Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mayıs '13

 
Kategori
Siyaset
 

Saadet Partisi İl Başkanı'ndan, Ak Parti İstanbul İl Başkanı'na “ Şımarık tavır” eleştirisi

Saadet Partisi İl Başkanı'ndan, Ak Parti İstanbul İl Başkanı'na  “ Şımarık tavır” eleştirisi
 

Saadet Partisi İl Başkanı’ndan, Ak Parti İl Başkanı’na “ Şımarık tavır” eleştirisi!

Saadet Partisi Beykoz İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen ve Beykoz muhtarları ile STK’larının katıldıkları kahvaltılı toplantı, ilginç çıkışlara sahne oldu. SP’li İl Başkanı’ndan Ak Parti İl Başkanı’na “ şımarıklık” eleştirisi

Saadet Partisi Beykoz İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen ve Beykoz muhtarları ile STK’larının katıldıkları kahvaltılı toplantı, ilginç çıkışlara sahne oldu. SP’li İl Başkanı Selman Esmerer, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu’nun, 2B tepkilerini dile getirmek amacıyla Şile’de kendisiyle görüşme talebinde bulunan Beykoz heyetine yaklaşımına atıfta bulundu ve Babuşçu’nun tutumunu şu sözler ile eleştirdi: “ Şımarık tavırlar!”

Esemerer, Beykozlu muhtarlar ve STK temsilcilerine hitaben yaptığı konuşmada 2B ağırlıklı olmak üzere, barış süreci, dış ilişkiler ve Türkiye ekonomisi gibi farklı başlıklar altında geniş yelpazede açıklamalarda bulundu.

Saadet, halk ile kucaklaşıyor!

Saadet Partisi’nin, “ Halk ile Kucaklaşma Programı” çerçevesinde, 11 Mayıs Cumartesi sabahı, Beykoz Korusu Sosyal Tesisleri’nde ( Hasır Restoran) düzenlenen kahvaltılı toplantıya, Beykoz muhtarları ve STK’ları yoğun ilgi gösterdi. Muhtarlar Derneği Başkanı Cavit Gül’ün ise, şehir dışında bulunması dolayısıyla toplantıya iştirak edemediği açıklandı.

Saadet Partisi İl Başkanı Selman Esmerer, İl Başkan Yardımcıları M. Ali Özgür, Yaşar Kangel, Abdülkadir Çelebi ve Beykoz Müfettişi Şeref Kaçmaz ile İlçe Başkanı Burhan Öz ve İlçe Yönetim Kurulu üyelerinin ev sahipliğinde gerçekleşen kahvaltılı toplantı, sabah saat 09.00’da başladı; toplam 2 saat sürdü.

İl Başkanı Selman Esmerer, muhtarlar ve STK temsilcileriyle gerçekleştirdiği toplantı sonrasında ise, basın mensuplarıyla özel olarak bir araya gelerek, kendileriyle sohbet etti ve yöneltilen soruları yanıtladı.

SP İlçe Başkanı Burhan Öz: Sizin kalp kilidinizin markası değişmiş!

Sunumu İlçe Yönetim Kurulu Üyesi- Mahalli İdareler Başkanı Davut Erdem Şaraldı tarafından gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını Saadet Partisi Beykoz İlçe Başkanı Burhan Öz yaptı.

Konuşmasına, “ hepimizin bir tek amacı var; Beykoz’umuza hizmet etmek. Son zamanlarda dünyada ve Türkiye’de gelişen yanlışlar ve eksikler, maalesef Beykoz’umuzda da aynen devam etmekte” şeklinde başlayan İlçe Başkanı Öz, sözlerinin devamında 2B Yasası ve rayiç bedel konusuna değindi.

İlgili yasanın getirdiği zorlukların, Beykozlular olarak hep beraber yaşandığı açıklamasında bulunan Öz, “ bu yasa karşısında gösterdikleri dik duruşlarından ötürü” Beykozlu muhtarlara ve STK temsilcilerine, “ canı gönülden teşekkür ettiğini” belirtti.

