Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Haziran '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Saç lastikleri

Saç lastikleri
 

Bugün hiç havasında değildi. Son günlerde iyice havasından çıkmıştı ya gerçi. Zaten hava dediğin de neydiki? Havadan sudan bir şey işte!!!

İnsan değişken. Kah iyi olur, kah kötü, kah keyifli, kah sıkıntılı, bugün de öyle denk gelmişti ve havasında değildi. Havalar da o kadar sıcaktı ki. Uzun saçları bunaltıyordu O'nu. İlk defa bu kadar uzatmıştı saçlarını. "Eskisi gibi kısacık kestirsem mi yine?" düşündü. Yıka, jölele, çık. İstediğin gibi ıslat bunaldıkça. Ne ensen yansın ne saç diplerin kaşıntı yapsın terden. Eh şimdilik öyle bir imkanı olmadığına göre bir toka alıp toplayıp idare edecekti.

Bir aksesuar mağzasına girdi. Peşinden saçlarını ensesine toplamış, favorileri yanaklarına doğru hafifçe uzamış biradam girdi. Bir paket siyah lastik toka aldı. Sevgilisinin, tedbir olsun diye cebinde taşıdığı, saçına takmak yerine sürekli elinde oynadığı, birgün oynarken kaybettiği ve çok üzüldüğü lastiklerin aynısıydı aldıkları. Saçlarından bunaldığında, aksesuar mağzaları yerine sevgilisi yetişirdi imdadına. Versene lastiklerinden birini. Lastik çıkardı kabanının cebinden ve O'nun saçlarındaki yerini alırdı.

O adamı tanıdığı ilk aylar, hayatının en güzel bir, iki ayıydı. Bir süre sonra kabusu olacağını ve O'na hayatı boyunca hiç yaşamadığı şeyleri yaşatacağını nereden bilebilirdi ki? Haksızlık etmemeliydi aslında hayatında yaşadığı en güzel duyguları da O'nun sayeside yaşamış, ömrünün son çeyreğinde liseli genç kızlar kadar heyecan duymuş, ayakları yerden kesilecek ve gözü hiç bir şey görmeyecek kadar aşık olmuştu. Hiç ortası, hiç sıradanlığı olmamıştı bu ilişkinin. Bıçak sırtında gidip gelmiş ya çok çok kötü ya da çok çok mutlu günler yaşanmıştı.

Oysa şimdi unutmak istiyordu. Keşke unutabilmeyi başarsa!!! Ayrılmak istiyordu. Keşke ayrılsa. Hiç ayrılamıyordu ki. Hala onunlaydı. Ayrılmak da değildi derdi. Daha kötüsünü istiyordu.Unutmayı... Oysa gündelik hayatta uzun saçlı erkeklerden tutun da , karşılaştığı bir çift siyah lastık parçası dahi, O'nu hatırlatırken bunu nasıl başaracaktı?Oysa ayrıldığından ve mutsuzluğunun binlerce kata katlandığından bu yana kullandığı depresyon iaçlarının da yardımı olsa gerek iyi oyalamıştı kendini taa ki saç lastiklerine kadar. Son 15 gündür hiç okumadığı kadar okuyor, hiç gezmediği kadar geziyor. O'na ait duygu ve düşüncelere odaklanmamak için mümkün olduğu kadar kendine meşgale bulmaya çalışıyordu.

İyi de gidiyordu aslında.Bu gün havasında değildi ya, belki de bu yüzden olmuştu kimse için hiç bir anlamı olmayan iki lastik parçasından bu kadar etkilenmek.Anılara taşınmak.

Biraz evvel izlediği dizide kadın oyunculardan biri "Ahmet beni istemiyor ki!!!" diyordu. "Bunun acısını dindirecek bir ilacınız var mı doktor?" Bir an o kızı sadece ve sadece kendisinin anlıyor olabileceğini düşündü.Kızın ne demek istediğini, içdünyasında neler yaşadığını o cümlenin anlamını çok iyi biliyordu. Son durumda istemeyen kendisi idi aslında ve istenmediğini o kadar iyi hissetmişti ki öyle yaşamaktansa, O'nsuz yaşamak olmuştu seçeneği.

Yarası taze sayılırdı. Zamanla kabuk bağlardı nasılsa. "Bir kadın uzun saçlı erkeklere aşık olmamalı" diye düşündü. Paylaşılan bir çift kara saç lastiği bile O'nu hatırlatacaksa.

 
Toplam blog
: 167
: 1867
Kayıt tarihi
: 20.04.07
 
 

01/06/1967 Rize/fındıklı doğumlu olmama rağmen doğum yerimi hiç görmedim. Türkiye'nin hemen her ilin..