Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Şubat '14

 
Kategori
Güncel
 

Sabah-ı şerifleriniz hayırlı olsun, “dinleme”, yeni mi aklınıza geldi?

Sabah-ı şerifleriniz hayırlı olsun, “dinleme”, yeni mi aklınıza geldi?
 

AKP, gündemden düşmüyor, ama gündem yaratamıyor.

Eskiden, Tayyip Bey, bir “yem” atardı ortaya, herkes, aç tavuklar misali o “yem”e koşardı. Koşanlar, o “yem”le uğraşırken, Tayyip Bey, yapacaklarını yapardı.

Sonra?

Yeni bir “yem”...

17 Aralık’tan sonra, öyle bir ortam oluştu ki, AKP’nin gündem belirmesi gündemden çıktı, ama kendisi gündemin “ana parçası” oldu.

Artık, AKP, daha doğrusu, Tayyip Bey ne derse desin, “Dün neredeydin?” sorusu gündeme geliyor.

*****

Bugünlerde “tarihi”, büyük” sıfatlarıyla pazarlanan bir “telekulak skandalı”, yalın bir deyişle, “dinleme” lafı atıldı ortaya; gündem yaratsın diye...

Mesele ne?

Bazen “paralel yapı”, bazen “paralel örgüt” denen güç, 7 bin kişiyi dinlemiş.

Vay be, skandala bak!

Demokratik bir ülkede, yönetim değiştirecek böylesi bir skandalı, “skandallar ülkesi”nde nereye koyacaksınız?

Unutulan ne?

“Dinleme” yoluyla, “tape” mi “tıpa” mı denen ve yazıya aktarılan o “kıytırık ifadeler"in gerekçe/ dayanak sayılarak insanların içeri tıkıldığı...

Dinlenenler içinde “siyasiler”, “gazeteciler” de varmış!

Yıllardır bağıranları, “sağır sultan" duydu, yakındakiler, karar vericiler duymadı.

Ne zaman ki 17 Aralık oldu, sonrası gelecekti gelemedi, ama ortaya bir şeyler döküldü, başladı yakınmalar ve geleceğe dönük önlemler...

“Telefon dinlemeleri” tutuklama gerekçesi olamaz dendiği için daha yakında kurtulanlar oldu. Ama dün o “tape”ler dayanak sayıldığı için alınan cezalar, olduğu yerde duruyor.

O cezalar, o kişilerin yanlarına kâr mı kalacak şimdi?

*****

Başına ister “tarihi”, ister “büyük” sıfatları eklenen “dinleme”, gündem yaratır mı?

Kuşkulu!...

Asıl gündem, sorgulamaya dayalı gündem olmalı; bunu da halk, kendiliğinden yaratmalıdır.

Yani?

Bugün “dinleme”den yakınanların, dün bu tür “dinleme”lerin insanları “doğrama”ları karşısında nasıl da sessiz kaldıkları, sevindikleri...

Ve dün yapılanları hak hukuk içinde saydıkları...

Ve “dinleme”lere dayanarak insanları mahkum edenleri nasıl da alkışladıkları...

Ve sanıklara "tape" denen "dinleme metinleri"nin "sesli" dinletilip dinletilmediği...

Ve bugün niye döndükleri...

“Ve”lere bağlı olarak saptamalar sürüp gider.


Son söz:

“Dinleme”yi “tarihi”, “büyük” sıfatlarıyla gündeme taşıyanlar, “dinlenme mağdurları”na ÖYM’ler eliyle yapılan haksızlıkların giderilmesini, mağduriyetlerin ortadan kaldırılmasını savunduktan ve gereği yapıldıktan sonra, inandırıcı ve güvenilir olurlar!..
 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com

 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..