 “ Demokrasinin olduğu tüm devletlerde ve ülkemizde ilk defa bu kadar değişik bir görkem ile sivil toplum örgütlerimiz önce çıkıyor” yorumunda bulunan İlçe Başkanı Burhan Öz, konuşmasının bundan sonraki bölümünde, Beykoz İl ve Yöre Dernekler Birliği ile muhtarlar tarafından gerçekleştirilen ve Ak Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu ile Şile’de yapılan görüşmeye yer verdi. Öz, şunları söyledi:

Otobüs ile sorumlu kovalamışlar!

“ Çok yakında Beykoz’da yapılmış olan çok enteresan bir protesto var! Yine, il ve yöre derneklerimiz bunu gerçekleştirmişler, öncülüğünü onlar yapmışlar: Otobüs ile sorumlu kovalamak! İnanın, çok enteresan! Basından takip ettik. Otobüs ile sorumlu kovaladılar ve sorumluyu Beykoz’un hemen kıyıcığında, Şile’de yakaladılar. ( Ancak) yakalamalarına rağmen, hala nazlanan bir sorumlu olduğunu görüyoruz. ( Basından öğrendiğimiz kadarıyla, kendisiyle ) görüşülmeye çalışılmış ve sonunda muhatap ele geçirilmiş.”

Ak Partili Babuşçu’dan, ‘ yazık’ diyebileceğimiz açıklamalar

“ Bu güzel kovalamacının takdir hakkını kullanması gereken karşı taraf ( Ak Parti İl Başkanı Aziz Babuşçu)  ise, maalesef 8 dakikalık bir hak tanıyarak, ( Beykoz heyetini) takdir etmiş. (Ancak) o takdirin, o konuşmaların içinde çok talihsiz, ‘yazık’ diyebileceğimiz açıklamalar var!

Aziz Babuşçu’ya çağrıda bulunuyorum!

“ Ben Ak Parti İstanbul il Başkanı Aziz Babuşçu’ya yapmış olduğu talihsiz açıklama ile ilgili çağrıda bulunmak istiyorum: ( Babuşçu), konuyu izah etmiş, tabii biraz ‘ işgal’e getirmiş, oradan da ‘ (fiyatlara) dışarıdan bakmaya’ getirmiş! Diyor ki orada;  siz, (fiyatları) içeriden pahalı görüyorsunuz! Dışarıdan bu ‘ ucuz’ görünüyormuş! Açıklama böyle! Bunu nasıl anlıyoruz? Yani, bugün Beykozlu’nun, ‘ bu Yasa’daki rayiç bedel zulümdür, yüksektir’ dediği bir noktada, ( Ak Partili) İl Başkanımız, ‘ dışarıdan öyle görünmüyor, dışarıdan ucuz görünüyor’ diyor!”

Sayın Aziz Babuşçu Bey!

“ Biz de kendisine Beykoz’dan şöyle sesleniyoruz: Sayın Aziz Babuşçu Bey! Bu ‘ dışarıdan’ dediğiniz, ne kadar dışarıdan? Amerika’dan mı? Avrupa Birliği’nden mi? İsrail’den mi? Nereden bakıyorsunuz da, bunu böyle ucuz görüyorsunuz? O dışarıdan dediğiniz yer, ne kadar dışarıdan? Lütfen, bunu Beykozlu’ya açıklayın! Ve sizi o şekil gelip de bulan kardeşlerimize yaptığınız bu saygısızlığı bir şekilde temizleyin!”

Bu ne böbürlenme böyle?

“ Beykozlu bu kadar yakışıksız karşılık alması gereken bir topluluk değil. Beykoz’da sizin Belediye Başkanınız başta. Bu ne demek? Beykozlu size oy vermiş demek. Beykozlu size görev vermiş demek. Sizin o gün, o şekilde yanınıza gelen kardeşlerimize en büyük ikramı göstermeniz gerekirdi. Bu ne böbürlenme böyle?

