Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Aralık '09

 
Kategori
Anılar
 

Rüşvetçi polis

Rüşvetçi polis
 

Geçen gün kula sınava giderken Beyazıt meydanda bir olaya şahit oldum. Bir polis memuru vatandaşın tekine avazı çıktığı kadar bağırıyordu. Kimse neden niçin bağırdığını bilmiyordu. Zavallı vatandaş ise süklüm püklüm olmuş ağzından hiç bir şey çıkmıyordu. Polis " götüreyim mi seni, bindireyim mi arabaya, alalım mı ifadeni " gibisinden şeyler dedikçe adam daha bir tırsar oldu. Üzüldüm o haline. Orada belki bu olayın neden çıktığını öğrenemedim ama 2 yıl önce başıma gelen bir olay aklıma geldi.

Bundan 2 sene önce. Daha önce ne bir polisle, ne de karakolluk bir işim olmuş. Hiç alakam olmamıştı. Cep telefonum çalındı. Polisi aradık. Çünkü telefonum evimden çalınmıştı ve çalanın da kim olduğunu biliyordum. Evini tarif ettim polis gitti getirdi. Hem çalanın hem de bizim ifademiz alınacak. Bu yüzden karakola çağırıyorlar.

Bindik polis arabasına karakola doğru gidiyoruz. Bu Ford gibi olan arabalardan. Büyüklerinden yani. Karakola vardık. Telefonumu çalan çocukla babası başka bir odaya, benle babam başka bir odaya. Tutanak tuttular, olay nasıl oldu filan diye sordular. O tutulan tutanağı göz ucuyla görme şansım olmuştu. Verilen ifadede sözde ben " Baba, baba evin her yerini aradım ama cep telefonumu bir türlü bulamadım. Çaldılar baba. Gitti telefonum" şeklinden şeyler demişim. Bir de ben o dediklerime inanabilsem. Neyse dedim. Bizim işimiz bitti. Çalan kişi ile babası o gece orada kalacakmış.

Babamla karakoldan çıktık. İzbe bir yerde karakol. Eve dönüş yolunu bilmiyoruz. Ya taksiye bineceğiz ya da 1 - 2 dolmuş/otobüse. Birden bir ses duyduk. Bizi karakola getiren arabadaki polislerden biri. Yanına gittik. İyi akşamlar dedi babam. Polis babama " Dayı, o kadar getirdik seni bir güzellik yapsana bize " dedi. Babamda işte ne güzelliği ne getirmesi filan derken adam " Ta nereden seni karakola getirdik. 1 kaç paket sigara alsana. Malboro olsun ama " dedi. Ben böyle duyduklarıma inanamıyordum. Devletin görevlisi kendi işini yaptığı için bizden resmen karşılık bekliyordu. Maaşını bizim vergilerimizle alan adam sigara istiyor; bir de utanmasan markasını bile söylüyordu. Babam bulaşmamak için gitti 2000 aldı bir tane. Burun kırın etti ama aldı adam. Sonra da bana " Bulaşmaya değmez. Elindeki gücü nasıl kontrolsüzce kullandıklarına şahit oluyoruz. Bir şey filan der, yapar. Uğraşmak bile olmaz, boşver " tarzında şeyler demişti.

Bu anı aklımdan hiç gitmeyecek. O gün bugündür polislere olan güvenim bayağı bir azalmıştır. Polis gördüğüm yerde güvenim artacağına moralim bozulur olmuştu ilk zamanlarda.

Merak edenler için: Cep telefonu olayı ne mi oldu? Yalan oldu kısaca. Cep telefonu filan pisi pisine gitti. Mahkeme celbi de 3 ay önce geldi. Daha yeni. Gittim iptal ettirdim. Adalet sistemimiz de böyle işliyor.

 
Toplam blog
: 50
: 2353
Kayıt tarihi
: 09.08.08
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü öğrencisiyim. Yazılarımla, paylaşımlarım..