün filanca gün, filanca kişiye bir gitsem ama o kadar yorgunum ki!”
- “Hay Allah bugün filanca gün, filanca kişiye bir telefon edip hatırını sorayım!”
- “Bugün filanca gün, filanca kişiye şimdi telefon açamam uzun konuşur en iyisi ben cepten bir mesaj atayım hem gönlü olur!”
- “Cepten bir mesaj göndereceğim ama acaba ne yazsam?”
- “Cepten değil de internetten mesaj atsam daha iyi olur, hem oradan güzel resimli mesajlarda gönderebilirim!”

Evet, işte biz toplum olarak bu hale geldik.

Ailemizi, eşimizi, dostumuzu aramıyoruz, onları ziyarete gitmiyoruz. Her seferinde bir bahane uyduruyoruz.
Bayramlar tatil günleri oldu.
Evimizde oturmuyoruz.
Misafir odalarımız yok, misafir şekerlerimiz de!
“Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır” sözünü hatırlamıyoruz.
Kahve içmeye gideceğimiz dostumuz kalmadı!

Kahve de kaybolmak üzere, şimdi starbucks kafelerde espresso, capuccino ve bilmem hangi ülkenin bilmem hangi içeceğini yudumluyoruz.

Evlerimizi kapattık!

Ailemize, eşimize, dostlarımıza söyleyeceğimiz sözler, yazacağımız cümleler tükendi, hatırlamıyoruz.

İnternet sitelerinde ki hazır mesajları, kalıplaşmış cümleleri, resimleri toplu mesaj! halinde gönderiyoruz; hiç kimseyi ayırmadan!

Oysa ki bizim kartpostallarımız vardı, dolma kalemlerimiz!
Tatlı bir telaşımız vardı; Hangi kartpostalı alsam?
Kişiye özel kartpostalları özenle seçerdik ve yazacağımız cümleleri uzun uzun düşünürdük.
Hasretimizi, sevgimizi, saygımızı dökerdik o kartpostallara, mektuplara ve belki de gözyaşlarımızı!

Şimdi her şeyimiz acele! Hiçbir şeye vaktimiz yok!
He şey hazır, cümleler bile!
Bizim olmayan cümleler, sevgisiz, ruhsuz!

 
Toplam blog
: 516
: 1080
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

1955 Ankara doğumluyum. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. İstanbul'da uzun yıllar..