Kalbinizdeki pilin markası rant markası!

Ak Parti’ye atıfta bulunarak, “ bu kardeşlerimiz ile biz bir zamanlar siyaset yaptık” açıklamasında bulunan SP İlçe Başkanı Burhan Öz, yaptıkları basın açıklamaları yoluyla, Ak Parti’yiz zaman zaman uyardıklarını kaydederek, şunları söyledi: “ Onları uyardık; dedik ki, ‘ sizlerin gözlüklerinizin markası değişmiş! Sizin kulaklıklarınızın markası değişmiş.’  Şimdi ben bunlara bir ilâve daha yapıyorum ve diyorum ki, ‘sizin kalp kilidinizin markası değişmiş!’ Gözünüzdeki gözlük Amerikan malı,  rant markası! Onu taktığınız anda Beykoz’u göremezsiniz. Kulaklarınızdaki kulaklık, rant markası! Onu taktınız mı, Beykozlu’yu duyamazsınız. Kalbinizdeki pilin markası, rant markası; onu taktınız mı hiçbir şey hissetmezsiniz.”

İl Başkanı Esmerer: ‘ Padişah ne der ise, o olur’ havasındalar!

İlçe Başkanı Burhan Öz’ün ardından bir konuşma yapan İl Başkanı Selman Esmerer ise,          yaklaşık 1 saatlik konuşmasında, sözlerine, “ Beykoz’umuzun özeli var; 2B” şeklinde başlayarak, “ herkes mağdur!” dedi. “ Ak Partili, CHP’li, MHP’li, SP’li, BBP’li olsun, herkesin 2B’den dolayı mağdur olduğunu” ifade eden Selman Esmerer, şunları söyledi:      “ Bu kardeşlerimiz seslerini duyurmak istiyorlar, büyük bir gayret içerisindeler; biz de sonuna kadar kardeşlerimizi destekliyoruz. Sadece Beykoz’umuzda değil, Sultanbeyli ilçemiz, Çekmeköy, Ümraniye’nin bir kısmı, Kartal’da bir kısım, Anadolu Yakası’nın büyük bir bölümünde maalesef 2B mağduriyeti var. Konulan rayiçler çok korkunç. Şu anda fiili rakamların 2- 3 katı rakamlar yazılmış. Bunların içinde proje var. İstanbul’un en güzel iki ilçesi Sarıyer ile Beykoz. Ancak Beykoz ilçesi, milyarderlerin oturduğu bir yer sanılıyor. Yalı kısmı hariç; evet oralarda milyarderler var!”

2B Yasası, sizi daha baştan tehdit ediyor!

Beykoz’un emekli insanlardan oluştuğunu kaydeden İl Başkanı Esmerer,  Ak Parti’ye seslenerek, “ (sizin bu belirlediğiniz rakamları (bu insanların) ödemeleri mümkün değil” dedi.

2B Yasası’nın ortaya konuluş biçiminin çok korkunç olduğunu ifade eden Esmerer, şunları söyledi: “ Mahkemeye başvuramıyorsunuz. ( Oysa ki,) her vatandaşın en temel hakkı, mahkemeye başvurmaktır. ( Yasa), bu hakkı elinizden almış. Bu, Anayasa’nın ruhuna aykırı bir icraat; böyle bir şey olamaz. ( Yasa),  ‘ mahkemeye başvurursanız, 2B hakkını kaybedersiniz’ diyor. İşi, âdeta baştan tehdit ile başlatmış. Bir hükümetin bunu yapma yetkisi var mı? Bu gösteriyor ki, böyle bir haksızlık yapmayı bu hükümet zaten kafaya koymuş!”

İnsanlar illâ kendini yakmalı mı?

“ ( İlgi görmesi için) insanlar kendilerini illâ tırın, arabanın altına mı atmalı? Kendini yakmalı mı? Böyle bir şey olabilir mi? Ama maalesef böyle bir anlayış var. Medyanın da genel havası bu; olması gereken konuşulmuyor. Medyatik bir şey olursa konuşuluyor. Dolayısıyla, gerçek mağdurlar sesini duyurma imkânına sahip değil.”

