Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Şubat '12

 
Kategori
Deneme
 

Sabretmek

Öylece durup beklemek değil,

İleri görüşlü olmak demektir.

Sabır nedir?

Dikene bakıp gülü,

Geceye bakıp gündüzü tahayyül edebilmektir.

Ve bilirler ki gökteki ayın hilal’ den dolunaya varması için zaman gerek.( Tebrizli Şems)

Çok canım yanıyor inanın. Ne kadar zor şeymiş şu sabır. En azından benim için öyle. Canımdan can kopuyor sanki. Yaşamımda yeni kişilere, yeni yerlere, yeni şeylere yer açmak bana çok zor geliyor. Sonuca odaklı olduğum için çok aceleci davranıyorum. Bir de bencilliğim işin içine girince iyice bir panikliyorum. Örneğin, şu sıralar odağım yaşamımda bir partner istiyor muyum, istemiyor muyum? Önceliklerim nelerdir? Kör noktalarım nelerdir? Var olan realitelerim ve onlara yüklediğim anlamlar nelerdir? Diye başlayıp gittikçe çoğalan bir sürü soru kurcalıyor beynimi. Bakıyorum ki işin içinden çıkamıyorum, uzun yıllar önce okuduğum bir öykücüğe sığınıyorum. Şimdi bir iken iki oldu öykücüklerim, annemin takvim yaprakları sayesinde. Önce okuduğum erkek versiyonu, ikincisi de kadın versiyonu deyip içsel olarak dengeyi kurmak istiyorum. Bir başka bakışla ise, ben o kadın gibi olduğumda ancak ilk öyküdeki erkeği düşleyebileceğim gibi geliyor. Uzun lafın kısası öyküler sırasıyla şöyle:

ER KİŞİ

Sözü dinlenir, hatırı sayılır bir beyin huzuruna çıkmış, derdine derman arayan bir kişi. Başlamış derdini anlatmaya. Bir yandan da göz ucuyla etrafı süzer olmuş, aklı da şaşar olmuş. Sözü bitmiş. Er kişi almış sözü, dilinin döndüğünce paylaşmış duygu ve düşüncelerini. Fakat dinleyen kim? Nitekim sözü biter bitmez, yardım çağrısına gelen kişi öfkeyle patlamış; “ lafta güzel eylersin kelamı ama bakılırsa etrafa mangalın bile som altındandır” der. Er kişi yanıtlar:

-  Onun altından olduğunu sen görüyorsun. Ben sadece orada bir mangal görüyorum.

BİLGE KADININ TAŞI

Dağlarda seyahat eden bilge bir kadın, bir dere kenarında değerli bir taş bulmuştu. Ertesi gün kadın başka bir gezginle karşılaştı. Adamın karnı çok açtı. Bilge kadından yiyecek bir şeyler istedi. Kadın ona bir şeyler vermek için çantasını açtığında, değerli taşı gören adam, kadından onu da kendisine vermesini rica etti. Tereddütsüz, “ olur” dedi kadın.

Aç gezgin, talihin nihayet kendisine yaver gittiğini düşünerek, sevinç içinde ayrıldı oradan.

Ancak, birkaç gün sonra o civarlara geri geldi ve bilge kadını bularak, taşı kendisine iade etti.” Bana verdiğin taşın ne kadar değerli olduğunun farkındayım” dedi adam. “ Ama düşündüm ki sende bu taştan değerli bir şey var. Bu mücevheri verebilmeni mümkün kılan şeyi bana verir mis

 
Toplam blog
: 423
: 186
Kayıt tarihi
: 10.10.11
 
 

İkbal Özlen DİNÇERLER. 14.02.1960 doğumlu. izmir Kız Lisesi Edebiyat Bölümünü okudu. Buca Eğitim ..