Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Nisan '09

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Saatte bir yayınlansın!

Saatte bir yayınlansın!
 

ATA'M İZİNDEYİM,DAİMA!


Okuyan herkes eminim "biliyoruz zaten" diyecek. Evet ben de biliyorum, ilkokulda öğrenmiş ve ezberlemiştim. Ne kadar ve ne anladığımı anımsamıyorum şimdi.

Son yıllarda, yaşadığım, gördüğüm, duyduğum beni çok üzen, ülkemi, geleceğimizi ilgilendiren kötü olaylarda daha sık anar ve okur oldum Ata'mızın Gençliğe Hitabe'sini.
Bir kez daha burada yazıyorum;

GENÇLİĞE HİTABE

Ey Türk gençliği ! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK
20 Ekim 1927

Son günlerde yaşanan olaylar, bu sessizlik, bu sinmişlik, bu bilinçli olarak yaratılan korku, aklıma, akıl almaz öneriler getiriyor.
En son önerim, üstümüzdeki bu ölü toprağını atabilmek için, Gençliğe Hitabe'nin saatte bir televizyonlarda yayınlanması!
Henüz, Atatürk'ten bahsetmek suç kabuledilmezken, henüz vakit ve fırsat varken yapalım bunu. Çünkü bu gün Milliyet'te yayınlanan haberi sanırım herkes görmüştür, ilkokul kitaplarındaki "irtica ile ilgili faaliyetler" konusunu;


Eski ünitede irticai faaliyetler
“Toplumdaki din ve mezhep çeşitliliğini kullanarak kargaşa ortamı yaratmaya çalışırlar. Bu kargaşaya da mevcut devlet düzeninin yol açtığına halkı inandırmaya çalışırlar. Laikliğin dinsizlik olduğunu iddia ederek, laikliği benimseyenleri din düşmanı olarak tanıtırlar. Radyo, televizyon, gazete, dergi ve kitaplar aracılığıyla Atatürk ve devlet aleyhine propaganda yaparlar. Laik devlet yapısının, dini değerleri göz ardı ettiğini iddia ederler.”

Yeni ünitedeki irtica tanımı
“İrticai faaliyetlerde bulunanlar, toplumun sahip olduğu çağdaş değerleri reddedip akla ve bilime aykırı eylemlerde bulunarak çağ dışı bir düzeni geri getirmeye çalışırlar. Her türlü gelişim, değişim ve yeniliğe karşı tavırlı olmak irticanın en önemli özelliğidir. Bu tür faaliyetler, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan itibaren devletimizi ve milletimizi tehdit etmektedir”

Hala niye ve neyi beklediğimizi bilmiyorum.

Yine Atatürk'ten bir alıntı;

1919 - Mayıs - Havza
Sessiz, durgun, baş eğik kalmayınız.!
Uyanınız.!
Milli bağımsızlığımızı
çiğniyorlar.!
Haklarınızınızı savunmak için birleşiniz,
düşmanın karşısına dikiliniz.!
Toplantılar yapınız.!
Mitingler düzenleyiniz.!
Sesinizi duyurunuz.!
Bütün dünyaya;
"Ben, Türküm
bağımsızlık bana
atalarımdan miras kaldı,
onu sana vermem" diye haykırınız.!

 
Toplam blog
: 98
: 742
Kayıt tarihi
: 24.06.06
 
 

Okuyan, gözlemleyen, yorumlayan, öğrenmeye ve öğrendiklerini uygulamaya çalışan; doğayı, insanları, ..