Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

26 Kasım '13

 
Kategori
Siyaset
 

Sadece onlar mı çalışıyor, sadece onlar mı vergi veriyor...

SADECE ONLAR MI?

Kim ya da kimler rahatsız oldu, bilinmez ama andımızı kaldırdılar. Kaldırırlar elbette, hiç kimseler de bir şey yapamıyor; çünkü güç daha da ötesi “kırbaç” ellerinde…

Yıllardır söylenen şu cümlenin neresinde ırkçılık var; “Türküm, doğruyum çalışkanım…”

Yemin ediyorum, aklı beyni olan, kendi aklıyla düşünebilen kimliğini kiraya vermeyen bir tek kişi çıkıp bana bunu izah edemez…

Ne var bunda, burası Türkiye, bu toprakları paylaşan herkes de “Türk Milleti…” değil mi?

Bu ülkedeki Türkler Kürtler Lazlar Çerkezler Abazalar Ermeniler Yahudiler Yunanlılar Giritliler Kıbrıslılar daha önce yoklar mıydı?

Bugüne kadar “ırkçılık” olmamış da “muhafazakar” kesim iktidar olunca, aynı iktidar “Kürdistan “hayali ile Kürt halkını sömüren terör gurubu PKK ve elebaşlarıyla “anlaşınca mı?” ırkçılık oldu…

“Çalışkanım, doğruyum; hemen her ulusun söylediği bir şey yani “Lazım doğruyum çalışkanım, Kürdüm doğruyum çalışkanım, Ermeni’yim Yahudi’yim doğruyum çalışkanım diyenler “Türküm doğruyum çalışkanım”  diyenlerden neden rahatsızlık duysunlar ki?

Bu dünya da yaşayan hemen her ulusun evlatları “kimliklerinden” gurur duyarlar, ne üstünlük sağladığını düşünerek ne de aşağılamak amacıyla kullanmazlar…

Bu ülkede parçalanma bölünmeler olursa hiç kuşkunuz olmasın yerine koyulan devletler/uluslar kendi halkına aynı şeyleri söyletecekler;

“….doğruyum çalışkanım, yasam ileri gitmek…varlığım….varlığına armağan olsun…”

***

Tarih bu yaşananların şahididir ve bir gün gerçekler mutlaka ortaya çıkacaktır.

Defalarca yazdım; Devlet ve devleti yönetenler asla ve asla kendi ideolojilerini kendi kimliklerini inançlarını dini arzularını uygulamalarını dayatamaz, dayatmamalıdır diye…

İşte gelinen nokta “muhafazakar” iktidarın taraftarları kendi inançlarının gereğini yaşamak için diğerlerini yok saymaya başladılar. Bugünün hükümeti de kendi yandaşlarının çıkarlarıyla örtüşen siyaset anlayışını, dini ahlak ve ideolojisini, yaşam kutsallarını “diğerlerine” dayatmaya, kabul etmeye zorluyor…

Lütfen geçen on bir yıllık sürece bir bakınız; iktidardakiler “kendileri” gibi düşünmeyenler önlerindeki en büyük engel hatta kimse kusura bakmasın ama “düşman” görüyorlar…

Ben Taksim ev Gezi Parkı eylemleri sırasında defalarca yazdım;

Bu kesimin eline fırsat geçsin “muhaliflerin” tamamını katlederler, muhalif eylemlere katılan tüm kadınlara kızlara tecavüz ederler, diye…

Son uygulamalar ve söylemleri gösteriyor ki ben gerçekten çok haklıymışım, az bile yazmışım…

***

Ne ilginçtir ki yaptıkları veya verdikleri hizmetleri sanıyorlar ki “kendi düşüncelerinin” eseri…

Dünyanın hangi çağdaş medeni ülkesinde “iktidarlar” bunları “övünmek” böbürlenmek ve rakiplerini aşağılamak için kullanıyor lütfen söyler misiniz?

Bir kere aldığınız maaş, bindiğiniz araçlar, oturduğunuz koltuklar bu milletin parasıyla alındılar, ülkede yediden yetmişe herkes vergi veriyor, devlet böylece ayakta kalıyor…

Yoksa “sadece onlar mı” yani yüzde elli vergi veriyor çalışıyor da bu ülkede bizim mi haberimiz yok…

Hiç kimse inkar etmiyor; kentlere köprüler barajlar, tüneller yapılıyor trenler uçaklar alınıyorsa “tonla çuvallarla borçlanarak” yapılıyor ve alınıyor ama bildiğiniz gibi bu borçları bizler yani “hepimiz” ödüyoruz.

