Ruhunu ve bedenini dinlendirecek mekan Lila motel.

Bu gün size alternatif bir tatil mekanından bahsedeceğim. Sizlere önerebileceğim bir butik motel yani Lila motel. Adı gibi kendide Lila ağırlıkta olup insanı gençleştiren bir mekan.

Küçükkuyu Assos arasında yer alan Lila motelde tatilime devam ediyorum. Burası tam işkolikler için hazırlanmış bir cennet köşe. Abartılı hiç bir şeyi yok. Sakın bana hareket lazım eğlence lazım diyorsanız kesinlikle uğramamanızı söylerim sizlere. Ama kafanızı, ruhunuzu dinlemek istiyorsanız. Yeniden doğmuş gibi hissetmek istiyorsanız eğer , işte bu yer aradığınız mekan derim.

Latin ve cazın en yumuşak namelerine, denizin sesi eşlik ediyor. Yabancı başka ses duyamazsınız kuşların ötüşlerinden başka. Tatlı tatlı esen meltemler sarıyor dört bir yanınızı.

Her şeyin dahil olduğu bol yıldızlı otellerde ilk sizi karşılayan bir sürü kalabalık ve formalitenin yerini burda, sizi güleryüz ve insana saygı karşılıyor. Bununla beraber gelen hizmetten dolay kendinizi önemli hissetmeniz. Motelin sahibi bayan Lilian misafirleri ile bire bir ilgilenip hoşgeldiniz diyor. En ufak bir talebinizi yerine getirmek için güleryüz ve sabır ile ilgileniyor. Boş insan kalabalığı yok. Nede kulağınızı tırmalayan ses yada müzik yok. Tamamen doğanın koynunda mest olmuş vaziyette yaşamın tadına varıyorsunuz.

Burası o kadar hoşuma gitti ki sizlere biraz daha detaylı bahsetmek istiyorum.. Verilen hizmette sınır tanımayan bu güzel insanlar her daim bizlere güzel bir tatil geçirtmek için uğraşıyorlar. Servis ve hizmetlerine lafım yok. Mutfak ekibi ve ustalarımız muhteşem. Bir de Ahmetimiz varki çok çalışkan bir liseli genç. Çanakkalede okuyor, yazlarıda burada çalışıp harçlığını çıkartıyor. Annesi mutfakta çalışıyor çok güzel pişiriyor yöresel otları.

Sabah oldukça zinde uyandım. Kazdağlarının o insanı sarhoş eden yeniden doğmasına sebep olan havası tüm bedenimi sarmıştı.

Sabahın yedisinde Balıklar ile beraber yüzdüm bu cennet koyda.

Ardından kraliçelere layık müthiş bir kahvaltı. Hepside bu yöreye ait doğal yiyeceklerden oluşuyor. Domatesinden salatalığına, tereyağından balına, zeytininden zeytinyağına, yumurtasından kızarmış ekmeğine, hepside birbirinden lezzetli.

Burda ki arkadaşlar ile tek kavgam "Bana bu kadar iyi bakmayın formumu koruyamam ayrıca alışırım tembelliğe" demem oluyor.

Akşam güneşin batışı ile sahildeki masalarımız hazırlanmış bizleri bekliyor.
Önce gün batımını seyrediyorsunuz kendinizi o güzelliğe kaptırarak.
Gün batımı ile masanıza geçiyorsunuz. Masada neler yokki ... yörenin otlarından hazırlanmış zeytinyağlılar , pilakiler, özel spesiyal mezeler tüm iştahınızı kabartıyor.

Günün batımı bir kere daha gösteriyor ki eşsiz bir cennete sahibiz.
Hafif bir müzik eşliğinde gecenin ilerleyen saatlerine kadar yemeğinizi yerken zevk ile sohbet ediyorsunuz. Hani büyük şehirlerde unuttuğumuz sohbet varya yüz yüze. Dertleşip, fıkralar ile güldüğümüz bilmem anımsıyabildiniz mi sohbeti. Nerde ise birbirimizin yüzüne bakmayı unuttuğumuz o güzel bakış ve sohbet. İşte onu yeniden keşfediyorsunuz burda. Burda size, bu güzel sohbetinize eşlik eden denizin dalga sesleri ve ayın deniz üzerindeki yansımaları.
Unutmuş olduğumuz sohbetin tadına varıyoruz bu güzel cennet köşede.

Burda kendime geldim. Asabi, alıngan halim yok oldu. Herşey daha makul görünüyor gözüme. Bu muhteşem Kazdağları insanı yeniden yaratıp, yeni baştan doğmasına neden oluyor. Boşuna tanrılar buraları seçmemiş.

Bundan sonra tatilin tek adresi bizim için bu otel olmuştur. Bunu sizler ile paylaşmak istedim. Çünki böyle bir mekan mutlaka bilinmeli.

http://www.lilamotel.com/