Rutubetli sıcak, kuru sıcakdan daha kötü!...

Malumunuz.. -2007- yılı sıcakları, bizlerin gördüğü en sıcak yıllardan biri...! Bu da gösteriyor ki, artık küresel ısınma yavaş yavaş da olsa etkisini dünyamıza göstemeye başladı. Bu yazdıklarımın ve yazacaklarımın çoğunuda belki bir kısım Blog arkadaşlarım biliyordur... Fakat ben burada size, bu sıcakların insanlar üzerinde nasıl bir etki yarattığını kısacık bir anım (Hatıram) ile anlatmaya çalışacağım...

Ben, Adana'da ikamet edip, yaşayan insnalardan biriyim... Her yaz sıcak oldumu, bu yörenin insanları senelerden beri alışılagelmiş yaylalara koşuşurlar, çünkü yaylalarda ve dağlarda gündüzleri sıcak dahi olsa kuru bir sıcak vardır, zaten oraların geceleri serin olup, herkes gerektiğinde pike veya duruma göre yorgan ile yatabilirler... Olan ovada, yani Çukuova'da gündüz kalanlara olur, bu gariban insanlar rutubetli gündüz sıcağında pelteleşirler ve tembellikleri ister istemez üstlerinde olur... Belki Yunanistan, Kıbrıs, İtalya'ya v.s. aranızda gidenleriniz olmuştur... Buraların kıyılarıda, aynen bizim buraların iklimi gibi Akdeniz iklimidir. Yani Sıcak ve Rutubet... Orada üstelik dükkanlar öğle üzeri kapanır, ancak ikindi veya akşama doğru açılır.. Bizim Türkiye'mizde ise malesef , gündüz öğle sıcakları ve rutubetinde bütün dükkanlar açıktır... Hatta esanfın çoğunluda öğle arası yemeklerini dükkanlarında yerler, istirahat edecekleri bir yerde yoktur. Neyse ki 20 yıldan belkide 30-yıldan beri bir klima soğutucu cihazlar icat edildi de, şimdi insanlarımız biraz daha konforlu yaşama standartını yakaladılar .. (Tabii ki mali durumları iyi olanlar için..) Adana'ya da Klima hadisesini getirenler İncirlik'de çalışan Amerika'lılardır...

O zaman durumu çok iyi olan Türkler, Amerika'ya veya başka bir yere tayini olan Amerika'lılardan bu cihazları, (A.C.) Air Condation'leri 1/4 (çeyrek) fiyatına , ucuza (Tabii Amerika'lıya göre ucuz, biz Türk'lerin zenginine) satarlardı... Onun için bundan dolayı aşağı yukarı, Türkiye'de ilk klima cihazının kullanıldığı şehirde Adana olmuştur...(YIL-1958)

Gene seneler önce bir iş için (B.A.E.) Abu Dahabi ve Dubai'ye gitmiştim. (O zamanlar turistik değildi - YIL-1982)

Bir Temmuz-Ağutos ayları idi... O senelede bile orada en külüstür otomobilin (A.C.) kliması vardı.. Bütün kapalı alanlar, iş yerleri, evler, çarşılar hep merkezi sistem kima ile donatılmıştı... Genelde dışarıdaki hava o kadar sıcak ve rutubetliydiki, Evden arabaya, arabadan ofise giderken, şayet gözünüzde gözlük varsa, o gözlük anında buğulanıyor ve hiç bir yeri göremiyordunuz.. (Tabii ben bunu bir ölçü olsun diye anlatıyorum, çünkü benim gözümde gözlük vardı...!) Düşünebiliyormusunuz rutubetin etkisini..? .Bir gün bana bir adam gösterdiler, o adamı gösterenlerde adamın samimi arkadaşlarıymış... -Necip bey, bil bakalım bu adam kaç yaşında diye sordular bana, bende tereddütsüz 60-65 vardır herhalde diye cevap verdiğimde etrafımdaki bütün arkadaşları yerlere yatıp, gülmeye hatta kahkalar atmaya başladılar... Tabii ben bir anda durakladım ve şaşırdım, ne bilim ben, meğersem adam 37 yaşındaymış...

İşte burada şunu izah etmek istedim sizlere... Sıcak ve Rutubet adamcağızı ne hale sokmuş... Orada yaşayan halkın çoğu bu adam gibi... Rutubet (Nem) den bütün arabaların kaportaları bir-iki yıl içinde çürüyor... Yani bizim Adana oldu bir yayla, Abu Dhabi ve Dubai oldu bir Adana...

Benim herkese tavsiyem, artık deniz mevsimleride kayıyor... Onun için bilhassa ve bilhassa 40-yaşının üstündekiler kesinlikle bu sıcak ve rutubetli (Nemli) havada en az saat=10.00 ila 17.00 arasında mümkün olduğunca dışarıya çıkmamalıdırlar diyorum... Bu anlattıklarımın ne derecede önemli olduğunu hepinizin bildiğini umut ediyorum... Beni %80 dinleyeğinizede bütün kalbimle inanıyorum...

Hepinize, kendinizi korumanızı ve sağlıklı güzel tatiller ve mesailer dilerim...
Saygılarımla,
NECİP KÖNİ
İnşaat Mühendisi
ADANA / TR