Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Aralık '07

 
Kategori
Eğitim
 

Rüya kitabı...

Rüya kitabı...
 

Butto ve Gandhi ailelerinin kaderleri ne kadar da birbirine benziyor. Kardeş Pakistan'la ağladık...


Bugünkü Hayat Bilgisi Dersi'nde öğrencilerime bir şiir yazdırdım. Kitapta olmayan, ama Öğretmen Kılavuz kitabı'nda olan bir şiirdi yazdırdığım. Şiirin başlığı "Dedem Neden Güldü"idi. Şiiri buraya aktarayım:

Çocuktum ufacıktım
Bir akşam
Tam oturmuş dergilerime bakarken...
Tam da babam
Kanepeye oturmuş
Kitabını okurken...
Annem işleri elinde
Atkı örmeye uğraşırken...
Ablam da bebeğine
Yeni giysi dikerken...
Birden
Durup dururken...
Gülüverdi dedem!
Ablam dedi: "Dedeciğim,
Söyle bize, neden güldün?
Haydi dede, ne olur söyle,
Durup dururken neden güldün?"
Dedem dedi: "Hiç unutmam,
Bir akşam benim de dedem,
Öyle durup dururken,
Kendi kendine,
Gülüvermişti birden
O gün bugündür
Neden güldüğünü kimseye
Söylememişti
O aklıma geldi de
Ona güldüm..." (Fatih Erdoğan. Kök Çocuk Ansiklopedisi)

Şiiri çocuklar da yazdılar, sırayla da okudular. "Beğendiniz mi şiiri çocuklar?!.." Sınıfı inleten bir sesle: "Beğendik öğretmenim!.." Bir soru daha sordum: "Şiirin bazı yerlerini değiştirip yeniden yazalım mı, şiirde dede ile anne ve abla birşey okumuyorlar, onlar da gazete, kitap, dergi, hatıra... okusunlar mı?" Cevapları "Okusunlar, öğretmenim!.." oldu.

Şiire: "Çocuktum ufacıktım / Bir akşam / Dedem hatıra defterlerini okurken..." eklemesiyle dedeyi "Hatıra Defteri"ni okur hale getirdik. Çocuklara da günlük yazmalarını, bu dede gibi yaşlandıklarında da o defterleri okuyarak mutlu olacaklarını anlattıım.

"Annem işlerini bitirip gazete okurken..." dizesini de ekleyerek, anneyi de gazete okuyucusu yaptık. "Ablam da bebeğini uyutup / Dergilerini okurken..." dizeleriyle de ablayı, dergi okuyan bir abla yaptık. Sınıfça mutlu olduk. Bir ev düşünün ki, o evde okur-yazar olan herkes bir şeyler okuyor!..

Sonra da çocukları teker teker tahtaya kaldırıp evdeki büyüklerinin gazete, kitap, dergi okuyup okumadıklarını sordum. "Benim annem, babam kitap okuyor, gazete okuyor" diyenlerin sayısı çok azdı. Hele de bir öğrencimin söyledikleri -bu yazının da başlığı oldu- beni çok düşündürdü. Bu öğrencimin adı Umut Can olsun. Sordum: "Baban kitap okuyor mu Can?!.." Cevap: "Babam rüya kitabı okuyor öğretmenim, rüya gördüğü zaman o kitaba bakıyor!."
"Rüya Kitabı" okunuyor ya gerisi okunmasa da olur!..

Rüya kitabı denince de, bu konuda başvurulacak kaynak İmam Nablusi'nin "Rüya Tabirleri" adlı eseridir.

Bugünkü dersimizdeki notlarımdan birisi buydu, buraya yazdım...

Bütün bir İslam alemi daha çok "Rüya Kitabı" mı okuyor, acaba da bütün bu bitmez tükenmez acıları yaşıyor?!..

"BUTTO'YU GÖZ GÖRE GÖRE KATLETTİLER!.

"MÜSLÜMANLAR, KADIN ÖLDÜRMEZ." DEMİŞTİ

"Benazir Butto öldürüldü. Ülkesi'ne dönüşünde bombalı suikast girişiminde sağ kurtulan Benazir Butto, Ravalpindi kentinde düzenlediği miting esnasında uğradığı bombalı suikast saldırısında hayatını kaybetti. Butto 54 yaşındaydı." (Vatan Gazetesi 27.12.2007 Perşembe)

Bangladeş ise sel baskınlarıyla yaşadığı felaketle uğraşıyor. Bangladeş'in Muhammed Yunus'u, halkını yıllardır yoksulluktan kurtarmaya çalışıyor. "Yoksulluğun Bulunmadığı Bir Dünya'ya Doğru" -bu adla kitabı da var- idealiyle didinip duruyor.

Bizde de Yiğit Bulut "Ulusal Uyanış" yaratmaya çalışıyor: "Ekonomik güvenlik" kavramını bilmeyen bir ülke..." diyor ve şöyle devam ediyor: "Başlığa sığmadığı için cümleyi yeniden yazmak istiyorum; ekonomik güvenlik kavramını bilmeyen, içinde "Devlet" seviyesinde hissedip, gereğini yapmayan bir ülkenin, sınırları iyi korunsa dahi "özü" tehlike altındadır..." (Vatan Gazetesi 26.12.2007)

Kardeş Pakistan halkının ve bütün İslam aleminin başı sağolsun. Okumuş aydın bir kadınını; İslam dünyasının ilk kadın başbakanını, Benazir Butto'yu; bir suikast sonucu kendi ülkesinde, bir demokrasi eylemi sırasında kaybettik.

Bu arada, "Ekonomik güvenlik" ve "Ulusal uyanış" kavramlarını da aklımızın bir yerine not edelim!..

Fot.27.12.2007 Milliyet'ten
 
Toplam blog
: 323
: 2029
Kayıt tarihi
: 04.09.06
 
 

Yaşanan her hayat en iyi hayattır; yeter ki içinde kötülük olmasın!.. ..