Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Nisan '09

 
Kategori
Mizah
 

Rüya yorumları

Rüya yorumları
 

HAYRA YORALIM RÜYA, ASTROLOJİ VE İLİM DERNEĞİ

Derneğin aylık olağan üye toplantısı, başkan Sevdakar Özpelit:

- Sevgili dernek üyelerimiz, toplantımıza hoş geldiniz!( alkış sesleri). Bilindiği üzere, derneğimiz iki yıllık kuruluş aşamasında çok güzel çalışmalar yapmış, olağanüstü ilgi gören bir kuruluş yolunda emin adımlarla hızla ilerlemektedir. Derneğimize sadece ülkemizden değil, dünyanın pek çok ülkesinden başvurular gelmektedir. Bu amaçla, derneğimize acilen tüm dillerde eleman gerekmektedir. Örneğin, geçen hafta Çin'den bir bayan aramış. Çat pat ingilizcesiyle, bize rüyasını anlatmaya çalışarak yorum istemiştir. O gün dernekte, dernek üyemiz Hacer hanım varmış, artık ne yorum yaptıysa, Çinli kadından bir mail aldık. Afrikaya yerleştiğini, orada boncuk işine girdiğini yazmış. Arkadaşlar, lutfen derneğin ciddiyetine azami özen gösterelim. Evet, Hacer hanım ne dediniz kadına?

Hacer- Ayol ne diycem? Manyak mıdır nedir anlayamadım ki, bana rüyasında kocasıyla pikniğe gittiklerini, orda dere akıyormuş, bunun kocası derede gördüğü allı pullu boncukları almak için dereye eğilmiş. O arada, sen gel bi aslan, bu kadersiz herifi dereye at iyi mi? E, ne buyurdun bu rüyaya diye soruyor, siz olsanız nasıl yorumlardınız? Ben de, ona o Çin'de ekmek olmadığını, Afrikaya gidip boncuk işi yaparsa köşe olacağını söyledim. Bak çatlağa sen, hakketen gitmiş mi kıız?

başkan- Eh hacer hanım, gitmiş yazık ya. Lutfen, insanları hayati konularda yorumlarken yalan yanlış yönlendirmeyelim, vebali var değil mi efendim? Evet, derneğimize başvuran bir Alman çift var. Bunlar, dernek üyelerimizden Rıfat beyin yorumlarıyla artık yaydan çıkmışlar, yapmayın kardeşim ya.

Rıfat- Ne yapmışız efendim?

başkan- Rıfat bey, bunlar dürüst insanlar. Hani atalarımızın bir lafı var" Kim gel hıyar var dese, tuzu alıp koşar" şeklinde tanımlanan insanlar var.Bunlarda böyle işte, ne deseniz inanıyorlar. Adamlarla kafa bulmanın alemi var mı canım?

Rıfat- Yav başkanım, bunlar kafayı kaçırmışsa ben neydiyim allaseen? Her türlü yaşam koşulları yerinde, geçim dertleri yok şerefsizlerin, geliyorlar beni fitesten attırıyorlar işte. Bak, geçen salı geldi bu iki gözel. Buyurun, gene ne gördün? bacım dedim. Rıfat, ben yapıyordum yeşil salata. Ee? İşte tam rokayı doğruyor ben, kapıda bir koyun yavrusu duruyor. Ha, guzu gördün dedim.Evet dedi, guzunun boynunda ir çift nalın asılıymış. Amma bu nalını tarif edene kadar, Hamamların tarihini deştik başkanım inan yav.

başkan- Ne hamamı ayol?

Rıfat-Ne hamamı olacak, nalın nerde olur? Neyise, e şimdi bu rüya nedir diye soruyor.

başkan- Ne dedin garibe ki, koskoca akademisyen insanlar gitmiş Muş ovasında sürü satın almışlar, orda yaşıyorlarmış ya.

Ömer- Aferim la Rıfat, başkanım Rıfat'a üstün hizmet madalyası verelim. Bakın, ülke ekonomisine ne güzel işler yapıyor.

Rıfat- Dalga geçme Ömeer!

Ömer- Yok olum ne dalga geçecem? Bak böyle 50-100 yabancıya daha bu şekil rüya yorsan ohoo!

başkan- Ülke ekonomisi açısından tabi iyi de, bunların aileleri çok tepkililer. Bu Alman çiftin anası babası geldiler, siz çocuklarımıza napıyorsunuz? diye. Oturttuk, çay kahve derken hadi başladılar onlar da rüyalarını anlattılar. Allahtan ben ordaydım da, mantıklı yorumlayıp evlerine yolladım adamları.