2B, bütçe açığını kapamanın en güzel yollarından biri!

Sözlerinin devamında, 2B Yasası’nın temelinde, ekonominin yattığını kaydeden Esmerer, Türkiye ekonomisinin 2013 yılı Bütçe giderlerinin 404 milyar TL olmasına karşılık, gelirlerin ise 370 milyar TL olduğunu, dolayısıyla 34 milyar TL’lik (eski parayla 34 katrilyon) bir açık bulunduğuna işaret ederek, şunları söyledi: “ Açıkları kapamanın en güzel yollarından bir tanesini, hükümet 2B Yasası’nda görüyor. Biz de SP olarak diyoruz ki, fakir milletin gırtlağını sıka sıka mecal kalmadı.”

Önce, faiz giderlerini azaltın

“ İşinize geldiği zaman ‘ Milli Görüşçü’ olduğunuzu söylüyorsunuz, bazen Erbakan Hoca’nın talebesi olduğunuzu da söylüyorsunuz; biz Saadet Partisi olarak diyoruz ki, 2013 yılı bütçesinde 53 milyar TL (eski para ile 53 katrilyon) faiz ödemesi var. Ve 10 senede üst üste topladığınız zaman, bu ülke faize 498 milyar TL para ödemiş. ‘ Bu ülkenin 300 milyar, 400 milyar TL kaynakları teröre gitti’ deniliyor. Evet, doğru gitti. Ama sadece 10 senede Ak Parti iktidarında faize ödediğimiz rakam (yaklaşık) 500 milyar TL! Dönün buraya bakın; vatandaşın 2B ile, vergiler ile gırtlağını sıkacağınıza holdinglere, bankalara, dışarıdan kredi aldığımız yerlere, bunlara bakın; faiz giderlerini azaltın. Böyle bir irade var mı; yok! Şu anda tam kapitalist, liberal bir ekonomi izleniyor. Dolayısıyla, bu açıklar, ( 2B gibi yollar ile) gideriliyor. ( Ancak) asıl ana faiz kalemi hiç gündeme dahi girmiyor.”

Aziz Bey’in şımarık tavırları!

Sözlerinin devamında, Parlamento’daki muhalefetin ise bu konuları hiç gündeme getirmediği eleştirisinde bulunan SP İl Başkanı Selman Esmerer, “ başka işler ile uğraşıyorlar! Dolayısıyla Ak Parti de kendini tamamen alternatifsiz (sanarak), şımarık bir çocuğa döndü! ‘ Ne olursa olsun, ben ne yaparsam yapayım yüzde 50 oy alıyorum ben. Onun için 2B mağdurları beni hiç ilgilendirmiyor’ diyor. İşte ( Ak Parti İstanbul İl Başkanı) Aziz Bey’in böyle şımarık tavırları da öyle! Ak Parti’ye bir ders verme zamanı geldi inşallah! Ama başkasıyla değil, Saadet ( Partisi) ile ders vereceğiz!” dedi.

Şunları söyledi

Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı, geniş yelpazeli konuşmasında şu açıklamalarda bulundu:

Enteresan bir şey; bu Ak Parti garip gurabadan oy alıyor; ama gidiyor sadece zenginlere hizmet ediyor. Fakiri fukarayı unuttu; zenginlerin ve sosyetenin partisi oldu! Bilerek söylüyorum bunları! Aşağıyı artık hiç görmüyor. Böyle kapitalist, liberal, küresel sermayenin hâkim olduğu bir yapı oluştu.

Türkiye’deki bankalarımızın yüzde 70’i (uluslar arası bankaların) eline geçti. Onlar vasıtasıyla tüm insanımız küresel sermayenin borç sistemine entegre edildi. Şimdi 10 milyon insanımız kredi kartının asgari limitine çalışıyor!  Moda oldu! Herkeste birden fazla kart var ve bunların faizleri, tefeci faizleri gibi!

