Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Nisan '09

 
Kategori
Seçim
 

Sabır, öfke ve seçim hileleri...

Sabır, öfke ve seçim hileleri...
 

Oylar sayılıyor; yetmiyor… Bir daha sayılıyor.

Olmadı, baştan sayılıyor.

Bir üst mercie gidiyor dosyalar, oy mazbataları, kağıtlar, tutanaklar…

Derken, çöplüklerde der-top edilmiş geçerli oy pusulaları bulunuyor.

Derken, tam sayım esnasına denk getirilen elektrik kesintileri ortaya çıkıyor.

Ve derken, bizleri 2009 yılından itibaren 5 yıl süre ile yönetecek olan “yerel” yöneticilerimiz “<ı>seçilmiş” oluyor…

Çürüme, kokuşma toplumun iliklerine kadar nüfus etmiş…

Hile, hortumculuk, hak etmeden kazanma felsefeleri sanki birer yapışkan töre gibi sinir uçlarına kadar ulaşmış toplum katmanlarının.

Yapılanlar sanki olağan gelişmeler… Seçim hileleri sanki birer “vakıayı adiye”…

Seçim sandığının içinden oyun çalınması ne ise, aslında vatandaşa ulufe dağıtılarak alınmış oy da aynı hırsızlığın bir diğer parçasıdır.

Her ikisinde de gasp edilen [gerçekte] yurttaşın özgür iradesidir.

Seçim sandıklarının başında, sandıklara giden koridorların kenarlarında vatandaşın oyunu etkilemek için girişilmiş yasa dışı çabalar da aynıya çıkmaktadır…

Bırakınız insanlar düşünsünler, bırakınız da gönüllerine yerleşen tercihleri doğrultusunda iradelerini ortaya koysunlar. Neden bu sürecin karşısındasınız?..

Niçin, özgür iradenin serbestçe oluşmasına müdahale ediyorsunuz?

Niçin?..

Seçime hile karıştırmak, ya da hukuka aykırı bir biçimde yurttaşın iradesine müdahale etmek, herşeyin ötesinde vatandaşa saygısızlığın, onun iradesine değer vermemenin açık bir ifadesidir.

Kimileri bu saygısızlığı oyları çalarak yapar; kimileri oylar sayılırken işe Rufaileri karıştırarak, kimileri ulufe karşılığı oy pazarlığı yaparak, kimileri taşıma oylarla seçim kazanmaya kalkışarak ve kimileri de, oy kullanma süreci içinde vatandaşın iradesini çeşitli yasa dışı yollarla etkilemeye çalışarak…

Saydığımız bu seçeneklerin hiç birisinin diğerinden önemli bir farkı yoktur.

Hepsinin temelinde halkın iradesini hiçe saymak vardır. Demokrasiye, hukuk devleti ilkesine ve adalete inanmamak vardır.

Halk şimdi bekleyiş içersindedir.

Seçim sandıkları artık adliyede birer dosya haline gelmiştir.

Vatandaş, iradesi üzerine düşürülen gölgenin dağıtılmasını ve egemenliğin adalet yolu ile kendisine [yeniden] geri verilmesini beklemektedir…

Vatandaş, iradesi üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını, her geçen gün kabaran bir öfke ve [şimdilik] sabırla beklemektedir.

Ve sözünü ettiğimiz bu sabrın, önünde durulması güç bir öfke seline dönüşmesine çeyrek kaldığını gösteren emareler ise, her geçen gün ciddiyet kazanmaktadır.

Yetkililerin, sorumluluk sahibi insanların ve hukuk devletinden yana tüm yurttaşların bu tehlikeli gelişmeyi doğru değerlendirmesinde sayısız yararlar mevcuttur.

 
Toplam blog
: 913
: 485
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

1942 yılının Şubat ayında Bursa'da (Mehmet Kemalettin'den olma, Emine İffet'ten doğma olarak) dün..