Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ocak '07

 
Kategori
Haber
 

Saddam’ın müziği öldü mü?

Saddam’ın müziği öldü mü?
 

En içten dileklerimle kutlarım sizi! Elinizi neye değerseniz değin, çuval dolusu inciri çiğneyip olduğunuz yere kusuveriyorsunuz! Bir ipe bağlıydı hayat ve bu gerdan kırma eşliğinde toprağa hediye ediş dünyamızı bir nebze olsun(!) rahatlattı! Kan değil damarlarımızda dolaşan, çatlak borularıyla litre litre kara kan, petrol diyorlar bazıları ona. Tapıyorlar ona, eğilip önünde saygıyla! Tüm çatlak borular önce kadınların bedenlerine, oradan da ana karnındaki bebelere aktarılıyor! Kara adamlar etrafı kara kıllarla kaplı ağızlarını doldura doldura bağırıyorlar.

Ya Saddam ölmeseydi?

Nasıl durulurdu bu mezhep çatışmalarına bilinçli olarak itilmiş yaratıklar? Durup düşünebilselerdi bir kez, neler değişirdi toprak üzerinde? Artık değişmeyen tek şey olarak toprak altı kaldı! Birileri oraya da el atarsa şaşırmamak gerekir mi acaba?

Ya Saddam da göğe yükseltildiyse hem de Amerikan vatandaşı olarak?

Dünya böyle bir gidişe gıpta etmez miydi? Şiisi, sunnisi el ele verip halaylar çeker miydi? Şölenlerde şarap içip peynir yerler miydi? Saraylar arası elçiler gelip gider miydi?

Ya Saddam ölmeseydi?

Kırık kemikleri dile gelir de: “Asıl bizler çok hatalıyız, Saddam iyi adamdı!” derler miydi?

Kemiklerin ilikleri, elleri ipe giden kara kıllı beyinlere: “Aman, durun! Son kez çekilmek istiyoruz.” derler miydi? Kara kıllı kollar durur muydu merhametle?

Saddam klasik müzik eşliğinde mi ölmeliydi, yoksa caz daha mı iyi giderdi?

Ama buna zaten karar verilmiştir Yeryüzü Tanrısı tarafından! Müziğe bile layık görülmemiştir elbette! Çünkü müzik iyi dimağlara ait bir yaratımdır değil mi? Müzik katliamlara, zalimliklere, bayağılıklara ve de diktatörlüklere baş kaldırır değil mi?

Tıpkı ülkemizde ve de tüm dünyada olduğu gibi müzik bir amaca hizmet etmeli değil mi?

İçinde herhangi bir müzik çalmayan bir beyin var olabilirimiydi ki? Tınılara yeryüzü Tanrısı bile müdahale edemez ama bunu öğrenirse kudurmanın eşiğine gelebilir yazık ki.

Saddam’ın en son aklından geçen düşünce ne olabilir acaba? Bir bilsek içimiz rahat edecekti!

Çok pişmanım dese mutlanır mıydı Yeryüzü Tanrısı? Demedi ama pişman olmak için pişman olunacak bir durum olmalıydı! Oysa o kendi müziğini yaptı ve bir başka müzisyen tarafından gönderildi müzikler diyarına!

Arkasında bir orkestra bırakarak gitti. Kimsenin susturamayacağı bir ezgi halkının dudaklarında ve kalplerde bir başka tını birbiriyle acımasızca çelişen!

Saddam’ın kendi ağzından sunduğu müzik sustu peki ya fırtık Yeryüzü Tanrısı’nın ki ne olacak? Onun arsız şarkılarını kim susturacak?

Not: Yeryüzü Tanrısı güzel sözlerle bizi kandırmaya daha çok devam edecek gibi görünüyor!

 
Toplam blog
: 55
: 2440
Kayıt tarihi
: 28.06.06
 
 

İçimde devamlı yanıp tutuşan bir yazma aşığı taşıyorum. O yazar olduğunu bilmiyor henüz. Hangi di..