Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Efsane FB 1907 Baterist Metin

http://blog.milliyet.com.tr/efsanefb1907

30 Eylül '08

 
Kategori
Ramazan
 

Rüyet-i Hilâl Mahkemesi Nedir?..

Rüyet-i Hilâl Mahkemesi Nedir?..
 


Eski Balıkhane Nazırı Ali Rıza Bey, kendi döneminin İstanbul'unu yazdığı "XIII. Asr-ı Hicri'de İstanbul Hayatı" isimli tefrikasında, Hilâl'in gözlenişini ve Ramazan ayının başlangıcının nasıl belirlendiğini anlatır...


Ramazan ayının başlangıç tarihini belirleme işi, İstanbul Kadılığı'na mahsus bir görevdi...


Yevm-i şek gecesi İstanbul Kadısı ile memurlarının, Şeyhü'l-İslâm Kapısı'nda bulunmaları lâzım geldiğinden, o akşam için Kadı efendinin, dairesinde memurlara mükemmel bir ziyâfet çekmesi adetti.


İstanbul'da zahmetsizce ayı görebilmek mümkün olan yerler; Harbiye Nezareti meydanında bulunan yangın kulesi; Süleymaniye, Fatih, Cerrahpaşa, Sultan Selim ve Edirne Kapısı câmilerinin minareleri olduğundan, buralara gönderilmiş olan memurlar ve bu memurların yanına katılan câmi hademeleri ile bazı dikkatli meraklılardan Ramazan ayını görenler, gelip kadılığa haber verdikleri zaman daha resmi bir vaziyet alınırdı.


Ali Rıza Bey, rüyet-i hilâl mahkemesinin nasıl yapıldığını şöyle anlatmıştır...


"O gece Şeyhü'l-İslâm'ın işareti üzerine odaya iki adam girdi... Bir davanın anlatılması icap ettiğinden iki taraf teşkil edildi... Biri diğerinden, bir müddet evvel satmış olduğu bir mercan tesbih bedelinden 100 kuruş alacağı olduğunu ileri sürdü. Bu alacağını, girecek olan Ramazan ayının ilk gecesi almak üzere aralarında kararlaştırdıklarını söyledi. Halbuki borcun vadesi, Ramazan'ın girmesi ile gelmiş olduğundan bu alacağını veremeyen borçludan davacı olduğunu ileri sürdü...


Davalı da Ramazan ayının girmediğini iddia ediyordu. Hilâli görenlerin şahitliğine başvuruldu ve hilâlin görüldüğü açığa çıktı. Bunun üzerine davalı, davacıya borcu olan 100 kuruşu verdi ve mahkeme bitti. Bu arada, Ramazan'ın girdiğini ilân mahiyetindeki mahya asma işlemi de mahkeme sonuna kadar ertelenir ve mahkemenin sonunda işareti alan Süleymaniye Câmii kandilcileri, kandilleri yakarlar. Bekçiler davullarını çalarak Ramazan'ın başladığını mahalleleri halkına duyururlar."


İstanbul Kadılığı tarafından bu şekilde ilân edilen Ramazan ayının, halk arasında nasıl karşılandığı da şu şekilde anlatılıyor...


"Ramazan'ın ilânından ötürü bütün Müslümanların, küçüklü büyüklü sevinçleri ve birbirlerini tebrik etmeleri adetti. Kahve peykelerinde oturan ağırbaşlı, beyaz ya da abani sarıklı, derviş kıyafetli ya da fesli dindar adamlar, yerli ve dışarıklı satıcılar, babalarla çocuklar, fenerleri ellerinde olarak akın akın câmilere koşarlar, saf saf, Kuran okunmasını ve müezzinlerin yüksek perdeden okudukları ezanları dinler ve namazlarını kılarak dua ederlerdi. Teravihten sonra herkes birbirini tebrik ederdi...


Minarelerde temcitler okunmaya ve Selatin câmilerinde mahyalar kurulmaya başlardı. Mahyaların, Ramazan'ın 15'ine kadar sözlerle, 15'inden sonra da münasip resimlerle süslenmesi adetti. Büyük câmilerin minarelerinde kandil uçurtmaları bulunurdu. Bu uçurtmalar, iplerinin bir ucu minarelerin şerefelerine, diğer ucu da câmi avlusunun şerefeye karşı bir yerinde, yüksekçe bir yere bağlanır, uçurtmacı teravihten sonra bunu uçurmaya başlar, seyirciler câmi avlusunda birikir, uçurtmacı da kandil ipini o sırada avluya bağlı olduğu yere kadar salıverirdi. Seyirciler de kandil kutusunun bir tarafına şeker veya kurabiye gibi şeyler koyup, uçurtmacıya hediye gönderirlerdi...


İstanbul'da, Avrupa'da olduğu gibi gece hayatı olmadığından, yatsıdan sonra herkes evinde uykuya daldığı hâlde, Ramazan geceleri halk sokaklara dökülür; dükkânlar, kahveler sahura kadar açık bulunurlardı. Bunların kandilleri, fanusları, lâmbaları ile sokaklar aydınlanır, bazı kahvelerin önüne resimlerle süslü ve kâğıttan yapılmış fenerler konur, aileler Ramazan gecelerinde birbirlerine misafir giderlerdi. Bu sebeple ıssız olan arka sokaklar dahi karşılıklı evlerin kafesleri arasından sızan ışıklarla aydınlanırdı."
 
Toplam blog
: 1907
: 3759
Kayıt tarihi
: 28.07.07
 
 

03 Şubat 1967 İstanbul doğumlu, romantik bir müzisyenim işte... Müzik, bateri, spor, Fenerbahçe, ..