Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Aralık '15

 
Kategori
Deneme
 

S’onu’nu bekliyor

S’onu’nu bekliyor
 

Senin ardından yazılan sözlerin yarım kaldı.


Yazmak aslında bazen bir hayata ve bazen bir cümleye başlamak değil miydi? Belki de son cümlendi bambaşka yokluğa uzanmak için. Her cümle her satır bir başlangıç iken satırlara. Oysaki düşlerin çürümüştü damlaya damlaya. Ve bazen yazarken sözün nereden başlayıp nerede biteceğinden habersizce uzanmaktı o masala. Çok ta özlemekti gözyaşlarından belliydi. Beklemeyi sorsalar gözyaşlarına sorunuz denilirdi.

Hayatın nereden başlayacağını düşünürsünüz. Sessiz gecelerin sabaha dönmesini beklemek gibidir. Düşlerinden sökülüp dilinden çıkacaklarını kâğıda geçerken ölmekti her harfinde. Geçen zaman uzaklaştıkça bir kuşun soğukta kimsesiz kalıp kanat çırpması gibiydi yaşmak. O anı merakla bekleyip korkak ve ürkek bir ruha soyunmaktı. Yazacağın nefesi solumaktı içinde. Bir dokunuşun uyandırmasıydı bu uykudan. Belki de sonundu onu beklerden... Zamanı nerede başlatmak ve nerede sonlandırmak diye gel git lirdedir insan. 

Yaşamım belki de o zamanın son şahidi olacaktı ölüm. Bir boşlukta yalnızlığında inişi çıkışı olmayan bir yoldun. Aşk sürüklenişin tam ortasıdır.Senin ardından yazılan sözlerin yarım kaldı. O yürek ki seninle ve sensizliğin içinde uyanamamanın acısını tattı. Sessiz sedasız uzunca uzandı döndü yokluğa. Ben miyim sen misin söyle hangimiz üstünüz diye. İlk kez gibi yenik düştü. Senin olmadığın dünyanın yalnız kalan bekçisi gibi hissetti yüreğim.

Günleri sayılıp sen diye atan kalp ile yaşamaya devam ederken içtiği su, tattığı sözlendiği her söz sen diye başladı ve sen diye bitti. Sert esen rüzgârların içimi yerinden oynatarak usanmadan şiir gibi çiseleniyordu gözlerinden. Senin yokluğunda çektiğim ruh yoksunluğundan kurtar beni. Gör ki aşk için acı çekmek ne imiş ise ölümde tutsaktı gözlerinde. Acıyı tattırdın ya her acı bir başka uyandırdı yarınlara. Başıma saplanan ağrıların ilacı neydi bilemedim. Ağırdı düşlerim taşıyamadım.

Gözyaşlarımdan yudumladım sensiz geçen her günümde. bazen dua bazen beddua ettim kederime. Bilki bu kent yılıkdı ve yıkılmak üzere. Derdini derdim bildim bileli bu böyle. Bilinmez ki derdime deva nerede kimde. Bazen uzaktan bazen yakından severdim seviyorum.

Onca laflarla avunup seni karalayıp sonra hiçbir şey olmamış gibi yeniden dökülürdü gözyaşlarım seni sevmeye. Ellerin,  yüreğin, gülen yüzün olacaksa bırak ölümümde Aşk’ından olsun.

Kör kuyuya atsalar beni

Damarımdan girseler

Oluk oluk  sen  akıtsalar,

Acılar yorardı sensizlikten,

Özümsün

*

Sözümle avunurken

Ölümümün tek sebebi ol isterdim

Gel gör ki

Kıvrandığın o düşlerde

Aşk için ölmeliydi

Ve aşkla ölmekti

Neydi sebep olan diye sorulduğunda

Ve ‘sen’ demekti

O’nu beklemekti

Sonunu beklemekti

Ölümün kıyısında

 
Toplam blog
: 360
: 1251
Kayıt tarihi
: 12.06.09
 
 

İnsanlar için en güzel hediye, hiçbir masrafa ihtiyaç göstermeyen tatlı bir  gülümseyiştir. Hz. S..