Ak Parti söylüyor; ‘ şu kadar zenginleştik; fert başına milli gelirimiz bu oldu’ diye! Bu kadar zenginleşiyoruz! Peki nereye gidiyor bu paralar? Asgari ücret 773 TL. Normal maaşlar bin TL civarında seyrediyor. Açlık sınırı bin 29 TL (1.029 TL.) Yoksulluk sınırı 3 bin TL. Böyle üst üste vurduğunuz zaman, toplumun yüzde 60’ı açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşıyor! 3 bin TL geliriniz var ise, yoksulluk sınırında oluyorsunuz! Nerede bu zenginlik? Nereye gidiyor bu zenginlik? 100 tane milyar dolar sahibi insanın olması, o ülkeye huzur getirmez. Refahın adil bir şekilde yayılması gerekir.

Dünya, 300 ailenin elinde; Türkiye 100 ailenin elinde. Sermaye bunlarda; gerisi, yani halk perişanları oynuyor. Ak Parti, bu küresel yapıya Türkiye’yi monte etmiştir. Zenginlik de buradan geliyor. Bu zenginlik de sanal bir zenginlik, borca dayalı bir zenginlik.

Şimdi diyor ki Başbakan, ‘ ben geldiğim zaman Türkiye’nin IMF’ye, 23 buçuk milyar dolar borcu vardı’; doğru! ‘ Biz bunları ödedik; Mayıs ayında 400 milyon dolar son taksidi var, bunu da ödüyoruz, IMF’ye 5 milyar dolar da kredi açacağız. Nirden nereye!’ diyor! Buraya kadar söyledikleri doğru! Hiçbir yanlışlık yok ama söylemediği kısım var! 2002’de Ak Parti iktidara geldiği zaman, Türkiye’nin iç ve dış borçları toplamı 232 milyar dolar idi. 11 yıl sonra bu borç, 532 milyar dolar’a çıktı. Tam 300 milyar dolar yeni borçlanma gerçekleştirildi. Bu 300 milyar dolar borçlanma ile biz          ( IMF’nin) 23 buçuk milyar dolarını ödemiş olduk! İşte Türkiye, böyle bir borçlanma yapısına oturtturuldu.

Ve hepimizde bir hastalık gelişti; az üreten, çok tüketen bir toplum haline dönüştük. Olmayan paraları harcıyoruz! Sonra da icralık, davalık, cinnet toplumu haline geliniyor. ‘ Trafikte yol vermedi’ diye ya da ‘ yolcumu kaptı’ diye (insanlar) birbirlerini öldürüyor.  İnanılmaz olaylar yaşanıyor. Ahlaki yapı erezyona uğruyor. İnsanlar strese, depresyona giriyor. Çağın yaygın hastalığı panik atak ve diğerleri oluşuyor. Hükümetin burada yapacağı görev, maddi ve manevi varlıklarının geliştirilmesi, yaşam kalitesinin arttırılması için vekâleten oraya geldiğinin idraki içinde hareket etmesidir. Mahkeme kadıya mülk değildir, bugün Ak Parti vardır, yarın bir başka parti gelecektir.

Ama öyle bir hareket tarzına geldi ki, sanki buralar kendilerinin tapulu malı; vatandaşın hiçbir hakkı yok. Onlar ne derse, padişah ne derse o olur havasına geldiler.

Bu bölgemizde nasıl ki 2B çok önemliyse, bütün ülkede de terör meselesi, İmralı süreci,          ‘ barış’ süreci ile ilgili gündem var Türkiye’de. Millet olarak tedirginiz. Öncelikle, bütün bu süreçler şeffaf yürümüyor. İnanın, Ak Partili milletvekilleri de süreci çok net bilmiyorlar!

