Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Temmuz '07

 
Kategori
Siyaset
 

Saat:00.24 Hoşçakal Yarın

Saat:00.24 Hoşçakal Yarın
 

Dün gece öyle bir film seyrettim ki, izlerken tüylerim diken diken oldu. Sonra içimde bir kırgınlık, bir öfke birikti, biraz da kızgınlık… Bunların sebebine gelince, bu güzel filmi, bu gerçek kahramanlık öyküsünü, gecenin bir yarısı, çoğu insanın uykusuna dalmak üzere olduğu bir vakitte yayınlanmasıydı. (Kanal: show tv saat:00.24 film:hoşcakal yarın) Bir gerçek, bir örnek, belkide bugünlerimizin habercisi savunucusu olan birilerinin o büyük savaşını anlatıyor.

Deniz, Yusuf, Hüseyin, Sinan ve nicelerinin kavgasının asıl sebebini anlatan bir film bir tarihti. Merak ettiğim şu bu gerçek filmi neden bu saatte yayınlıyorlar, kaç kişi izleyebilcek bunu, saçma sapan magazin programı, aynı konulu, aşk hikayeli dizileri izlemek, izletmek daha mı uygun ve cazip gelmekteydi? Üstelik bir de bu harika Türk filminin altına yabancı sinema yazılmıştı... Bu filmi kaç kişi izledi ya da kaç kişi duydu bilmiyorum. Ama şunu biliyorum ki 68 kuşağı diye anılan ve göz ardı edilemeyecek bir kuşak var. O zaman anlaşılamayan günümüzde de yanlış anlatılmaya çalışılan bir kuşak.

O dönemleri yaşayanlar ve onlara hak veren insanlar doğan çoçuklarına onların isimlerini verdiler. Onlar Atatürk’ün düşüncelerini savunan, Mustafa Kemal’in vatanı emanet ettiği gençlikti. Bu gençler vatanına sadık kalmaktan ötesine gidip atamızın kaldığı yerden devam etmek istediler. Peki vatan onlara sadık kaldı mı?Onlara yakışan bir gençlik miyiz?

Uğruna ölmeyi göze aldıkları şeyler şimdi birer birer yaşanıyor.”Anayasaya karşı değiliz, bizler anayasanın uygulanmamsına değiştirilmesine karşıyız. Biz, amerikan uşağı olmaya karşıyız bağımsızlık için savaştık” diye haykırıyorlardı. Yanlış mıydı bu sözler? Köylüye güvendiler, köylü onları ele verdi, askere güvendiler, darbeye geldiler, asılmalarını engelleyemediler... Fakat son sözlerinde bile gençliğe askere köylüye olan güvenlerini kaybetmediklerini söylüyorlardı. Onlar ölümü göze alırken asılırken içleri huzurluydu, birilerinin onları doğru anlatacaklarını umut ediyorlardı. Gençliğin kaldığı yerden devam edeceğini umuyorlardı.

Fakat o gençlik teslim oldu; dağlara pkk olmaya gittiler, Denizler askere kurşun sıkamazken onlar askerlerimizi şehit ettiler, yabancı müzikte dans edip Türkçeyi unuttular, marka imtiyazı peşinde cumhuriyeti unuttular, kitapları unutup koyunlaştılar. Denizleri yıllarca yanlış anladılar, yanlış anlattılar belki de, doğru anlatıldığında ise seçilen saat Türkiye'nin uykuya daldığı saatler oluyor. (00.24);onlar bu halk için, bu vatan için asılmayı göze alırken biz onların hikayelerini bile rahatca izleyip, konuşamıyoruz halen.

Peki neden?Neden? Çünkü; onlar bugünü gördü. Onlar laikliğin şeriat içinde kaybolmasından korkuyorlardı ve bağımsızlığın, laikliğin kazanmasını istiyorlardı. AB’nin varlığına bağımlı olmak istemiyorlardı, yanlış mıydı? Bu..

Bence doğruydu. Yaa sizce... Sizce onları anladık mı, onlar haklı mıydılar, onlar kuşaklara iyi aktarılabildi mi, yoksa sustuk ve sürüye dahil mi olduk...
Ülkenin 4, 5 yılda ne kadarının yabancı sermaye olduğunu biliyor musunuz;
İşte size korkunç tablo;

* Türk Telekom, Arap'ın.* Telsim İngiliz'in.* Kuşadası Limanı İsrailli'nin. *İzmir Limanı Hong Konglu'nun... *Araç muayene işi Alman'ın. *Başak Sigorta Fransız'ın. *Adabank Kuveytli'nin. *İETT Garajı Dubaili'nin. *Avea Lübnanlı'nın. Petkim? Ermeni'nin. (Kazak'a sattık, dediler. Kazağı bi çıkardık... Ermeni...) N'olacak bu memleketin hali? *Rakı, Amerikalı'nın. *Finansbank Yunanlı'nın... *Oyakbank Hollandalı'nın. *Denizbank Belçikalı'nın. *Türkiye Finans Kuveytli'nin. *TEB Fransız'ın. Cbank İsrailli'nin. *MNG Bank Lübnanlı'nın. *Alternatif Bank Yunanlı'nın. *Dışbank Hollandalı'nın. *Şekerbank Kazak'ın. *Yapı Kredi'nin yarısı İtalyan'ın. *Turkcell'in yarısı Finli'nin Rus'un. *Beymen'in yarısı Amerikalı'nın. *Enerjisa'nın yarısı Avusturyalı'nın. *Garanti'nin yarısı Amerikalı'nın. *Eczacıbaşı İlaç, Çek'in. *İzocam, Fransız'ın. *TGRT Amerikalı'nın. *Demirdöküm Alman'ın. *Döktaş Fransız'ın. *Süper FM Kanadalı'nın.

Hepsi Türk'tü. Sadece 4.5 yıl öncesine kadar; halen göz mü yumacağız bu satışlara yoksa 22 temmuzda birilerine siyaseti bıraktıracak mıyız.yarınlarımıza hoşcakal demiyelim..

 
Toplam blog
: 5
: 1279
Kayıt tarihi
: 14.06.07
 
 

24.8.1985 kayseri doğumluyum. 16 yıldır Adana'da yaşıyorum. Fen edebiyat fakültesi öğrencisiyim. Yaz..