- Kategori
- Gündelik Yaşam
Rüzgar
Alıp başımı gidesim var
Sizlere de olur mu bilmem
Hatta şuan hem bir şeyler yazasım var hem de başımı alıp gidesim
Ama aklımdakileri sığdıracağım bir valiz yok henüz elimde
Oturdum emektar klavyemin başına beynimde onca düşünce
Şiir yazasım var sanki
Ama şuan o romantik ilham perim gelmemiş ve ben şiir değil de dümdüz bir yazı yazmak istiyorum
Saat öğleden sonra 2 suları
Öykü mü denesem? Ne dersin?
Alabildiğine betimlemenin yer aldığı, sonunu tahmin edemeyeceğiniz bir öykü
Yok yok o da olmaz.
Siz anlayın işte, epeyce karmaşığım bu aralar…
Deniz kenarında eskitme bir taburede, eskiden kalma bir hevesle başladım sözcükleri buluşturmaya bu masum A4 kağıdıyla
Ara ara serin bir rüzgar esiyor, bulutların arasında kalmış Kasım güneşi kendini gösteriyor
Sıcak desem değil ama olmasa da üşüyeceğim sanki
Deniz çarşaf gibi,
Güneşin iyice ezdiği bedenim yorgun.
Arkama yaslanamıyorum, lakin miskinlik kol geziyor
O serin rüzgar yeniden esti
Ne diyordum alıp başımı gidesim var
Mesela Bozcaada’ya.
Sabahın ilk ışıklarında hafif uykulu ama bir o kadar heyecanlı ve en güzel şarkıları bağıra çağıra söyleyerek yola çıkmak
Şıpıdık şıpıdık yüzmek istiyorum
Kısa bir siesta sonrası ıslak saçlarım ve güneşten kızarmış suratımla deniz gören bir terasta şarap içmek
Akşam güneşi batarken esen tatlı meltem saçlarımın arasından süzülerek tenimde dans etsin istiyorum
Adanın instagram postu gibi sokaklarında dolaşmak
Renkli duvarlar ve mor begonviller önünde saçma sapan pozlar vermek,
Kapıların önünü gönlü gibi güzelleştiren insanlara selam vermek istiyorum
Hiç tanımadığım biriyle anason kokan bir sofrada sabaha kadar dertleşmek istiyorum
Ahhh,yine o rüzgar
Münasebetsiz bir kedi sürtününce ayaklarıma irkiliyorum, dalmışım.