Barışa hep beraber ‘evet’ diyoruz. Yalnız, barış olurken bile hepimizi kaygılandıran süreç, başta üslup olmak üzere, (çok büyük tedirginlik yaratıyor.) BDP milletvekilleri bölgede konuşuyorlar. ‘ gerillamın burnu kanar ise, şöyle asarız, böyle keseriz’ diyorlar. E vicdansız kadın! Bu millet 40 -50 bin tane insanını kaybetti, sen gerillanın burnunun kanamasından bahsediyorsun! Barış isterken bile savaşa çağırıyor. Böyle bir üslup olur mu? Daha çok kavga ortamına sürükleyecek bir üslup ile barış gerçekleştiriyoruz! Hiç görülmeyen bir şey.

Kimse kimseyi kandırmasın. Bu APO denen katili, ABD paket etti; bize verdi. Aynı projeyle Ecevit’i de iktidara getirdi. MHP ve ANAP ile beraber 3’lü bir koalisyon vardı. Bu katil ile ilgili hemen Türkiye’de idam cezası kaldırıldı. Alelacele, MHP’ye rağmen kaldırıldı. MHP bağırdı, çağırdı ama hiçbir şey olmadı, idam kaldırıldı. Süreç geldi, bugün İmralı’ya kilitlendi. Ondan sonra da bizi millet olarak Kandil’e kilitlediler. Kandil’in de mesajı, başta APO’ya özgürlük olmak üzere geldi. Arkasından Avrupa Birliği Parlementosu’nda Türkiye’nin çekimser kaldığı bir oylama ile, PKK, ‘ terör örgütü’nden, ‘ aktivist’ olarak tanındı. Şimdi, burada ne görülüyor? Bu terör örgütünün bir meşrulaştırma süreci var. Yoksa,  kimse barışa karşı değil. Olması gereken barış. Ama PKK, APO, KANDİL… Bir meşrulaştırma yapılıyor. Peki bu 40- 50 bin kişinin katili kim? Bu örgüt değil mi? yaptığı icraatlar ortada; geldiği konum itibariyle terörün de çok ötesine geçmiş; insan ticareti yapıyor, kadın ticareti yapıyor, esrar eroin ticareti yapıyor, kara para ticareti yapıyor.

Açın GOOGLE’a girin; ‘ Amerikan Genel Kurmayı’nın Türkiye Haritası’ deyin, karşınıza bir harita çıkıyor. Erzincan’dan başlıyor ve aşağıya kadar (olan yerlerin tamamı için) KÜRDİSTAN yazıyor. Niye buralar Kürdistan’a giriyor? Çünkü ‘ vaad edilmiş topraklar’ var. Nil’den Fırat’a kadar olan bölge, SİYONİZM- Yahudiler tarafından kutsal topraklar olarak kabul ediliyor. ‘ ( Buralar) mutlaka bizim olmalı’ inancı var. Onlar, vaad edilmiş toprakları ele geçirmeyi, kendilerine ibadet kabul ediyorlar. Yine, bu bölgede çok kıymetli petrol, altın ve diğer maden kaynakları var. Amerika uzaydan bütün bunları yer altından görebiliyor. Onun iştahını kabartan şeyler bunlar. Yoksa Amerika ne Türk’ünün, ne Kürdü’nün ne kara kaşına, ne kara gözüne âşık!

Hizmet belediyeciliğini bu ülkede Refah Partisi olarak ilk defa biz uyguladık. Merhum liderimiz (Erbakan), ilk defa, ‘ devlet gardiyan değil, garsondur’ dedi… Şimdilerde ise bir rant belediyeciliği anlayışı gelişti ve İstanbul’un silüeti dahi bozuldu.

TOKİ’nin olağanüstü yetkileri var. Gelir Beykoz’da, Arnavutköy’de istediği yeri imara açar, imarını kat yüksekliklerini belirler. Her türlü yetkiye sahiptir! Kamulaştırır. TOKİ, olağanüstü yetkileri olan bir şey. TOKİ’nin de 15- 20 tane müteahidi var; İstanbul’u onlar şekillendiriyor. Yaptıkları binalar ise 30 katlı, 40 katlı, 50 katlı.

