Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ağustos '07

 
Kategori
Ruh Sağlığı
 

Ruhun bekleme solonundaki büyü

Ruhun bekleme solonundaki büyü
 

Gönderildiği ruh burası diye düşündü ve kıvrıla kıvrıla yerleşti bekleme salonundaki koltuğa. En ihtişamlı renklerine bürünerek, sokmayı bekleyen bir yılan gibi avını gözetlemeye başladı. Onun en zayıf olduğu anı kollayarak ilk önce beynini ele geçirip, sonrada tüm yaşamına akıtacaktı huzursuzluk zehirini. Zaten bir müddet sonra da geri dönülemeyecek bir maceranın planlayıcısı olacaktı hükmettiği ruh. Onun için, karşısındakinin kolay kolay herşeye inanan, bilinmeyenden çekinen ve birazda dayanağı olmayacak kadar beyni yıpranmış olması her zaman istediği özelliklerdi. Onun frekansına girmesi için onu iyi tanıması gerekiyordu. Bu bilgilerin tümünü zaten gönderici bedenden almıştı. Onun ruhuna yapıştığı zaman, en iyi yardımcısının da onun olacağından emindi.

Kapı aralandı ve gözleri kamaştıran bir ışığın dışarı süzüldüğünü farketti. Bu sefer işinin biraz daha zor olduğunu düşündü kötü enerji. Işığın arkasındaki bedenin etrafında inanç kalkanı olduğunu gördü ve geriledi korkuyla. Duaların sıcaklığı ve kutsal ahengin enerjisi onu eritmeye başlamıştı adeta. Beklemeliyim diye düşündü. Fakat duyduğu ilahi bir müzik ve derinden gelen ve anlayamadığı titreşimler onun geri gitmesi gerektiğini anlatıyordu ona. Hiç bu kadar kendine güvenen ve inancı kuvvetli bir ruha rastlamadığını düşündü çaresizce. Yinede şansını denemeliydi. Görevi onun ruhuna girip bedenini ve yaşamını mahvetmekti.

Sönmekte olan bir alevin tekrar parlaması gibi hedefine doğru harekete geçti aniden. Karşısındaki bedenin ve onun beyninin en hoşlanacağı renklerde bir atmosfer yaratarak genç ve muhteşem güzellikte, cinsiyeti ayırdedilemeyecek kadar etkili bir hayal ile girmeye çalıştı ruhuna tekrar. Kapı açıldı ve süzülüverdi yavaş yavaş beynin en karşı konulamayacağını bildiği merkezine. İçeride de inanılmaz bir ışık vardı dışarıdaki gibi. Emanet aldığı bütün sıkıntıları içine yaymaya başladı içine girdiği bedenin. İçerdeki ışık yavaş yavaş kararmaya başlamıştı. Tam istediği gibi loş bir ortamdı. Avını sersemletmeye devam etti büyük bir hırs ve inatla. Uyumak ve uyumamak arasındaki ince çizgide ise beynin görüntü merkezini ele geçirip, onu korkutarak kendine bağlayacak bir senaryonun yönetmenliğini yapıyordu içine girdiği ruhun yardımıyla.

Artık görevinin bittiğine inanarak, bundan sonra yapacağı ziyaretlerle son darbeyi vurmanın çılgın hesabı içindeyken bir anda müthiş bir silkinmenin sarsıntısıyla etrafının korkunç bir ilahi müzikle sallandığını farketti. Esir aldığına inandığı bedenin, dudaklarından dökülen sözlerin inanç rüzgarında savrulmaya başladığını hissetti. Biraz evvel bunalan ve sıkıntıdan kararan ruhun, korkmadan kötü enerjisinin en kuvvetli yerinden tutarak dualarla onu kaçamayacağı bir dansa davet ettiğini anlıyordu. Her taraf yeniden aydınlanmış ve artan sıcaklığın bu ilahi müziğin eşliğinde kötü enerjisini erittiğini farketmişti. Sağa sola savrulan parçalarının inancın ve Tanrı sevginin müthiş senfonisinde yok olduğunu hissediyordu. Bir anda onu gönderen sahibine dönme arzusu belirdi kalan parçalarının içinde.

Fakat bu ilahi ses ve onu yok eden bedenin kutsal inancı orada yok olmasını emredecek kadar pozitifti. Işık giderek artmış, ruhun bekleme salonunu ilahi müziklerin eşliğinde meleklerin dansına sahne oluvermişti bir anda. Büyüler ve gönderilen kötü enerjiler bekleme salonundaki Tanrı'nın hakimiyetindeki kutsal dansa dayanamamış ve yok olmuştu. Allah'ın sonsuz gücüne yaslanan, aklına beynine sahip olan iradesi kuvvetli ve kendine Allah'tan başka dayanak aramayan tüm ruhlar bu kutsal dansta, karşılarındaki güçler ne kadar kuvvetli olurlarsa olsunlar, kendilerine gönderilen kötü enerjileri yok edeceklerdir.

Burada gerekli olan sadece kötü enerjilerle nasıl savaşacağımız ve aklımıza nasıl hakim olacağımız bilgilerinin kullanma yöntemlerini öğrenmemizdir. Bu yardımlarıda, psikologlardan, kendini insanlığa adamış gerçek din adamlarından ve seçilmiş bazı kutsal ruhlardan alabiliriz. Hoca hoca dolaşarak, olur olmaz kişilere koşarak medet umanlar, geri dönülemeyecek ruhsal rahatsızlıkların kucağına atarlar kendilerini farkında olmadan. Unutmayalımki en iyi yardımı aracı kullanmadan alacağımız tek merkez Allahtır. İnancı kuvvetli ve bu tip kötü enerjilerin kendi bedenine yerleşeceğine inanmayan ruhlara, kesinlikle büyü ve benzeri kötü enerjiler yerleşemez.

METİN ÖZKAYA

 
Toplam blog
: 116
: 3217
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

İstanbul' da doğdum. Antikacı, saray restoratörü ve eksperim. Antika konusunda 50’ye yakın belgesel ..