Saçmalamak hakkımız!!

Allah'ın bildiğini kuldan da saklayacak değiliz ya!
Sevip saydığımız, kendimize yakın gördüğümüz yazar dostlarımızla fiskos seansları düzenliyoruz arada bir!
Kim ne demiş? Kim ne yapmış? Kim görmüş? Şu kişi aslında hangi kişi? Vs, vs..
Buna da şaşırmamak lazım, çünkü bu tür diyaloglar sosyal hayatın her alanında var!

Ama muhatabımız her kim olursa olsun, fikirleri bize ne kadar ters gelirse gelsin, eleştirilerimiz olayları magazinsel boyutuyla değerlendirmekten öteye geçmemelidir!

Kişi hakkında bilgi sahibi olmadan sadece birkaç kelimelik beyanlarını esas alarak, yani erkenden gaza gelerek muhalif olmanın hiçbir haklı gerekçesi olamaz çünkü!

Yani demem o ki, herbişeyi gereğinden fazla ciddiye alıyoruz gibi geliyor bana!
Boş yere üzüyoruz tatlı canımızı!

Hani özel hayatımızı ilgilendirse neyse de sanal ortam burası, vatan kurtarmıyoruz ya sonuçta!
Hem çok değil birkaç gün sonra iki zıt kutup olarak algıladığımız kişileri kol kola görüyoruz zaten!

Tabi ki yazı yazmak biraz kabiliyet meselesi!
Ancak zaman gelir yazacak konu bulmakta güçlük çektiğimiz anlar olabilir, saçmalayabiliriz de!
Saçmalamak insanın doğasında vardır, kim hayatında saçmalamadığını iddia edebilir ki!
Hem bir insan ne kadar saçmalayabilir ki?

Daha kızarsak onu önce bir potada eritir ve çoğunluğun ortak aklına uygun bir kalıba dökerek yepyeni bir eser meydana getiririz alimAllah:-))

Hem nereden biliyoruz, bazılarımızın asıl amacı ortaya bir şaheser çıkarmak değildir belki!
Ortamın sanal olmasından cesaret alıp ucuz kahramanlıklar yapmaya yeltenmiş olabilir!
Ya da ben aslında "şöyle bir merhabalaşayım dedim" beklentisi içerisinde öylesine bir kaç satır karalamışta olabilir!

Hem gündem sadece dünya ve Türkiye'deki büyük olaylardan oluşmuyor!
Bunu ben söylemiyorum, Milliyet Blog yönetimi söylüyor!
Sizlerin yaşadıkları, başınızdan geçenler, yakınlarınızla paylaştıklarınız, acılarınız, üzüntüleriniz, sevinçleriniz, sizi sinirlendiren, hoşunuza gidenler de önemli. Belki daha da önemli. Bekliyoruz, herkesle paylaşın diyorlar...

O halde hiçbirimizin dörtdörtlük bir blog okuma beklentisine girmek ve bu yazı benim hiç tipim değil demek hakkımız yok!

Tamam geçmişte pek çok konularda bende çok mızmızlanmış çok diklenmiştim yalan değil!

Ama artık öyle her olaya hayret etmiyor, pes doğrusu falan demiyorum!

Çevir kazı yanmasın misali konu değiştiştirme taktiği yani!!