Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Şubat '09

 
Kategori
Tarih
 

Rus Çarına kafa tutan Türk kadını: SÜYÜM BİKE/3

Rus Çarına kafa tutan Türk kadını: SÜYÜM BİKE/3
 

Karadeniz'e inmek için Türkleri kırımdan geçiren korkunç IV.İvan-resim:Yıllarboyu Tarih dergisi


Süyüm Bike 11 Ağıustos 1551’de Kazan’dan ayrıldı. Gemilerle yola çıktıklarında, kendisini uğurlamak için nehrin iki yanında boynu bükük öksüzler gibi ilerleyen halkına bakarak ağlamaya başladı. (Onun bu durumunu Hadi Atlasi şöyle dile getirir:)

“Kazan! Ey kanlı, kaygulu şehir.

Başından tacın düştü, şimdi kul oldun.

Senin büyüklüğün geçmişte kaldı.

Nerede sevinçli günlerin?

Nerede iyi hatunların, kızların?

Hepsi yok oldu.

Yalnız onların ağlaması ve öksüzlüğü kaldı.

Sende bal ağaçları ve soğuk pınarlar vardı.

Şimdiyse onların yerine,

Kan ve gözyaşları akıyor.”


Züye’de bir gece kaldıktan sonra yola çıktılar ve 5 Eylül’de Moskova’ya vardılar. O tarihten itibaren Süyüm Bike için çocuk, vatan hasreti ve manevî işkencelerle dolu günler başladı…


Kazan Beyleri Şah Ali’yi başa geçirdiler. Böylece Şah Ali üçüncü kez Kazan’a han oluyordu. Kazan Hanı olmasına karşın, eskisi gibi IV.İvan’ın kuklasıydı. Şah Ali’nin davranışları karşısında şaşıran Kazanlılar; yaptıklarına, özellikle Süyüm Bike’yi gönderdiklerine çok pişman oldular. Yaktıkları ağıtlarda duygularını şöyle dile getiriyorlardı:


Bir zamanlar Hatunlu ulustuk,

Hatunumuz hani?

Kime çalışıyoruz biz şimdi?

Düşmanla koşut Şah Ali.

Süyüm Bike Hatun,

Bizim namusumuzdu.

O şimdi düşmanın elinde tutsak,

Vatanından, sevdiklerinden uzak.

Moskofun boyunduruğu aslında,

O’nun değil, bizim boynumuzda.


Süyüm Bike’nin tutsaklığı bir kadının değil; kendilerinin, bir ulusun tutsaklığıydı gerçekten... İşledikleri hatanın korkunçluğunun farkına varan Kazanlılar, o zaman Nogaylar arasında bulunan Astırhan şehzadesi Yadigar Muhammed’i çağırarak, Şah Ali’yi kovdular. Süyüm Bike’ye yaptıklarının acısıyla, Ruslara karşı kanlarının son damlasına kadar savaşacaklarına ant içtiler.


IV.İvan Kazanlıların bu davranışlarına karşı çok içerledi. Kendisine sığınan Şah Ali’nin yaptığı iyilikleri düşünerek, Onu Süyüm Bike ile evlendirdi. Süyüm Bike vatan haini bildiği ve sevmediği bu adamla hiç geçinemedi. Bazı kaynaklar O’nun Şah Ali ile gerçekten evlenmediğini, yanına yaklaştırmadığını yazarlar.


IV.İvan büyük bir orduyla Kazan’ı kuşattı. Kırk günlük kuşatma sonunda iç kaleye girebildi. Asıl savaş iç kalede oldu. 30.000 Kazanlı, 3000 Nogay ve yaklaşık 15.000 atlıya karşı; 150.000 Rus askeri ve 150 top ile İngiliz mühendis Butler’ın kumandasındaki Batılı teknisyenler, son yöntemlerle savaşıyorlardı.


Kazanlılar kan avuçta savaştı,

Son kişiye dek tümü kahramandı.

Hainlerin sürdüğü korkak damgasını,

Kanlarıyla yunup şanını kurtardı.


