Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ağustos '08

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Sabahattin Kudret Aksal'ın Öyküleri Üzerine Bir Deneme V

Sabahattin Kudret Aksal'ın Öyküleri Üzerine Bir Deneme V
 

Sabahattin Kudret Aksal


Hikayelerin tematik incelenmesi: Ölüm.. Ölümün, ‘’ininde ölmek iç güdüsüyle kanı akan inine koşan’’ bir yaralı hayvana benzetilmesi ona değişik bir açıdan bakılması açısından önemlidir . Yaralı Hayvan hikâyesi yalnız bir insanın ölümü sezdiği için yaralı bir hayvan gibi mutlu öleceği bir yere giderek orada can vermesinin yalın bir biçimde vermiştir. Düşsel bir kurmacayla otel katibi tarafından ölen kişi hakkında muhayyel olarak bilgi sahibi oluruz .

‘’Bu adam dün kendini iyice hasta bulmuş , öleceğini sezmiş, bir şey düşünmeden, bir zamanlar çok kısa bir süre içinde, delice bir mutluluğu yaşadığı, yalnızlığı unuttuğu bu otel odasına koşmuştu.’’(‘’Yaralı Hayvan’’, YH., s.114)

Bir umut adamı olan , avare , hercai, Sezai Beyefendi hayatını çok güzel yaşamış ve sonunda yalnız bir şekilde ölmüştür.Yaşlı bir ana ile evlenmemiş bir oğulun yalnız yaşadıkları Oğul hikâyesinde, hikâyeye hakim olan unsur sessizlik ve ölümdür.Bir birleriyle konuşmadan düşlem kuran bu iki kişinin öyküsü oğulun ölmesiyle sessiz bir şekilde sona erer.

‘’ Vücudunun varlığından habersiz , kafasındaki ışığı, burnundaki kokuyu yitirmiş, uykusunun en karanlık yerindeyken oğulun odasından gelen , yaşamla son bir kez çekişen kişinin boğuk sesi evin içinde kısa bir zaman için yankılar yapacak.’’(‘’Oğul’’, YH., s.154)

Bir Sabah Bir Apartımanda hikâyesi ölüm haberi ile başlamaktadır.

‘’ Apartımanın altı dairesinde dördünün kiracıları, o sabah başlayan güne yeni bir haberle girdiler.’’(‘’Bir Sabah Bir Apartımanda’’, YH., s.168)

Bu hikâyede asıl verilmek istenen insanların bir ölüm haberi üzerine nasıl davrandıklarıdır.Ölen bir insanı yaptıklarına göre değerlendiren haber , insanların gerçekten ölümü nasıl küçümsedikleri hor gördükleri asıl verilmek istenendir.Özellikle ölen Piraye Hanım’ın ölüm haberi alan kadınların nasıl davrandıklarıdır. Kadınlar Piraye Hanım hakkında şunları söylerler.

‘’Burada olsaydı cenazeye gitmeye kalkardı ‘’vallaha’’(‘’Bir Sabah Bir Apartımanda’’, YH., s.173)

Bu, kocasını kıskanan Remziye Acar’ın kıskançlık yüzünden aldığı tavırdır.Yine kıskançlık çeken Nedret Hanım şöyle der:

‘’Tabii böylesinin sonu baş ucunda cenazesinin kaldıracak bir kişi bile bulunmadan yalnız ölmektir işte’’.(‘’Bir Sabah Bir Apartımanda ‘’, YH., s.177)

Apartmanın beşinci numarasında oturan apartmanın sahibi Saliha Hanım ve gelini Perran içinde ölüm bir sevinçtir.Perran boşanan eve oturmayı Saliha Hanım ise kiralamayı düşünür.Yazar, yine ölüm hakkındaki düşüncesini apartmanın son katında oturan Ozan Güngör Özerdem’i kullanarak bir düşlem içinde verir.

