Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ekim '15

 
Kategori
Güncel
 

Saddam ve Kaddafi yaşasaydı dünya daha güzel olurdu

Saddam ve Kaddafi yaşasaydı dünya daha güzel olurdu
 

Görsel internetten alınmıştır.


’Saddam Hüseyin ve Muammer Kaddafi iktidarda olsaydı dünya daha iyi bir yer olurdu.’’ Diyor 2016 ABD Başkanlığı Cumhuriyetçi Parti aday adayı Donald Trump.

Her ne kadar ılımlı ve savaş karşıtı bir aday olarak gözükmek için söylediyse de, çok yerinde ve doğru bir tespit. Konuşmasına şöyle devam ediyor Trump;

‘’Orta Doğu gaddar iktidarlar tarafından yönetilirken, şimdiye oranla daha güvenliydi. İnsanların kafaları uçuruluyor, insanlar sularda boğularak ölüyor. Irak’ta önceden terör faaliyetleri yoktu, şimdi ise terörizmin Harvard’ı. Yıllar önceki Irak’a bakacak olursanız… Ben Saddam’ın iyi bir insan olduğunu söylemiyorum, o korkunç biriydi. Fakat Irak şu anda olduğundan çok daha iyiydi. Irak şu an adeta teröristlerin eğitim merkezi. Şimdilerde kimse Libya’yı bilmiyor. Artık Irak ve Libya yok. Yok oldular, orada bir kontrol yok. Kimse neler döndüğünü bilmiyor. Şu hale bakın. Libya, Suriye ve Irak felaket bir durumda. Tüm Orta Doğu Felaket bir durumda.’’

Durumu çok güzel özetlemiş Trump, fakat başkan seçilse de, bu durumun ve ABD dış politikalarının değişmeyeceği bir gerçek.

Irak ve Libya, hatta Suriye karışmadan önce şimdiki durumlarından çok daha iyilerdi. Niyetim burada gaddar diktatörleri savunmak değil. Barış, demokrasi, insan hakları yalanlarıyla bu ülkelere müdahale eden sözde dünya barışının teminatı ülkeler ve bu ülkelerin alenen desteklediği illegal örgütlerin hiç biri, devirdikleri gaddar diktatörlerden daha şerefli değiller.

Burada en can alıcı nokta şu; Eğer bir toplum, bir ülke, yöneteninden memnun değilse, devlet düzeninden memnun değilse, demokratik yollardan çözüm bulamıyorsa, diktatör bir rejimin kurbanı olmaya başladıysa, bu düzeni değiştirmek için bazı bedeller ödeme pahasına mücadele edebilir. Fakat bu mücadele süresince vatanının ve milletinin bütünlüğünü göz önünde bulundurmaz ve bu mücadeleye dış güçleri de davet ederse(ki onlara davet etmeden de bir şekilde müdahil oluyor.) ABD, İngiltere, Rusya gibi vampirlerin dişlerini boğazlarında hissederler. Sonuç bu hadde geldiğinde o dişleri boğazından çıkartmak için davet edecekleri tek bir şey kalır, o da AZRAİL.

Benim içimi acıtan, zoruma giden konu, Müslümanların en büyük düşmanının yine Müslümanlar olması, eğitimsiz, İslam ahlakından uzak, milli birlik ve bütünlük duygusundan uzak kitlelerin, Hristiyan ve Yahudi vampir devletlerin Müslüman(sözde) yarasaları olarak Orta Doğuyu karanlığa itmeleridir.

Türkiye olarak, dört bir yanımız ateşler içerisinde yanıyorken, her zamankinden çok birlik olma zamanıdır. Türk-Kürt çatışması çıkarmak isteyenlere fırsat vermeme zamanıdır. Ne Türkün ne kürdün gidecek başka toprağı, dalgalandıracak başka bayrağı yok. Mültecilerin dramını izliyoruz. Sahillere vuran çocuk cesetlerini görüyoruz. Milyonlarca insana Türkiye kucak açtı. Bağrına bastı. Allah milletimize böyle acılar yaşatmasın. Fakat böyle hazin durumlara düşersek, bize kucak açacak kimse de yok. Unutmayın…

Herkese sonsuz saygılarımı sunuyorum. 26.10.2015 / Özkan SARI

 
Toplam blog
: 102
: 4394
Kayıt tarihi
: 05.09.15
 
 

Kalın Sağlıcakla... ..