Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ekim '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Rüya, kar ve serçe...

Rüya, kar ve serçe...
 

Rüya biteli çok uzun yıllar oldu. 'Annem, nasılsın?', telefonun diğer ucundaki ses bütün sevgisi ve şefkatiyle böyle der ancak senin bu taraftan söylediklerini duyamaz. Elinden hiçbir şey gelmeden her telefonda kalakalırsın. Söylemek istediklerini, onu çok özlediğini ancak kardeşin aracılığıyla duyabilir… Zamanın bu kadar acımasız olabileceği, çocukluğunda aklına gelir miydi?

Bir gece yarısı uyandığında aklına düşüverir… Anadolu'nun 1600 rakımlı bir yerinde, altı ay aralıksız karla kaplı yaşanan çocukluğun. Hayatının uçsuz bucaksız, tasasız yılları devam etmektedir. İlkokul yılları…

Her sabah saat yedide uyandığımda çıtır çıtır yanan bir soba, üzerinde kaynayan çay, o güzelim kahvaltı sofrası beni bekliyor olurdu. O kadar ağır uykuma rağmen fazla nazlanmadan kalkardım. Babaannem ve dedemin yanında kalıyordum, aynı odada uyuyorduk. Her gece uyku ile uyanıklık arasında babaannem açılan üstümü örterdi, şimdilerde daha net hatırlıyorum. Kahvaltı sırasında genelde radyodan haberler dinlenirdi. Sabah alacası geçip saat yedi buçuğa doğru hava tamamen aydınlandığında pencereden bakardım ve her zaman gördüğüm manzarayı görüp mutlaka şaşırırdım: Kar yağmıştı ve her taraf bembeyazdı.

Ve her sabah o şaşmaz ritüel yaşanırdı: Büyük ve üstü açık balkona gelen serçelerin yemlenmesi…. Serçeler her gün aynı saatte gelirdi. Dedemin daha ben uyanmadan üstündeki karları kürediği balkona kuşlar inip inip kalkardı. Babaannemin balkon penceresine her sabah koyduğu yem kutusunu alırdım ve dışarı çıkardım. Yemleri attıkça serçe sayısı artar, elimdeki kutu boşalınca o güzelim kuşları izlerdim. Aynı anda babaannem ve dedem de bizi pencereden izlerdi tabi ki… Kış mevsiminin başladığı ilk günler biraz çekingen olsalar da kısa süre sonra birbirimize iyice alışırdık ve serçeler artık benden hiç kaçmadan sabah kahvaltılarını yapardı. Bu ritüel yaşanırken, onca soğuğa aldırmadan her sabah mutluluktan uçardım. Şimdi düşünüyorum da rüya gibi…

Rüya biteli çok uzun yıllar oldu. Dedem aramızda değil, babaannem yalnız yaşıyor. Bir gece yarısı uyanırsın, elinden hiçbir şey gelmeden geçmişi düşünürsün, 'Can Kırıkları'nı dinlersin ve yazarsın.

 
Toplam blog
: 6
: 645
Kayıt tarihi
: 21.07.06
 
 

İstanbul'u, futbolu, Ege'yi, geceyi, müziği, filmleri ve yaz mevsimini seviyor... Üniversiteyi büyük..