- Kategori
- Meslekler
Sabri Ülker ve Romandan Doğan İmparatorluk
Bundan yaklaşık 2 ay önce internette yukardaki hamal resmini gördüm ve HAMAL başlıklı yazımı yazarak paylaştım…
Buradaki konum hamal değil.. Fotoğraftaki tramvayın üstünde gözüme çarpan ÜLKER reklamı görünce, yazımın son paragrafına şöyle yazmıştım;
‘’70 sene önce reklamın tüketici üzerindeki etkisini o daha o devirde anlayan Sabri Ülker’in ticari dehasını takdir etmemek mümkün değil’’…
Tuhaf bir tesadüf, şu anda okumakta olduğum ‘’ADAM’’ isimli kitapta Yılmaz Özdil Sabri Ülker’in, vizyoner ticari zekası ile , bir Türk kızının yazdığı romandan esinlenerek, nasıl bir imparatorluk haline getirdiğini anlatıyor.
Romanı yazan 110 sene önce Edirne’de dünyaya gelmiş, İstanbul’da önce Alman mektebini, sonra Fransız mürebbiye mektebini bitirmiş, henüz 13 yaşındayken , lise için Almanya’ya gönderilmiş, Münih edebiyat ve felsefe diploması almış, doktora yapmış bir bir Türk kızı Safiye..
Bir gün 1938 yılında ‘’Ülker Fırtınası’’ romanını yazmış.
Müsveddeleri alıp Cumhuriyet gazetesinde Yunus Nadi’nin kapısını çalmış. O kadar beğeinilmiş ki, daha roman basılmadan Cumhuriyet’te tefrika edilmiş.
Ülker’in çift kelime anlamı varmış.. Boğa takım yıldızının adıymış Ülker. Aynı zamanda denizcilik literatüründe bilinen bir fırtınanın adıymış. Bu yüzden de roman hem fırtınalı bir aşklı, hem de sosyal yaşamdaki fırtınaları anlatıyormuş.
Dönemin edebiyat aleminde fırtına gibi esen bu romanı okuyanlar arasında Eminönü Nohutçu handaki küçücük atelyesinde bir yandan bisküvi üretirken, bir yandan da harıl harıl Ülker Fırtınasını okuyormuş.
Romandan esinlenerek önce Üçyıldız olan şi,rketinin adını Ülker yapar, sonra da Berksoy olan soyadını Ülker olarak değiştirir.
Yılmaz Özdil ‘’ve bana sorarsanız’’ diye başladığı düşüncesine şöyle devam ediyor;
Vizyoner ticari zekasının en önemli özelliği..Kuruşların değerini kavrayamayan, küçümseyen Doğu kültüründe, Batı yaklaşımıyla ‘’kuruş kuruş’’ imparatorluk kurmasıydı.
Senelerce, bugün bile hala, para üstü olarak kullanılır, kuruş etiketli Ülker ürünleri.. O nedenle biz 25 kuruşun kıymetini bilmiyoruz ama o aynı 25 kuruşlarla 25 bin kişi çalıştırıyordu!!
Ülker fırtınası her sene 10 Haziran’da başlayıp, üç gün sürdükten sonra 12 Haziranda dinermiş..
Kaderin cilvesi olarak Sabri Ülker’in 2012 yılındaki ölüm tarihi 12 Haziran, Ülker Fırtınasının dindiği tarihtir.
Ve Yılmaz Özdül, yazıyı şu sözlerle bitirir.;
Sadece denizlerde değil, duygusal dünyamızda da derin dalgalanmalar yaratan Ülker Doğumu Fırtınasının dinmesi ile Sabri Ülker’in 12 Haziranda vefat etmesi, sanırım kaderin cilveleri üzerine eşsiz eserler bırakan Safiye’nin bile hayal edemeyeceği bir romanın öyküsüdür..