Çılgın İstanbul Projesi’nden bahsediyorlar. ( Bu,) 40- 50 milyonluk bir İstanbul! Bu, korkunç bir şey! Bilimsel olarak dünyada böyle bir şehir yok! Çin’de bile böyle değil. Biz SP olarak diyoruz ki, İstanbul’a yapılacak en büyük iyilik, geri bölgede; Karadeniz’de, Ege’de, Akdeniz’de, Güneydoğu’da insanların karnını doyuracağı İstanbul’a alternatif büyük şehirler oluşturmak. İstanbul, bilimsel olarak doyum noktasını geçmiştir. ( Üstelik) İstanbul’u bekleyen bir İstanbul depremi var. O yüzden bunlar (Çılgın İstanbul Projesi), akıllı projeler değildir. ( Bu, ‘ Çıldırmış Proje’dir!)

Ekmeyen, biçmeyen ülkenin sonu olmaz. Tarım ve hayvancılık noktasında da çok ciddi kan kaybettik.

2014 seçimleri için iddialıyız! Kazanma şansımız çok yüksek. Halk, alternatif arıyor. Alternatif de, Saadet Partisi. Böyle şımarık, buyurgan tavırlar ile Ak Parti belediyeleri gerçekten garip bir hal aldı. Her şeyi biz biliriz havasına girdiler. İnşallah onların da aklını başına getireceğiz! Bu milletin aslına, özüne, Saadet Partisi’ne, Milli Görüş’e döneceğine inanıyoruz. Milli Görüş bu işin orjinali; Ak Parti çakma Çin malı! Çakması hiçbir zaman orjinalin yerini tutmaz.

Katılımcılara söz verildi; ortak kelime “ istifa” oldu!

Esmerer’in konuşmasının ardından ise, toplantıya katılan muhtarlar ile STK temsilcilerine söz verildi.

Özellikle muhtarlar tarafından yapılan konuşmalarda, 2B konusunda “ bıçak kemiğe dayandı” mesajlarının dile getirildiği görüldü. Söz konusu konuşmalarda kullanılan ortak kelime ise, Ak Parti üyeliğinden “ istifa” oldu!

Muhtarlar ve STK temsilcileri tarafından yapılan konuşmalara, farklı bir haber başlığı altında yer vermiş bulunmaktayız.

Basın ile özel toplantı

Beykoz’da yeni bir süreç başladı

Yapılan toplantının arsında ise, SP İstanbul İl Başkanı Selman Esmerer; İl ve İlçe Yönetim Kurulu üyeleri eşliğinde Beykoz yerel basını ile özel bir sohbet gerçekleştirdi.

İlçe Başkanı Burhan Öz’ün, söz konusu görüşmede, toplantıya ilişkin şu değerlendirmede bulunduğu görüldü: “ Bu toplantı ile Beykoz’da yeni bir süreç başladı; hayırlı olsun!”

Vatandaş yumruğu yedi

STK temsilcilerinin ve muhtarların toplantıda 2B konusunda gösterdikleri tepkileri “ açıkçası beklemediklerini” itiraf eden Saadet Partili yöneticiler, son zamanlarda Beykoz’da halk tabanında eskisinden farklı olarak bir hareketlenme görmeye başladıklarını ifade ederek,          “ vatandaş, ringe çıktı; yumruğu yedi; artık kontralar başlıyor. Beykoz’da yeni bir süreç başlıyor” yorumunda bulundular.

Esnaf ziyaretinin ardından, mahalle temsilciliği açılışı yapıldı

Saadet Partili yetkililer, toplantının ardından ise esnaf ziyaretinde bulundular; Çiğdem Mahallesi’nde parti temsilciliği açmalarının ardından ise, ev ziyaretleri gerçekleştirdiler. SP’li İl yöneticileri, geç saatlere kadar Beykoz’da kaldı.

Haber: Arzu Başlantı

 
Toplam blog
: 230
: 1315
Kayıt tarihi
: 26.08.12
 
 

Doğum yeri: Berlin Siyasal Bilgiler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu (Bölüm ve fakül..