Rusya'daki itibarımız

Resim Google Earth’den alınma, Moskova’nın ünlü Arbatskaya sokağında (bizim İstiklal caddesi gibi bir yaya sokağı) bir kuyumcu dükkanı. Üzerinde bayraklar asılı, soldan sağa İspanya, İtalya, Britanya, Türkiye, Rusya, Çin, Fransa, ABD, Japonya, Almanya, dünyanın önde gelen ülkeleri. Bu güncel bir resim, eskiden kalma değil. İçeride altın, gümüş, amber satılıyor. Kuyumcu dükkanı elindeki mevcut bayrak yerlerinden birini Türkiye’ye vermiş. Çünkü Türkler iyi müşteriler.

Son zamanlarda komşuluktan başka aramızda kan bağı da oluşmaya başladı. Binlerce Rus kadın inşaat firmaları rüzgarı sırasında Türklerle evlenip Türkiye’ye yerleşti. Geçen gün Putin “Biz Türklerle aramızın bozulmasını istemiyoruz.” dedi. Evet ben de aynı düşüncedeyim. Ruslar da bizim kadar aramızın açılmasını istemiyorlar. Türkiye onlar için iyi bir pazar. Bir şey daha, resimdeki dükkanın işletmecisi Türk olabilir mi? Olasılık dahilinde, çünkü aynı sokakta Türklerin işlettiğini bildiğim yerler var. Gidip Türkçe konuşuyor ve bir lokantaysa siparişi Türkçe veriyorsunuz. Moskova’da Türkiler dışında yaklaşık 20 bin Türk yaşıyor. Rus tipine benzemeyen birine Türkçe konuşun, hemen çözülüyorlar. Azeri, Türkçe öğrenmiş Kırgız manavlar, kasaplar, şaurmacılar (bildiğimiz döner), Kiril alfabesini okursanız anlaşılmaz harflerin altından çıkan Türkçe sözcükler, şişkebap örneğin, veya şaşlık. Ha, Ruslarında fanatiği, faşisti yok mu, var. E, onlara yaklaşmayın ama aynı Türkiye’de olduğu gibi, kafası çalışmayan bir grup insana bakıp bütün ülke hakkında yargıda bulunmayın. Bize yapılınca kızıyoruz.

Şu uçak düşürme ve hava sahasının ihlali konusu çok talihsiz bir durum oldu. Orada önce bizim uçağımız düşürüldü. Ama acaba Türkiye dişlerini eti yumuşak olanlara mı geçiriyor? Mavi Marmara’da İsrail tarafından 9 yurttaşımız öldürüldü. Ege’de Yunanistan jetleri ile bizim jetler kapışıyor. Onlar da bizim uçağımızı düşürdüler. Ne oldu? Türkiye Yunan uçağı düşürdü mü?

Buradaki açıklama da bir garip. “Hava sahamızı ihlal eden kimliği bilinmeyen uçak düşürüldü.” Sonra kimlik anlaşıldı. Özür, üzüntü yok. “Bilseydik düşürmezdik” ne demek? Burada belki haklılık var ama diplomatik yollar yeteri kadar kullanılmadı. Hatırlayan varsa Kıbrıs olayları sırasında Rumlar Türk sınırına yürümüşler, bir tane sarhoş direğe tırmanıp bayrağı indirmek istemişti. Hemen ölümcül şekilde boğazından vurulmuş ve ölmüştü. Adam bacağından vurulabilirdi. Öldürülmesi gerekmiyordu. Burada etki ile tepkinin bir dengesizliği söz konusudur. Rus uçağı düşürülürken de her yol denenmemiştir. Denenmeliydi. Biz Rusya ile savaş halinde değiliz. Ama, işte aslında hesap başka.

Bizim Suriye’de ne işimiz var? Biri bana açıklayabilir mi? Yönetim büyük bir riyakârlıkla –milliyetçiliği öne çıkararak- orada Suriye’deki Türkmenlerin hakkını savunduğunu iddia ediyor.. O Türkçe konuşmayı bile bilmeyen ‘Türkmenlerin’ çenelerinde o sakallar olmasaydı, o kafalarda kabak tıraşı olmasaydı, her adam öldürüşte tekbir getirmeselerdi, yönetim bu ‘Türkmenlerin’ hakkını Türkiye’yi tehlikeye atma pahasına arayacak mıydı? Hiç sanmıyorum. O Türkmen dediği adamların Işid’den bir farkı varsa, liderlerinin Işid’ liderlerinden başka adamlar olmasıdır.