- Kategori
- Aşk - Evlilik
Rüyamda seni gördüm
Dün gece seni gördüm rüyamda yine... Karşılaşma yerimiz bir köprünün üzeriydi bu kez. Bakışlarım yerde, yürüyordum öylece. Başımı kaldırdığım anda gördüm seni. Kaçırmak istedim bakışlarımı. Nede olsa ayrılmıştık, yoktun artık sen. Önce başımı yanımdan akıp giden suya doğru çevirdim, sonra vücudumu. Köprünün demirlerine yasladım kollarımı ve geçip gitmeni bekledim. Beni görmemiş olmanı diledim sanırım. Merakıma yenik düşüp sana doğru döndüğüm an, arkamdan geçip gitmiş olmana rağmen, seninde başının geriye, bana doğru dönük olduğunu gördüm. Bakışlarımız karşılaştı. Konuşmadık!... Sadece hızlı adımlar attık birbirimize doğru. Sarıldık sıkıca. Her buluşmamızda olduğu gibi, başını benim göğsüme yasladın sen ve ben saçlarının o çok özlediğim kokusunu içime çektim önce. Sonra o saçlara birde öpücük kondurdum. Her zamanki gibi...
Güzel bir rüya görmenin en kötü tarafı, o rüyadan istemediğin halde uyanman olur her zaman .Bunu yaşadım bende uyanınca. Rüyamda bile olsa seni görebilmenin mutluluğunu hissettim önce ta derinde bir yerde, sonra o rüyayı sana anlatamayacak oluşumun üzüntüsünü yaşadım. Mutluluk ve hüznün tuhaf karışımı doldurdu tüm günümü. Ne yaptığımı bilmeden ve fazlada umursamadan geçirdiğim, aklımın tamamen seninle dolu olduğu bir günün sonunda, dolunay ile bezenmiş bir gecede, denizin kenarındaki bir bankta oturur buldum kendimi. Gözlerim dalıp gitti, yosun tutmuş bir kayayı dalgaların yalayışına. Ve ben ilk defa bu kadar benzettim seni önümde duran denize. Kalbimi ise o yosun tutmuş kayaya. Orada oturduğum sürece dalgaların kayayı her yalayışıyla, senin aşkında benim kalbimi yaladı tekrar tekrar. Ay ışığının denizin üzerinde oynayışına takıldı gözlerim ve anladım ki yakamozumsun sen benim. Daima uzaktan seyredebildiğim ama asla sahip olamayacağım. Avucuma almak için her çabalayışımda, parça parça olup parmaklarımın arasından süzülen ama kavuşmaya dair özlemini ve umudunu içimde bırakan yakamozumsun... Sana asla anlatamayacağım rüyayı, asla okuyamayacağın bir şiir ile tamamlamak istedim...
Bırak parmaklarımı,
Dokunsun son kez saçlarına
Gitar yerine saçlarından çalsın son bestesini
Hafif bir rüzgarın uğultusu olsun arkasındaki ezgi
Her telini son kez hissedeyim her notasında, bırak
Bir kez daha giydiğin o kazak gibi mavi hissedeyim kendimi
Avuçlarımda bir resim ve bir parça şiir karşında olduğum gibi...
Yıllar sonra rastlarsan bana şans eseri...
Bir köşe başında hayalini kurduğum o günkü gibi
Aldırma, ezilsin kemanın yayları arasında kalan kalbim
Bir ayrılık melodisinin şarkısını çalmaktadır şimdi
Sözleri sana ait olan o eseri,
Aldırma, bırak...
Çünkü bu onun son gecesi...