O halde parasını bizim ödediğimiz şeylerle niye hava atıyorsunuz ki?

Yahu farkında değil misiniz? Bu ülkenin gariban vatandaşları hiç kimselere muhtaç olmadan, daha rahat ve huzurlu çalışmanın, adam gibi eğitim almanın özgürce gezmenin eğlenmenin dışında sizlerden hiçbir şey istemiyor.

Ama görünen o ki son yıllarda “muhafazakar” kesimin ve iktidar yandaşlarının dışında rahat huzur ve refah içinde yaşayan neredeyse kimse kalmadı…

“Türküm doğruyum çalışkanım” diyenler ülke için çalışmıyor mu, vergisini vermiyor mu; aynı şekilde Kürdü Lazı Alevisi Sünnisi aynı şekilde çalışıp vergi vermiyor mu?

O halde “Türküm doğruyum çalışkanım” lafı nerenize batıyor ki?

Hala anlayamadınız mı beyler bayanlar; hiç birimiz Başbakanı kulu “iktidarların” kölesi, tebaası değiliz, hepimiz bireyiz…

***  

Ben iddia ediyorum; bugün borçlanarak yaptıklarının bedelini kendi seçmenlerinden çok seçmeyenler ödüyor…

Kendilerini çok yakından tanıyor, kafa yapılarını amaçlarını çok iyi biliyorum bu söylediklerimi devletin kaynaklarında, örneğin TUİK kayıtlarından çok rahat görebilirsiniz…

Ülkedeki emekliden, çiftçiden esnaftan, işçiden memurdan “bizden sizden” demeden vergi alınıyor.

Çalışandan çalışmayandan “vergi” alınan bu ülkede; bir tek Allah’ın kulu ortaya çıkıp, devlet kademelerinde sadece AKP seçmenleri, “sadece onlar” çalışıyor diyebilir mi?

O halde başta Başbakan olmak üzere iktidardakilerin tamamı, hemen her fırsatta %50 ile övünüyor onlar için üretiyor, çalıştığını ve ülkenin “gerçek sahipleri” olduklarını söylüyorlar ki?

Haklısınız iktidarlar seçim oyunlarında belirli oy yüzdesi ile ülke yönetirler ama şunu hiç unutmayın; demokrasilerde hukuk devletlerinde halkın yüzde yüzüne hesap verirler…

Ülke hiçbir iktidarın babalarının çiftliği değildir ve hükümetler babalarının paralarını harcamazlar…

Günü geldiğinde bu günlerin hepsinin hesabı sorulacaktır, sorulmak zorundadır…

***

Başbakan hemen her fırsatta, muhalefet partilerine (BDP hariç) laf çakıyor; siz oturuyorsunuz biz çalışıyoruz, diye. Meydanlarda televizyon kanallarında hep aynı laf ve yalakaların alkışları çınlatıyor her yanı…

Ne hikmetse “kardeşim halkın parası elinizde, desteği arkanızda “muhalefet” parasız pulsuz ne yapabilir” diyen yok…

Bu topu tüfeği uçağı silahı olmayan “orduya” neden savaşmıyorsunuz,  demek gibi bir şey…

Proje üretmiyorsunuz diyorlar; şimdi herkes elini vicdanına koysun Başbakan örneğin CHP’nin bir tek projesine onay verir mi?

Bence kesinlikle vermez, hatta Başbakan duyduğu andan itibaren de yerden yere vurur aşağılar…

***

İşte medeni ve çağdaş ülkelerinin hiç birinde göremeyeceğiniz bu uygulama ve söylemler gösteriyor ki; Başbakan ve ekibi ülkenin tek sahibi olduklarını ve başkalarının yaptıklarını yapamayacaklarını sanıyorlar…

Oysa ne diyor atalarımız; “deveden büyük fil var…”

***

Gelelim ülkenin son haline; bir minicik fıkra ile anlatalım efendim;

Hukuk fakültesi mezuniyet sınavında, şöyle bir soru çıkmış;

“Bazı ülkelerde “devlet” mi çeteleşiyor, yoksa çeteler mi devletleşiyor?”

Öğrencilerden biri de, sınav sorusuna şu yanıtı yazmış;

Bazı ülkelerde ne “devlet” çeteleşiyor, ne de çeteler “devletleşiyor.  Sadece bazı ülkelerde özellikle bizim gibi ülkelerde çetelere; “Devlet” adı veriliyor…

Ve şimdi başımızda “AKP devleti” var…

Erdoğan ÖZGENÇ

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..