Sabahın 6’sında kıyafet seçme eziyeti…

Bir kadının çalışması her açıdan zor. Eğer evliyseniz ve çocuklarınız küçükse, hep bir burukluk ve vicdan azabı hissedersiniz.

Bizden beklenen mükemmel bir eş, anne, sevgili ve iş kadını olmaktır. Hani şu bir kaç kişilikli ruh hastaları var ya, psikologlar Türkiye’de bol miktarda olduğunu söylüyorlar? İşte aslında içimizde aynı anda Fatma, Zeynep, Meryem ve Afitap olmasa bile, bizim sevgiliyken Azra, anne iken Azize, eş iken Azmiye ve işte iken Azime olmamız bekleniyor herkes tarafından.

Bir de şu sabahları kıyafet seçme eziyeti olmasa….Bu eziyet inanılır gibi değil.

“Bu bulüz ile hangi pantolon iyi gider? Turuncu ile pembe gider mi mesela?!!!

Bugün herkesten değişik ne giyeyim? Her gün aynı şeyi giyiyorum, farklı bir şeyim kalmadı. Hayatım, benim yarın alışverişe gitmem gerekiyor. Yok canım, evde yiyecek bitmiş de, meyve de kalmamış, azıcık da ondan alırım.” Tabi içimizden “ Yiyecekleri buzdolabına, vitrinde gördüğüm yeni pantolonu da giysi dolabına koyarım” diye düşünüyoruz. “Hemen göstermem, alıştıra alıştıra söylerim” de kafamızdaki bir başka düşünce.

Şimdi bazı akıllı kişiler, “Neden akşamdan hazırlamiyorsun?” diye sorabilirler. E ben, ertesi sabah kim olarak kalkacağımı, bir gece önceden nasıl bilebilirim? Soruyorum size!!! O gün Azmiye mi, Azra mı, Azize mi yoksa Azime’mi olacağımı, Yaradan’dan başka kim bilebilir?!! Şimdi hem her şeyin en iyisi olman beklensin, hem de geleceği görme yeteneği. Falcı mıyım ben?!!!!

Aklımda zaten binlerce organizasyon var, bir de bunu nasıl öngöreyim?

Çocuklar giyindiler mi, çantalarını yerleştirdiler mi, ödevlerini yaptılar mı, sandöviçleri hazır mı, kahvaltıları hazır mı? Öğretmenleri ile görüşme gerekir mi? Okula nasıl gidecekler? Okulda bir problem olduğu zaman nasıl çözümlenecek?

Okul gösterilerine nasıl gelinecek? Onları okula bıraktıktan sonra, hangi yolu alırsam, trafiğe takılmadan zamanında işe ulaşırım? İş planlamasını düzgün yaptım mı?

“Yeşil kazakla kahverengi pantolon mu iyi gider, yoksa siyah mı, yok yok onu giymeyeyim de bu gömlek ile gri eteği giyeyim. O da olmaz turuncu ceketi, kahverengi pantolonla giyeyim.”

İmdaaaaaaaaaaaaaaaaaaat! diyerek uyanmışım böyle. Eşim yüzüme bir garip bakmakta. “Ne oldu?” diye sordum, “İyi ki sadece sabah ne giyeceğine karar veriyorsun, yoksa yanmışım ben seninle” dedi. Tabi kendisi yabancı olduğu için, bunu bir başka dilde söyledi, ama aşağı yukarı böyle tercüme edilebilir.

Şimdi gelelim en önemli meseleye, ben yarın işe ne giyeyim?!!!!!!!

Resim: www.modernmom.com