Davut- Başkanım, şu derneği basan mafyalar n'ooldu? hallettiniz mi meseleyi?

başkan- Teşekkür ederim Davut bey, en önemli konuya işaret ettiniz. Arkadaşlar, geçtiğimiz günlerde yaşanan hadiseyi sanırım hepiniz biliyorsunuz. Derneğimize, bir mafya babasının sevgilisi geliyor. O gün dernekte, şu anda hastanede tedavisi süren Işık hanım varmış. Kadın rüyasında, babanın toz toprak içinde tarla sürdüğünü, kendisinin de tarlayı süpürdüğünü anlatmış. Artık tarla nasıl süpürülürse?

Rıfat- Tamam, baba türk tarımını halletti bil başkanım, yandık.

başkan- Ya cıvıtma Rıfat ya, neyse bu manyak süpürürken tarladan bi timsah çıksın mı?

Rıfat- O zaman iş değişir, başkan uluslararası hayvan ticaretine dalacak. E, sonra?

başkan- İşte, bu timsah babanın elinden orağı almış, o kemçik çenesini uzata uzata orağı kıza vermiş. Bi de kıza demiş ki: Apla, her türlü arkandayım hani, olursa bi yamuk orağın arkasında kartvizitim takılı, hiç şeetme yani!

Rıfat- Timsah diyo bunu!

başkan- Evet timsah diyo, rüya arkadaşım bu allah allaah! Baba bu timsahı eline bi alıyo abi, neren istiyo artık. Çiğne allah çiğne, kız engel olmaya çalışıyo ama ne fayda? Sonunda timsah göçüp gidiyo bu fani alemden, tam son nefesinin içinden kim çıksın?

Rıfat- Başkanım bu artık rüya değil, üç cilt Çehov çeşitlemesi olmuş ya, netice nası oluyo?

başkan- Hakketen öyle, işte son nefesin içinden United Color of Benetton'un sahibi gişi çıkıyo. Bu kız bunu bi görüyo, artık nası iç geçirdiyse adama, başkan kızı da Benettonu da tutuyo, itinayla timsahın ağzından içeriye yerleştiriyo. Kız içeri bi bakıyo, aa! Şahane bir İtalyan butik. Vay kansız herif vay! Ulan bunca yıllık sevgilinim, bi kere olsun götürmedin beni böyle mağazalara diyo. Dışarda başkanın sesi geliyo: Kes lan allahın köylüsü, basma entarini çıkaralı kaç sene oldu? Neyine yetmiyo semt pazarı! diye bi çıkışıyo buna.

Rıfat- Başkanım sadet uzak mı?

başkan- Sadet ne be?

Rıfat- Hani sadete gelme ihtimaliniz nedir?

başkan- Ha, tamam bitiyo. İşte kız gelip bu rüyayı bizim Işık hanıma anlatıyor, yorum istiyor. Yahu Işık, biz seni akıllı bilirdik değil mi? Hiç bir mafya babasının sevgilisine bu yorum yapılır mı? Kıza diyor ki: Aa, kardeşim sen aşmışsın artık, senin geleceğin yıldız dolu. Sevgilin sen bir defileye götürecek, orda da ünlü bir markanın sahibi seni keşfedecek, alıp yürüycen. Amaan, zaten ne işin var elalemin kanlısıyla kız? Bak bu fırsat bi kere eline geçer, sen defile defile gez, elbet birinden biri farkeder seni, maşallah güzel kızsın! diyoo.

Davut- Doğru, ne işi var güzel kızın babayla, emmiyle? Aferin Işık, doğru yormuş rüyayı valla.

başkan- Sen öyle san, meğer bu baba kıza gizli mikrofon yerleştirmiş mi? Tüm konuşmaları dinliyoo..

Rıfat- Allaah! Vah garip ışık vah!

başkan- Hem de ne garip valla, şimdi hastanede ama durumu iyi. Ayaklarındaki üç kurşunu çıkardılar, bi tek uyluk kemiği kalmış. Onu da dün çıkaracaklarmış, ama ameliyat doktoru da rüyasını anlat, yor diyesiye akşam olmuş neticede. Kısmetse bugün olacak yavrucağız..

 
Toplam blog
: 95
: 736
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Emekli öğretmenim, 52 yıllık hayatımdan amatör mizah, bağlama, sürrealist resimler, yitikler, sev..