Fakat Batının üstün tekniği ve Rusların korkunç saldırılarına dayanamadılar. Duvar altına açılan lâğımların barut fıçıları ile patlatılmaları sonucunda açılan gediklerin en büyüğü kapatılamayınca, Ruslar iç kaleye girdiler. Sokak savaşlarının yanısıra çıkan yangınlar ortalığı karıştırdı. Yadigar Muhammed Han ve etrafındakiler yaralanarak tutsak düştüler. Ruslar kadın, kız, çocuk diye ayırmadan bütün Kazan halkını kılıçtan geçirdiler. Kazan Irmağını geçerek kaçmayı başaran birkaç savaşçıdan başka kimse sağ kalmadı.


Kaçan kişiler Rusların bu barbarlığını Türk illerine yaydılar. Ruslar o güne dek çok gelişmiş olan Kazanlıların maddi ve manevi kültür eserlerini yıktılar, hazine ve şehrin varlıklı evlerini yağmaladılar. Süyüm Bike Minaresi(Han Mescidi) dışında her yeri yaktılar. 10 Ekim 1522’de alınan Kazan’ın anısına IV.İvan Moskova’da büyük bir katedral yaptırdı.


Kazan’ın acı sonunu duyunca,

Can evinden vuruldu Süyüm Bike.

Günlerce yas tuttu,

Arşa ulaşan ağıtlar yaktı,

Kanlı yaşlar akıttı

Yakılan, yıkılan yurduna.

Nefret ettiği hainin çektirdikleri,

Yavrusuna duyduğu evlat hasreti

Vatanının korkunç sonuyla katmerlendi.

Süyüm Bike bir mum gibi eridi,

İki yıl süren intizar ve ilentilerle

Kasım şehrinde acıları dindi.


1554 yılında ölen Süyüm Bike’nin oğlu Ötemiş Giray ise, bir vaftiz töreninden sonra hıristiyan yapılarak, adı Alexandır olarak değiştirildi. Kazan’ın bu zavallı küçük hükümdarı ana ve vatan özlemine dayanamayarak sekiz yaşında öldü.


Böylece Türk tarihinin ölümsüz kahramanlarından birinin daha acı sayfası kapandı.


KAYNAKÇA

1-Reşit Rahmeti Arat: İslam Ans. 61, cüz. sh.505-522

2-Hüseyin Namık Orkun: Türk Tarihi , III.C.Ank-1946, sh:198-204

3-Akdes Nimet Kurat: Türkiye Ve idil Boyu, Ankara-1966, sh:74-76

4-Samiha Ayverdi:Türk Rus Münasebetleri ve Muharebeleri.Turan N:1970

5-A.Y. Yakubovskiy: Altınordu ve Çöküşü. Çev:Hasan Eren, Kültür B.Y

6-Joseph Deguignes: Büyük Türk Tarhi.6.C(Kazan Hanları, sh.1902-1916)

7-Joseph Deguignes:B.T.T. 8.C(Kazan Hanları, sh.2724-2726), T.K.Y.1977

8-Haluk F.Gürsel:Tarih Boyunca Türk-Rus İlişkileri.Ak Yay.1968-ist

9-Gülçin Çandarlıoğlu:Kazan Melikesi Süyün-Bike, Hayat Tarih Mec.1966

10-Abdullah Battal Taymas:Kazan Türkleri , T.K.A.E yay.Ank.1966

11-Hadi Atlasi: Süyüm-Bike, Çev: Hakan Coşkunarslan, 2004

12-Dr.Rıza Nur: Türk Tarihi 2.cilt.Toker yay.İst.1979 sh.201-206

13-Ayten Dirier:Rus Çarına Kafa Tutan Türk Kadını-Süyüm Bike

Yıllarboyu Tarih Dergisi, S.I, C.8, s. 14-16, İstanbul-l982

 
Toplam blog
: 214
: 5488
Kayıt tarihi
: 03.08.08
 
 

Emekli eğitimci, araştırmacı yazar, şairim. Ülkemin cennet ile cehennemi bir arada yaşadığı bir zama..