Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ağustos '17

 
Kategori
Tarım / Hayvancılık
 

Sadece Organik Tarımla 10 Milyar İnsan Beslenebilir mi?

Sadece Organik Tarımla 10 Milyar İnsan Beslenebilir mi?
 

Organik Tarım Konvansiyonel Tarıma Karşı 1


1971 yılında ABD Tarım Bakanı Earl Butz şu ifadeleri kullandı: “Organik tarıma geçmeden önce 50 milyon Amerikalıyı açlıktan öldürmek isteyip istemediğimize karar vermemiz gerekir.”

Earl Butz bu sözleriyle organik tarımın verimsiz olduğunu ve aynı miktarda gıdayı vermek için konvansiyonel tarıma kıyasla daha fazla toprak gerektirdiğini vurgulamak istiyordu. Konvansiyonel tarım destekçileri de bu savı ileri sürmeye devam ettiler. Buna karşın organik tarım destekçileri artan araştırmaların, verim farkını azaltabileceğini ve organik tarımın, konvansiyonel tarımda bulunmayan çevresel, sağlık ve sosyo-ekonomik faydalar ürettiğini savundular.

"21. Yüzyılda Organik Tarım" adıyla Nature Plants dergisinde yayınlanan bir araştırma, ortaya koyduğu çarpıcı sonuçlarıyla bu tartışmaya son verecek gibi görünüyor. Bu çalışma ABD Ulusal Bilimler Akademisi tarafından (konvansiyonel tarım ile organik tarımın) üretkenlik, çevreye duyarlılığı, ekonomik ve sosyal faydaları olmak üzere dört ana ölçüt baz alınarak karşılaştırıldığı ilk çalışmadır. Buradaki temel düşünce  tarımın sürdürülebilir olması için bu dört ölçütün tıpkı bir sandalyenin ayakları gibi bir arada bulunması gerektiğidir. 

Araştırma Bulguları

Bu kapsamlı araştırma sonucunda özetle;

-Organik tarım yapılan topraklarda konvansiyonel tarım yapılan toprağa kıyasla daha iyi toprak kalitesi ve toprak erozyonunu azaltma eğilimi tespit edilmiştir.

-Organik tarım genellikle daha az toprak ve su kirliliği yaratır ve sera gazı emisyonlarını düşürür ve daha enerjiktir.

-Organik tarım, bitkiler, hayvanlar, böcekler ve mikropların biyolojik çeşitliliğinin yanı sıra genetik çeşitliliğin korunması ile de yakından ilişkilidir.

-Totalde %10-20 arası düşük verime rağmen, çiftçiler için organik tarımın daha fazla kârlı (% 22-35) olduğu sonucuna varılmıştır. Çünkü tüketiciler organik ürüne daha fazla ödemeye razıdır. Bu yüksek fiyatlar, çiftçileri arazilerinin kalitesini korumaları için verim farkını fazlasıyla telafi etmektedir.  (Araştırma halihazırda yaygın olarak kullanılan tüm organik gübrelerin ortalamasıyla hazırlanmıştır. İnanıyoruz ki bir sonraki yazımızda bahsedeceğimiz solucan gübresi gibi yüksek değerli organik gübrelere tam anlamıyla geçiş olduğunda bu denli bir verim farkı da kalmayacaktır.)

-Organik tarımın daha fazla iş yarattığı ve tarım işçilerinin böcek ilacı ve diğer kimyasal maddelere maruz kalmasını azalttığı tespit edilmiştir. Böylece sosyal risk de azalmaktadır.

-Organik tarımın insanları hastalıktan koruyarak sosyo ekonomik faydalar açıdan da üstünlük kurduğu tespit edilmiştir.

Çiçek yaprakları ve etiketler organik tarımla konvansiyonel tarımı karşılaştıran farklı sürdürülebilirlik ölçümlerini temsil eder. Üretim organları (turuncu), çevre (mavi), ekonomi (kırmızı) ve sosyal refah (yeşil) olmak üzere organik sistemlerin dört sürdürülebilirlik alanını daha iyi dengeleyebileceğini gösteriyorlar.

Organik tarımla alakalı bu yıl yayınlanan bir başka araştırmada, araştırmacılar, halihazırda kullandığımız tarım arazilerini genişletmeden 2050 yılında 9.6 milyar insan tahmini bir dünya nüfusunu besleyip besleyemeceğimizi görmek için 500 gıda üretim senaryosunu modelledi . Örneğin "insanların tamamı vejeteryanlar olursa" veya "düşük et tüketimi ile daha fazla bitki temelli bir diyetle beslenecek olursa" gibi 500 farklı modelleme üzerine çalıştılar. Yaptıkları projeksiyonla düşük verime sahip olduğu düşünülen organik tarımla yeteri kadar gıdaların üretilebileceğini buldular. Yaptıkları araştırmayla mevcut tarım arazileri ile 9.6 milyar insanın büyük çoğunluğunun vejeteryan (sadece sebze ve meyve ağırlıklı beslenme) olması senaryosunda dahi organik tarımın bu talebi karşılayacak kapasitede olduğu sonucuna vardılar.

Öte yandan dünyada organik ürünlere olan talep artmaktadır.  Örneğin tarım arazilerinin %7,5 i organik tarım için kullanılan Almanya’da hükümet bu oranın kısa vadede %20ye çıkarılması için bir çalışma başlattı. Bir organik piyasa çalışma grubu olan Bund Ökologische Lebensmittelwirtschaft'ın (BÖLW) paylaştığı verilere göre, Almanya'daki organik gıda pazarı 2016 yılında rekor düzeye (9 milyar avroya) yükseldi. ABD’de 1997 yılında organik gıda ve içecek satışlarının toplam gıda ve içecek satışları arasında payı %0.8 iken,2015 yılında % 5'ine ulaştı. Rusya, daha önce Putin'in açıkladığı dünyanın en büyük organik gıda tedarikçisi haline gelme politikasını hızla sürdürmekte ve silah ve petrol satışı kadar öncelik olarak görmektedir.

Dünya genelinde organik çiftliklerin sayısı organik tarım yapılan alanın kapsamı, araştırma fonlarının miktarı organik tarım ve organik pazar büyüklüğü giderek artmaktadır. 1999 ve 2013 yılları arasında neredeyse beş kat artarak 72 milyar dolara yükselen organik yiyecek ve içecek satışları dünyada hızla büyümeye devam ediyor. 2013 rakamının 2018 sonunda ikiye katlanacağı tahmin ediliyor.

Peki Türkiye olarak bu dönüşümün neresindeyiz? Bir sonraki yazımızda Türkiye'de organik tarıma geçiş ile ilgili yeni gelişmeleri ele alacağız.

Çeviri ve derleme: Fatih Akpınar www.ekogubre.com.tr

Yararlanılan Kaynaklar:

http://www.dw.com/en/organic-farming-reaches-record-level-in-germany/a-39713547

https://www.theguardian.com/sustainable-business/2016/aug/14/organic-farming-agriculture-world-hunger

https://www.bloomberg.com/news/features/2016-06-07/putin-is-growing-organic-power-one-t-34-tank-tomato-at-a-time

 
Toplam blog
: 2
: 5711
Kayıt tarihi
: 07.08.17
 
 

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mezunu, Tokat Barosu'na kayıtlı Avukat (Aktif değil), TC.Gaz..