Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Nisan '18

 
Kategori
Şiir
 

S e y i r

S e y i r
 

 
şimdi, hangi zamanın efkârını dağıtmalı bu şiirde
ilk yazlarda kalan 
ziyan zebil gençliğin nefesine/ mi yanmalı
yoksa, dolu dolu yaşanmayan bomboş yıllara mı
 
gül sunan elde gül kokusu kalır*mış
saksıda pelin yetiştirirdi annem 
top yapar yaprağını yuttururdu sağlık diye
bulaşmayan baldı umutlar
düşlerde okşadı saçlarımızı meltemin eli
bize düşen poyrazlardı hep
 
yarınlara cam fanustan baktık 
şimdi konuştuklarımızı sustuk 
kaç harman savruldu içimizde/ biz bildik
 
böyle haydut değildi zaman
ne ateş / ne barut / ne kan kokusu vardı havada
ızdıraplı değildi dünyanın nefesi
bekçi düdüğünün huzuruyla kapardık gözlerimizi 
 
şimdi hangi zamanın efkârını dağıtmalı bu şiirde
masmavi bir deniz vardı yüzdüğümüz
saf saf /dört yapraklısını arardık yoncanın
ve balını sarı mimozaların 
hükümsüz kaldı mavilerimiz
kanla mühürlendi yaşamın yeşili
olmadı / olmayacak güllük gülüstanlığımız
 
güneşin altın ışıkları, bir umut ürpertisi sadece
bir hücreye kapandı duygular
ve ilmeğini boynuna kendi geçirdi insanoğlu
 
şimdi/ hangi zamanın efkârını dağıtmalı bu şiirde
biz aşkı romanlardaki gibi bildik/öyle sevdik
eser yok eski sevdalardan artık
fark var, kuşların ötüşlerinde bile
 
her şey elimizde çok şükür 
dünya bile 
yalnıca kan sızıyor gözünden
 
zamanla yorulurmuş insan/ yoruldum ben de
uzak bir hayâlde kaldı herşey 
şebnemli, soğuk sabahla açılıyor gözlerim
beklenti duygusu olmadan
gitgide her şeye alışırmış ya insan
yalnızca
alışamadım bu dünyayı seyire 
 
16 Mayıs 2010
 
*Çin Atasözü
 
Hâdiye Kaptan 
 
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
 
 
 
 
Toplam blog
: 467
: 145
Kayıt tarihi
: 16.05.11
 
 

Güzel Sanatlara tutkulu, Türk sanat müziği hayranı,  deniz ve İstanbul âşığı şiiryazar bir fâni....