Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mayıs '15

 
Kategori
Öykü
 

Sadece bir vapur yolculuğu (Bölüm 2)

Sadece bir vapur yolculuğu (Bölüm 2)
 

Vapur iskeleden ayrıldı yavaş yavaş. İnsanlar da yerlerine oturmaya başladılar. Herkes bavullarını, çantalarını koydukları koltuklarda kendilerine yer açıp oturuyordu. Kadın bunun geçici bir süre olduğunu ve yarım saate kadar herkesin gene yerlerinden kalkıp güvertelere koşacağını biliyordu. Bütün yolculuklarda dikkatini çeken bu olmuştu hep. Herkes yer tutuyor ama 6 saat süren yolculuğun belki de sadece bir saatinde yerinde oturuyordu.

Ne enerjik milletiz diye düşündü. Oysa ki eline bir kitap alıp bir köşede okumak ne zevkli olurdu. Tabii koşuşan çocukların feryatları, konuşan insanların sesleri olmasa.

Yolda yorulan küçük oğlan Kadının dizine başını dayayıp uyumaya başlamıştı bile. Büyük kız ise elindeki dergiyi karıştırıyordu. Günlerdir gazete de almamışlardı. Birden gözü yanlarında oturan gruba ilişti. Kendi yaşına yakın kadınlı, erkekli bir gruptu yanlarında oturanlar. Belli ki tatilden dönüyorlardı. Kıyafetlerinden, güneşten yanmış tenlerinden ve gülüşmelerinden anlaşılıyordu neşeli bir tatil geçirdikleri. Hoş onu da uzaktan görenler yanmış teni, güneşten açılan saçları, askılı elbisesi ile tatilden dönüyor sanabilirlerdi. Yakına gelseler, dikkatle baksalar, ancak mutsuzluğu görürlerdi gözlerinde. Terkedilmiş bir kadının mutsuzluğunu, Sebepsiz terk edilmiş, çaresiz genç bir kadının mutsuzluğu.

Sakin sakin otururken sorunlar gene üşüşmüştü kafasına. Gece yattığında bir de üşüşüyorlardı böyle. Şehre dönecekti ve nelerle karşılaşacaktı. Eşi evdemiydi, yoksa evi de mi terk etmişti. Çocukların okulları açılacaktı ve parası yoktu. Annesinden borç alabilirdi. Kimseye de anlatamazdı ki derdini. Kol kırlır yen içinde kalır, Kan kusup kızılcık şerbeti içtim modunda yetiştirilmişti. Ayıp onun ayıbıydı, eşi yapsa bile

Derin derin bunları düşünürken yanında bir ses duydu. Genç bir adam ona bir şey soruyordu. Önce ne olduğunu anlamadı. İyi, temiz giyimli, güzel yüzlü bir beydi konuşan. Eğilmiş sakin bir sesle 'Çay içer misiniz ?diye soruyordu .

Ne alaka diye düşündü birden. Sonra beyin yanlarında oturan gruptan olduğunu ve ilk başta selamlaşıp iyi yolculuklar dilediklerini hatırladı.

Grup çay içiyordu ve belli ki kucağında çocuğu uyuyan bu yalnız kadına da çay ikram etmek istemişlerdi. Hayır, teşekkür ederim diye cevapladı bu nazik teklifi. Çay içmeyeceklerdi vapurda. Zira paraları yoktu. Evden doldurdukları su şişesi ne güne duruyordu.

Teşekkür ederken gözleri suali soran beyin gözleri ile karşılaştı. Kadının elemli gözleri genç adamın neşeli, dinamik gözleri ile karşılaşınca sanki bir şimşek çaktı. Kadın, adamın gözlerinde önce şaşkınlığı, sonra hayranlığı farketti.

Erkeğin bal rengi güzel gözlerinde beliren hayranlık genç kadının içini ürpertti. Uzun zamandır eşinden böylesine hayran bir bakış görmemişti.

Bir kaç dakika sonra Kadınla Adam arasında sakin bir sohbet başladı. Sakin, suya sabuna dokunmayan konularla bezenmiş bir sohbet. Sadece uzak yolculuklarda birbirini hiç tanımayan kişiler arasında gelişen türden bir sohbet.

Bu sohbet sırasında Kadın eşi ile de uzun zamandır hiç sohbet etmediklerini anımsadı içi acıyarak. Sadece çocukların sorunları, evin geçimi konuşuluyordu aralarında. Hem o konuşmalar da kısa bir süre sonra eşinin yükselen sesi ve hiddetli sözleri ile sonlanıyordu.

Kadın konuştukça Adamın gözlerindeki hayranlığın daha da arttığını farketti. Bu güzel ve sakin sohbet bir süre devam etti. Birden Adam' Biraz güverteye çıkalım mı?diye soruverdi. Kadın bu suale büyük bir tepki ile 'Hayır ' cevabını yapıştırdı .O iki çocuklu evil  bir kadındı. Elin adamı ile, daha henüz bir kaç saat önce tanıdığı bu kişi ile güvertede işi neydi. Adam İzin isteyerek yanından uzaklaştı. Kadın uyuyan oğluna ve derginin üzerinde neredeyse sızmak üzere olan kızına baktı. Yaşamının tek amaçları idi bu iki çocuk. Babaları ne yaparsa yapsın, onların mutluluğu ve geleceği için fedakarlık yapacaktı.

Öykümüzün son bölümünde neler olduğunu merak ediyorsanız eğer, bir sonraki yazımda.....

 

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..