Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mayıs '09

 
Kategori
Deneme
 

Ruhumuzdaki Kelepçe

Ruhumuzdaki Kelepçe
 

Nazım Hikmet hiç tanımadığımız insanlar için ölmekten söz eder:
(...)
"Yaşamayı ciddiye alacaksın
yani, o derece, öylesine ki
mesela, kolların bağlı arkandan, sırtın duvarda
yahut, kocaman gözlüklerin
beyaz gömleğinle bir labaratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel, en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde."*

İnsanlık denen duygu böyle bir şey olmalı... Oysa biz, dünyanın ne kadar kötü olduğunu sürekli yinelerken yaşamımız boyunca kaç kişiye karşılıksız, menfaat gözetmeden bir iyilikte bulunduğumuzu hiç sorgulamayız. Sevgisizlikten yakınırken, komşumuzdan küçük bir tebessümü esirger; çocuklara, hayvanlara, doğaya eziyet ederiz.

Bu hoyratlığımız, sevmesini bilmediğimizden mi, içinde yaşadığımız zaman dilimi tüm insani değerlerimizi yitirmemize sebep olduğu için midir?

Aslında hırslarımız, beklentilerimiz, öfkemiz, içimizdeki kötülüğe yenilişimiz hep o kuytularımızdaki tanrıyı reddedişimizdendir. Her insanın bir tanrı olduğu gerçeği çok ağır gelir bize. Salt iyilikle yüklü bir yüreği taşımanın zorluğuyla olsa gerek hep kötülüğü kelepçeleriz ruhumuza....

İçimizdeki iyiliği-tanrıyı- yok etmeye çalışarak, kötülüğün emrine girmeye bu heves neden?

Neden tanrıyı değil de şeytanı tercih eder olduk?

İnsanlığını yitirmiş kişilerle dolu bir dünyada hala iyi insanların olduğuna inanmak isterken; başı kesilip parçalanan Münevver geliyor aklıma...ve Mardin'de taranarak öldürülen masum insanlar... ve de bunlar gibi niceleri...

Tanıdığımız insanları elimiz titremeden öldürürken, tanımadığımız insanlar için ölmenin ne yaman bir çelişki olduğunu düşünüyorum. Yaşamak ve yaşatmak varken, ölmenin ve öldürmenin yanlışlığını düzeltmenin bir yolu olmalı.

Her şeye rağmen iyi insanların olduğuna ve böyle bir düşüncenin aydınlığına sığınmak istiyorum. Belki böylece önümdeki karanlıktan sıyrılıp kendime yeni ütopyalar yaratabilirim.

Bu kadar iyimser olmak iyi bir şey mi, bilmiyorum...
Sanırım, onca kırılmışlığımın nedeni de bu olsa gerek!






Not:
"Başarısızlık ve felaketlere rağmen hayata karşı güvenlerini sonuna kadar saklayabilen iyimser insanlar, daha çok iyi bir anne tarafından büyütülmüş olanlardır;" ** sözünü anımsayarak, bu Anneler Günü sabahında annemi rahmetle anıyorum... Tüm annelere saygılarımla.





* Yaşamaya Dair
** Andre Maurois
 
Toplam blog
: 235
: 2079
Kayıt tarihi
: 26.09.07
 
 

Burada yazarken kim olduğumuzun, ne olduğumuzun bir önemi olmadığını düşünüyorum. Önemli olan yaz..