Sabır ölçme cihazı

Bilebildiğim kadarıyla Japonlar henüz insan sabrını ölçmeye yarayan, bileğe, başa, ya da herhangi bir vücut bölgesine takılabilecek ebatlarda digital bir aygıtı piyasaya sürmediler. Ama bu, çekik gözlülerin bu konuda da çalışma yapmadıkları anlamına gelmez.

Bence uzun süredir işin üstündeler. Gizli tuttukları ve giderek inceltmeye, küçültmeye çalıştıkları cihazı yıllardır bizlerin üzerinde test ettiklerine kalıbımı basarım!

Artık rating ölçme cihazlarının içine mi entegre ettiler, yoksa LCD veya plazma TV monitörlerine mi gizlediler, bilemem. Ama ar-ge çalışmalarını Türkiye'de yaptıklarını sanıyorum.

Televizyon adıyla lanse edip evlerimizin taa baş köşelerine ve hatta yatak odalarına kadar girdiler. Mart kedileri gibi çatılara çıkıp sinyal avı yapmaktan bıktığımızı anladıkları anda uydu teknolojisini devreye soktular ki kaçamayalım.

Muhtemelen bir dönem Brezilyalı dizi yapımcılarıyla işbirliği yaptılar, verileri not ettiler. Politikacılarla da ilişkileri olduğunu düşünmekteyim. Bunlara beyaz camdan gözümüze baktıra baktıra yalan yanlış vaadleri söylettirenler; herkese iki anahtar, mutlu gelecek verilecek, hamilelik üç aya inecek, Urfa'ya Oxford açılacak, yürümeyle aşınmayan yürüyen duble yollar, Taksim'e şimdikinin beş misli büyüklükte AKM yapılacak, her sokağın başına ATM sebilleri konacak, kredi kartı harcamaları bunları veren bankalar tarafından karşılanacak, isteyen herkes beş yıldızlı otellerde dilediğince tatil yapacak, vekilleriniz sizin kulunuz-köleniz olup, yalnız sizin için çalışacak tarzında söylemler karşısındaki dayanıklılığımızı ölçüp ölçüp not ettiler.

Epeyce veri biriktirdiler, data bankaları zenginleşti ama yetmedi. Bunun üzerine bayanlarımıza yönelik sabah programları devreye alındı. Her bir kanaldan hemen hemen aynı saatlerde, kendi derdi kendilerine yetmeyenleri elalemin evden kaçan kızının, karısından dayak yiyen kocanın derdiyle gerdiler ki eksik veriler tamamlansın. Baktılar ki millet hâlâ tepkisiz, yarışma programları aşamasına geçildi. Pop yıldızı, çadır cambazı, şarkı söyleme kavga et... konulu çeşitli test araçlarıyla sabır istatiklerimizi tutmaya devam ettiler.

Başka ülke olsa, ölçüm işlemleri çoktan biter, cihaz piyasaya çıkardı. Tabi adamlar mükemmeliyetçi. Kılı kırk yarıyorlar. Aleti dünya pazarına satacakları için, güvenilirliği tam olsun istiyorlar. Sonradan cihaz yeterince randımanlı çalışmayıp da çatlarsa ne olacak? Hadi bakalım, topla hepsini geri.

Bugünlerde Amerika'lılarla birlikte geliştirip "oraleyin" kodunu verdikleri yeni nesil ilginç bir beta yazılım aracılığıyla sabır katsayımızın üst sınırını belirlemeye çalışıyorlar.

Her pencereden bir TV sokağa atılıp rating avcılarının, yapımcıların, jüri elemanlarının işsiz kaldığı gün tamamdır; cihazı pazara sürecekler!