Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Kasım '12

 
Kategori
Siyaset
 

Ruhun ölümü

Ruhun ölümü
 

 

“Demokrasi bir eğitim işidir. Eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse oligarşi olur. Devam edilirse demagoglar türer. Demagoglardan da diktatörler çıkar.” Eflatun

 

Öldürülmek için büyük gayret sarf edilen Cumhuriyet ruhuyla birlikte özgürlük, özgür düşünce, bağımsızlık ruhu da öldürülmek istenmektedir…

Kulluk, kölelik, ümmetçi bir anlayış sistemli olarak güçlendiriliyor…

Varlığımızın ve Türkiye Cumhuriyeti olarak tarih sahnesinde yer alışımızın çok önemli bir nedeni olan Cumhuriyet Bayramımızı bile coşkuyla kutlamamız engelleniyor…

Ülkemizi bugünlere getiren ve var  eden güç Cumhuriyet ruhuydu… Bu ruh,  bazılarına göre toplumda travma yaratmıştı… Cumhuriyetle birlikte ümmetçi anlayıştan özgür birey ve yurttaş olmaya doğru önemli adımlar atmıştık...

Artık ülkemiz padişahın mülkü değil, hepimizin ortak vatanıydı… Cumhuriyetin verdiği bu heyecan dalga dalga yayılıyor, her vatandaş ülkesi için bir şeyler yapmaya çalışıyordu… Bunun adı Cumhuriyet ülküsüydü…

Öğretmenler, memurlar, mühendisler, işçiler, profesörler, siyasetçiler kısaca tüm halk genç Cumhuriyete coşkuyla katkıda bulunuyorlardı… Bunun adı bir seferberlikti… Valiler kaymakamlar, öğretmenleri merdivenlerde karşılıyordu… Öğretmenler köylerde kendi okullarını kendileri yapıyordu… Herkes birine okuma yazma öğretmeye çalışarak cehaletten kurtulmaya çalışılıyordu…

Tamamıyla bize özgü olan Köy Enstitülerinin temelinde de Cumhuriyet ruhu vardı… Ne yazık ki; Bu ruh bazılarının hoşuna gitmedi ve süreç içinde bu ışık toplarının kapılarına da kilit vuruldu… Bu okullara geliştirilerek devam edilseydi, bugün demokrasimiz daha sağlıklı olurdu ve bugün yaşadığımız bu sıkıntıları yaşamazdık…

Köy Enstitülerinin kurucusu İsmail Hakkı Tonguç bu konuda bakınız neler söylüyor:

“Demokrasinin iki çeşidi vardır. Biri zor ve gerçek olanı, öbürü de kolayı, oyun olanı... Topraksızı topraklandırmadan, işçinin durumunu sağlama bağlamadan, halkı esaslı bir eğitimden geçirmeden olmaz birincisi, köklü değişiklikler ister. Bu zor demokrasidir ama gerçek demokrasidir. İkincisi kâğıt ve sandık demokrasisidir. Okuma yazma bilsin bilmesin; toprağı, işi olsun olmasın, demagojiyle serseme çevrilen halk, bir sandığa elindeki kâğıdı atar. Böylece kendi kendini yönetmiş sayılır. Bu, oyundur, kolaydır. Amerika bu demokrasiyi yayıyor işte. Biz demokrasinin kolayını seçtik, çok şeyler göreceğiz daha...”

Ruhsuzlaştırılan toplum tepkisizleşir, uyuşur, adamsendeci olur ve daha kolay yönetilir… Bugün ülkemizde bu yapılıyor… Koyun gütmekle ülkeyi yönetmeyi aynı kefeye koyan anlayış, toplumu koyunlaştırmak için her türlü çalışmayı yapıyor…

Sorgulamayan, karşı koymayan, tepki göstermeyen, hakkını aramayan, itaat eden bir nesil yetiştirmek için dinden medet umuluyor… Eğitimde yapılan ve yapılmak istenen değişiklilerin temel amacı da budur…

Demokrasiyi bir amaç olarak değil bir araç olarak görenler, ülkemizi despot bir anlayışa doğru götürmektedirler. Bunu da demagoji oyunlarıyla, takiyye oyunlarıyla ve şekil haline getirilmiş kâğıt ve sandık demokrasisiyle yapmaktadırlar… Cumhuriyetin kuruluşundaki ruhu yok etmek, öldürmek için verilen uğraşının temelinde de bu vardır…

Ülkemize büyük güç katan ve varlığımızın büyük nedeni olan Cumhuriyetin kuruluşundaki ruhun tüm engellere rağmen canlanmasını diliyorum… Bu canlanmanın ilk önemli göstergesi de halkımızın Ankara Ulus, Anıtkabir ve ülkemizin çok önemli bölümünde yoğun katılımlı Cumhuriyet Bayramı kutlamalarıydı…Cumhuriyet ruhunu öldürmeye çalışanlara karşı bir birlik ve güç oluşturmanın zamanıdır…Yoksa yarın çok geç olabilir…

    

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..