Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Sabiha Rana Melekler Yüreğinizden Öpsün

http://blog.milliyet.com.tr/sabiharana

09 Ocak '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sadabad

Sadabad
 

Aşk sarsın bedenimi "Sadabad'da"

Ölüm hırka olur ya bazen adımlarımız bedensiz dolaşır durur.. İşte öyle bir an içinde düşlerimi mahşerin eline tutuşturuverdim..

Hani özleriz ya çocukluğumuzu az ötemizdeymiş gibi düşünür, sonra da görürüz ya sokakta oynayıp koşarken kendimizi.
Annemiz babamız kardeşlerimiz yakın akrabalarımız onları ziyarete giderken ki hallerimizi anımsarız, sizlerde mutlaka yaşamışsınızdır böyle anları..
O anlar da geçmişin saltanatı süzülür gider can kafesimizden..
İşte öyle anlardan bir kısa andı benimde kalemimle süzülüp geçen göz evimden..

Ölüm hırka oldu, adımlarım bedensiz dolaştı, düşlerimi mahşerin eline tutuşturuverdim..

Çocukluğum az ötede Gültepe Yahya Kemal`de annem babam kız kardeşlerim amcamlara ziyarete giderken geçmişin saltanatı süzülüyordu can kafesimden..
Rahmetlilerle ben yaşlanmış lale bahçelerinde yürürken geçmişin duygusu sardı her yanımı.. Kalbimi yoklayıp dile döktüm, kimler gelmiş kimler geçmiş zaman aralıklı hayatlardan diye, hayrete düşerdim o an Kağıthane deresinde..
O muhteşem yaşamlar hala yüzüyordu san ki gözlerimin önünde padişah kayıklarıyla Sadabadı lalede..

'' Mahşer olmuş şani Kağıthane Dünya burada dır.
Cennete dönmüş güzellerle temaşa bundadır.''
(Şair Nefi )

“Bir sefa bahşedelim gel şi Dil-i naşade,
Gidelim serv-i revanım yürü Sa’dabad’a,
İşte üç çifte kayık iskelede amade,
Gidelim serv-i revanım yürü Sa’dabad’a.”
(Şair Nedim )

Beyazlar giyerek ayrılmak nasip oldu bana oralardan.
Geçmişin padişahları çocuksu içtenliğime hükmediyor, düşlerim veryansın karşı çıkıyordu dünyanın kokuşmuş düzenine..
Daldığım maziden hesap soruyordum, bir bir hatalarımı yokladım, nasiplerimi bir kenara koydum, sonra da aklımın bir köşesine not tuttum.
Kaybettiklerim gelince aklıma, hüzün sarmaşıkları dolanıverdi, hem de ömrümün her gününe..
Heyecanlarımı içime gömdüğüm bütün kararlarım vefat etmiş, umutlarım da iki servi dibinde kıvrılıvermiş öylece yatıyordu...
Uzaklardan esen nasip rüzgarları beni ele veriyor, öylesine esiyordu kendi bildiğince, burnumun direğini ise sormayın, oracıkta devriliverdi.
Yaşadığım her şeye inandığımca şükredip, beni affetmesi için, tövbeler yolladım yalnız Allah’a..

Yüce meleklerin ömrüme biçtikleri gün bitmiş, ölümü de hırka diye sarmışlar bedenime.
Ettiğim dualar avuç açmışlar titreyen mum alevinde yalvarıyorlardı Allah'a.. O an, bin bir telaş yaşandı düşlerimin cenaze evinde..
Bir nefesle başlamadı mı her şey ? Elbette bir nefeslede son bulacaktı, bundan kaçış yok!
''İşte bütün yaşam, dönen bu mabet içinde.''

Çok uzaklardan güleceğim ve şöyle sesleneceğim dünyaya.

''Dünya! Seni öyle bir alacağım ki senden, bir daha geri dönemeyeceksin benden.''

Ölüm değil!
Kefen değil!
Sen değil!
Aşk sarsın bedenimi.
Bensizlik hiç değil!

Tarih 14 Aralık 2005 Dünya Zamanı / Çok Umurumdaydı Sanki Dünya / Öyle Bir Zaman Gelir ki Yer,Yer Beni. Ya Seni?
Sabiha Rana

 
Toplam blog
: 1989
: 4996
Kayıt tarihi
: 26.10.06
 
 

Gazeteci - Yazar (NLP Uzmanı - İlişki ve Yaşam Koçu) Yaşarken dünyayı dolaşmayı, topraktan güneşe..