Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Temmuz '10

 
Kategori
İzmir
 

Saat Yedi, Alaçatı

Saat Yedi, Alaçatı
 

.....................www.cesmemarigold.com........................


Dün sabah Alaçatı sokaklarında dolaştım. Dolaştım dediysem, rutin sabah yürüyüşümü Ilıca’dan Alaçatı’nın o sevimli ve otantik çarşısına doğru yaptım.

Bilenler bilir. Orijinal taş evlerle, butik otel ve pansiyonlarla, şık restoranlarla bezeli, geceleri adım atmakta zorlandığınız, kalabalık ve daracık sokakları, adeta Alaçatı markasının en öne çıkan figürlerinden biridir. Belki de, dünyaca ünlü sörf plajları ile birlikte birincisidir.

Bu temposuna ve bilindik ama aynı zamanda tatlı hengamesine çok alışık olduğum dar Alaçatı sokaklarını ilk defa bir sabah saatinde hem de oldukça erken vakit bir Temmuz sabahında dolaştım. Ortalık sabah mahmuru kedilere ve köpeklere kalmıştı.

Bu sene yeni açılmış bazı restoran ve otel-pansiyonlar dikkatimi çekti. Ve yürüyüş güzergahım olan Çamlık yolunda inşaatı bitmiş ya da devam eden onlarca yeni yazlık ev. Demek ki Alaçatı’nın, özellikle son beş-altı yılda çılgınca yükselen trendi; bir süre daha devam edecek gibi görünüyor diye düşünmeden edemedim.

Alaçatı çarşısının sonundan sola döndüğünüzde, devam edip giden yol; size, eski Alaçatı’yı ve Alaçatı’nın yerli insanlarını gözlemlemenize imkan verir.

Oldukça yaşlı bir Ege köylüsü, taş evinin Akdeniz mavisine boyalı ahşap dış kapısının önüne koyduğu tahta sandalyesinin üzerinde, sabah şekerlemesini yapmaktaydı. Ve lise çağlarındaki genç Alaçatılı kız, mütevazı kıyafetlerini giymiş, saçlarını taramış işine gitmek üzere sokağa fırladı önümden aceleyle. Bakkal dükkanının sahibi, sabah gazetelerini tasnif etmekle meşguldü. Galiba akşam içkiyi biraz fazla kaçırmıştı. Kızarmış gözleriyle selamıma karşılık verdi.

Alaçatı çarşısı henüz uyanıyordu ve acaba bu haliyle daha mı güzel diye de kendime sormadan edemedim. Alaçatı’yı gerçekten ve tam anlamıyla hissetmek isteyenler için naçizane tavsiyem şudur:

Kalabalık ve akıp giden Alaçatı gecelerini yaşadığınız kadar; çok erken bir Alaçatı sabahını da içinize çekmelisiniz. Ve o balık istifi gecelerde göremediğiniz pek çok farklı ayrıntıyı, güzellik ve Alaçatı’ya özgü farklılığı eminim ki o erken sabah vakitlerinde yakalayacaksınız.

İki bardak tavşan kanı çay eşliğinde, üzerine pekmez sürülüp taş fırında pişirilmiş harikulade İzmir kumrusundan tatmayı, yanında da iki dilim Bergama tulumu götürmeyi unutmayınız.

Bölgenin en ünlü üç kumrucusu Şevki, Hüseyin ve Hikmet’tir. Ha naçizane bendenizin tavsiye ve tercihini soracak olursanız, ben Kumrucu Hüseyin derim. Aşırı taze, lor ve un kurabiyelerinin tadına da bakmayı ihmal etmeyiniz.

Alaçatı Yasakları - 1

Alaçatı Yasakları - 2

Alaçatı'da Bir Et Virtüözü: Hasan Masat

Çeşme-Ilıca Plajı Deve Güreşi Müsabakaları

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..