Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ağustos '13

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Sadakat köleliktir; insanın sahibi olmaz; ancak hayvanların sahibi olur

Sadakat köleliktir; insanın sahibi olmaz; ancak hayvanların sahibi olur
 

Aşk, evlilik, dostluk ve sözde sadakatten bahsedilebilinir. Her şart ve durumda karşı tarafa bağlı kalınacağını anlatır. Üfürmeli aşkların ve klasik evliliklerin, dostlukların, alaturka yaşayışların bir nevi ahlakıdır sadakat. Yani aşkınızın, evliliğinizin, dostluğunuzun, verdiğiniz sözün tamamlayıcısı, olmazsa olmazıdır sadakat. Eğer sadakat yoksa eksiktir bütün bunlar.

Burada yanlış olan sadakatin “her şart ve durumda” olmasıdır. İnsanlar birbirleriyle her koşulda aynı hissedip düşünemezler. Hayat olayları da onları değiştirir ve sizin kadar fedakâr olamayabilirler, yanlış tanımıştırsınız, aslında kötüdürler, canları istemez olmazlar. Ve bu durumda siz iyi niyetinizle baş başa kalırsınız. Yani o iyi olursa ben de iyi olurum düşüncesi yoktur burada. Kendi namusunuz ve yüce değerleriniz için seçtiğiniz kişiye her şart ve durumda lekesiz, tertemiz ait ve bağlı kalmaya çalışırsınız.

Hayatta iki kişi arasındaki ilişkilerde eşit şartlarda karşılıklı anlaşma yoktur. Hep biri diğerine hâkimdir, biri daha öndedir, önemlidir, biri daha fazla şey ister, daha fazla konuşur, daha hâkimdir falan. Bu durumda sizin sadakatiniz karşılığını bulamaz. Hani bir gülsün ömrümü alsın dersiniz ya o bile olamaz. Size bir şey vermediği halde siz ona her şeyinizi verirsiniz.

Karşılıksız fedakârlık yapıp hep vermekten ve böyle acı çekmekten (böylece güya yüksek karakter ve asalet kazandıklarını sanırlar) hoşlanan insanlar için sadakat güzel olabilir. Ve biliyor musunuz şu yazıyı yazarken bizim derdimiz bu da değil. Sadakat karşınızdaki insana boynunuza tasma takma şansı verir. Siz onun her dediğini yapıyorsunuz, köpek gibi bağlısınız ya o da büyük bir zevkle sizin sahibiniz olur.

Karşılıksız sevenler, mutlu olmasa da şükredenler, sadakati ile övünenler… Ah işte böyle bir insan nesli vardır ve bunlar için sadakat Tanrı öğüdü kadar kutsaldır. Bize asla inanmaz, yazılarımızı parça parça ederler. Bunlar Allah’ın garipleri, Allah’ın zavallılarıdır, böyle mutlular, hoş görüp geçmeliyiz.

Ancak hayattan bir şey istiyorsanız sadakat size göre değildir. Ben evli olduğum kişi benim istediğimi vermiyorsa istediğimi başka yerden alırım. Adam kadın her neyse benim kocam/karım olmuş ya, e evlilik de kutsal, ona bağlı olmak, sadakat göstermek zorundaymışım. Yani sadece karısı/kocası olduğum için bunu yapmalıymışım. Beni mutlu etmese, sevgime layık olmasa bile. Sırf ele güne karşı, namusumuza, ahlakımıza helal gelmesin diye…

Bu davranış şekli bazı durumlarda sadık olana, fedakârlık yapana karşı zulme dönüşür. Ama sadakatin en kabul edilemez yanı sadakat gösterdiğiniz kimsenin (özellikle kocanın karısına) size sahip olmasıdır. Bu kabul edilemez. Ama işte bazı insanlar (özellikle bazı kadınlar) birilerinin kendisine sahip çıkmasını isterler; boynuna tasma takılsa dahi. Kadın ait olmak, erkek sahip olmak ister ama bu ikisi arasındaki aşk ve sevgi ile ilgili bir konudur. Özellikle erkek bunu hayatın bütün alanlarına yansıtır ve adeta karısının boynuna ip bağlayıp dolaştırır.”Benim o kimseye vermem” Senin karın zaten kardeşim, kim alacak.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..