‘’Bütün gücü.daha beteri yaşama isteği vücudundan , delik bir kaptan akan su gibi gidiyor.’’ ‘’Ta içinden duyuyor, ölüm bir erkektir.Bir erkeği bekler gibi bekleyecek onu.’’(‘’Bir Sabah Bir Apartımanda’’, YH., s.182-183)

Felsefi düşüncelerin içinde yoğrularak anlatılan Soyut Oda, Yaralı Hayvan hikayesine benzer bir hikâyedir.Soyut Oda’da Ali Numan Bey kendine ait bir oda seçerek tıpkı Yaralı Hayvan hikâyesinin kahramanı gibi bir in seçmektedir. Zamanla ölüm bu hikâyede özdeşleştirilmiştir. Yaz günü başlayan öykü kış günü ölümle sonuçlanmıştır. Ali Numan Beyin ölüm haberini çocuklarının şu derin cümlesinden anlarız :

‘’Soyut odasında ölmüş babamız.’’(‘’Soyut Oda’’, SÖ., s.213)

Hüseyin Feyzullah’ın dejenere olmuş davranışları yüzünden evlendiği gece karısı Çerkez kızı Hatice’nin kendini kuyuya atıp öldürmesi Hüseyin Feyzullah’ın o gece evi terk etmesindendir. Bu sefer ölen bir genç kızdır.’’Olağanüstü hiçbir yaşayış biçimine dayanağı’’olmayan Hüseyin Feyzullah evlendiği gece kaçar ve eşinin ölümüne sebep olur. Bu ölüm vicdan azabına dönüşür.

‘’Hüseyin Feyzullah, hep uzaktan yakından duyduğu seslerle yaşamıştır. Bundan sonra da yaşamı boyunca, bir kadının yabanıl otların çevirdiği bir kuyunun ağzından yansıyan çığlığını duyacak, bomboş sokaklarda, kaşları gerilmiş, gözleri büyümüş , al yanaklarından sağlık fışkıran bir yüzün imgesini gözlerinden eksik etmeyecektir.’’(‘’Hüseyin Feyzullah’ın Evlenmesi’’, SÖ., s.247)

Vav’lar hikâyesinde ki yalnızlığın çekilmez durumu bir şeye sığınma isteği Yaralı Hayvan ve Soyut Oda’da da vardır. Otele, odaya ve vava sığınış vardır. Bu bir bakıma ölüme sığınmaktır. Burada ölüm bir kurtarıcı sayılır.

‘’Bir tek harfin hattatlığı ! Vav’lar çizeceğinin! (‘’Vav’lar ‘’, SÖ., s.261)

Yalnızlıkla içiçe girmiş düşsel bir yaşamı olan Abdulmuttalip Bey’in böyle söylemesinin amacı yalnızlığını bir ölçüde hafifletmek istemesidir. Zaten onun bu tutkusu onu yalnızlık içinde ölüme götürür. Bir Vav’a benzer.

‘’Abdulmuttalip Bey’i gördü , başı küçülmüş , kuyruğu biraz içeriye kıvrılmış bir vav gibi kalmıştı yatakta’’(‘’Vav’lar’’, SÖ., s.273)

Bir çocuğun gözünden anlatılan Ev ve Ölü anımsal bir hikâye olup mekan insan ilişkisinin anlatıldığı en güzel hikâyelerdendir . Yeni bir evde kendini yabancı hisseden bir çocuk evden bir ölü çıkınca rahatlar . Alıştığı bir evden çıkan bir çocuk iç görüsünde çatışma yaşar. Yeni bir eve onun iç huzursuzluğunun artmasına neden olur . yeni bir evin dostça bir nitelik kazanması için o eve insan ruhundan bir şeyin karışması gerektiğini vurgulaması hikayenin amacıdır.

‘’Evden ölü çıkınca ev biraz daha bizim olmuştu’’(‘’Ev ve Ölü’’, SÖ., s. 281)

 
Toplam blog
: 48
: 444
Kayıt tarihi
: 22.07.06
 
 

Göktu Kara (1978-( Ozan) Toplumsal yaşantıyı düş-yaşantısıyla birleştirerek bu alanda diğer ozanl..