Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mart '08

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Rüzgar'ın Son Durağı : ALAÇATI

Rüzgar'ın Son Durağı : ALAÇATI
 

Yaptığımız tatiller bir solukluk moladır yaşamımızda. Kimi zaman sadece uyku ve yemektir, kimi zaman kumsalda güneş ve denizle geçen uzun öğleden sonralarıdır. Kimi zaman; romantik gün batımları, kızıl akşamlardır, kimi zaman sabahın ilk ışıklarına kadar süren hareketli geceler… Kimimiz merakımızı ve ilgimizi alıp yanımıza keşfetmek isteriz gittiğimiz coğrafyanın her bir köşesini, kimimiz ise sadece bulunduğumuz yerin tadını çıkarmakla yetiniriz.

Rüzgarın kenti Alaçatı'yı keşfetmek için düşüyoruz bu sefer yollara... Yüzümüzü okşayan Akdeniz melteminin, uzaklardan getirdiği eski bir dost selamını alarak başlıyoruz yolculuğumuza.

Rüzgar, çok uzak yollardan gelir, denizler aşar, okyanusları devirir; tek tek gezer koyları, sahilleri. Aradığı tek bir şey vardır rüzgarın: İnsanoğlunun kendini; bütün cömertliği ile açtığı kollarına bırakacağı, onun yanında ama onunla yarışarak akacağı bir koy. Bir gün aradığı koyu görür rüzgar. Ege sahilinde, denizi sığ, çevresi korunaklıdır buranın. ‘İşte’ der rüzgar, ‘insanoğlu burada, denizin üzerinde bırakacak kendini kollarıma.’ Ve hiç düşünmeden demir atar. Hiç kimseye ait olmayan rüzgar, artık hep aynı yerde ağırlar gelenleri, kendini bir sörf tahtasına bırakıpta ona güvenenleri.

Bu koyun adı Alaçatı’dır. Dünyada, sörf için yedi önemli parkurdan biri olan Alaçatı; denizi ve rüzgarı ile sörfe gönül verenleri heyecandan heyecana sürükleyen bir tatil beldesi. Kentin çevresinde bir ortaçağ masalının dekorunu oluştururcasına sıralanan yel değirmenleri, taş binalar arasında uzanan parke taşlı Arnavut kaldırımları ile ziyaretçilerine bir mozaik sunuyor Alaçatı…

Sabahın erken saatlerine rastlıyor buraya gelişimiz. Büyük bir keyifle adımladığımız kentin caddelerinde, Ege kahvaltısı yapabileceğimiz güzel bir yer bulmayı amaçlıyoruz. Arayışımız uzun sürmüyor. Çarşıdaki sıralı dükkanlardan birinin Arnavut taşlı kaldırımlarına atılan masalardan birine kuruluyoruz.

Limana iniyoruz sonra. Bir yandan güneşlenirken, bir yandan da sörf yapanları izleyeceğiz. Sörfe yeni başlayanlar için dersler, önce teorik, sonra da pratik eğitimden oluşuyor. Rüzgardan alınan kuvvet kullanılarak, sörf dengesini oluşturup board üzerinde dengeli bir şekilde ilerlemeye ve sonrasında da hızlanmaya dayanıyor sörfçülük…

Sörf yapanları izlemek çok keyifli. Bazıları rüzgarı ve denizi çok iyi bir şekilde kullanarak adeta dalgalarla dansederken, yeni öğrenmeye başlayanlar bol bol denize düşüp ıslanarak güldürüyor biz izleyenleri.

 
Toplam blog
: 47
: 1945
Kayıt tarihi
: 04.08.07
 
 

Eskişehir'de yaşıyorum. Kısa hikayeler yazıyorum. Bir oğlum var.   ..