S. Arabistan’daki Gelişmeler Türkiyeyi mi Hedefliyor?

S.Arabistan da umulmadık gelişmeler olmakta.

Akıllara durgunluk veriyor.

ABD dış işleri başkanı Tillerson umre mi yapıyor?

Başlığındaki blog  yazımda, yeni uydudan ve frekans düzenlemesinden bahsetmiştim.

S.Arabistan'da meydana gelen gelişmeler frekansları ortaya çıkarmaya başlıyor.

06 Haziran 2017 de Katar krizinde başrol S.Arabistan’daydı.

21 Haziran 2017 de S.Arabistan veliahttı Prens Muhammed bin Selman oldu.

Arkasından S.Arabistan anayasası 50. maddesi kararname ile düzenlenip Kral'ın veliaht olarak amcası, yeğeni veya geniş aileden farklı bir erkeği seçebileceği; kendi oğlunu veya kardeşini veliaht tayin edemeyeceği şartı getirildi.

Eylül 2017 içinde S.Arabistan da çok sayıda vaiz ve akademisyen gözaltına alındı.

Ekimin son haftasında veliaht prens “ılımlı İslam’a” geçeceğiz açıklaması yaptı.

Dün S. Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz tarafından yayınlanan kraliyet kararnamesi ile hükümet ve silahlı kuvvetlerde kadrolarında değişikliğe gidildi.

Üç televizyon kanalının başkanları ile 11 prens ve 4 bakanla çok sayıda eski bakanın gözaltına alındığı belirtildi.

Gelişmelerin kronolojik sıralamasına göre sebeplere baktığımızda ise aşağıdaki içerik ortaya çıkmakta;

     -     Katar krizinde sebep terör örgütlerine destek dendi.

Ancak görüldü ki altında Katarın Türkiye’ ye yaptığı yatırımlar ve tanıdığı haklar var.

     -    Önceki S.Arabistan veliaht Prensi Muhammed bin Naif’inTürkiye ile yakın işbirliği içinde olması özellikle 2015, 2016 yıllarında Suudi-Türk Koordinasyon Konseyi oluşturulması, ekonomik alanda ve 15 Temmuz sonrası da Türkiye’nin yanında hareket etmesi.

     -    Türkiye’ye biçilmiş don olarak gösterilen bu asılsız terimin “ılımlı İslam” Suudi Arabistan da uygulanacağının açıklanması.

     -    Gözaltına alınan 20’ ye yakın vaiz ve akademisyenin yaptıkları sosyal medya hesaplarından ve açıklamalarında Katar krizini eleştirdikleri, daha önce de Suudi yönetimini yanlış politikalar izlediği yönünde uyardıkları bilinmekte.

     -    Dün meydana gelen tutuklanan arasında Prens Talal’in de bulunması ki bu Prens Bodrum hayranı hatta aşığı olarak bilinmekte.

Tüm bunlara ilave olarak da karşılıklı ticarette Rusya ve İran ile kendi paralarımızın kullanılması uygulamasının, 2016 yılında S.Arabistan ile de gündeme getirilmiş olması.

Her ne kadar Suudi yönetimin iktidarda kalmak için radikal değişimler yapması gibi gözükmekteyse de…

Aklımıza ekonomiden sorumlu başbakan yardımcısı Mehmet Şimşek’ e ait Katar krizinden önce yaptığı açıklama gelmekte.

Tam da konuya ışık tutmakta.

“Katar'da faaliyet gösteren müteahhitlik firmaları bugüne kadar 125 projeden toplam 13,7 milyar dolarlık proje üstlenmişler. Katar, Türkiye'ye sadece sözle değil eylemle de pozitif ayrımcılık yapıyor.”

Söylenen bu söz aslında her şeyi ortaya çıkarmakta.

Yukarıda sıralananlara baktığımızda, S.Arabistan’da yapılan bu değişimlerin hedefleri arasında Türkiye ile ilişkilerde kazanılan ivmenin durdurulmasının da var olduğu izlenimi vermektedir.