Sadece üç kitap

Okumamız ve anlamamız gereken üç kitabımız var. Maalesef hiç birini doğru dürüst okuyup anlayamadık.

Bin dört yüz yıllık Tanrının kitabını okuyup anlayamadık ki mezheplere bölünüp hala bir birimizin gırtlağını kesiyoruz.

Kurtuluş savaşımızın mücadelesini ve sonunda kurdukları Çağdaş Cumhuriyetin her safhasını anlatan, bu mücadelenin Başkumandanı tarafından yazılan kitabı da okumadık, okuduysak ta anlamadık.

Biz sıradan insanlar yetersiz eğitim görmüşler olarak kendimize mazeretler sunabiliriz ama Kendi elleriyle yaptıkları toplum anlaşması olan Anayasadan okuduklarını anlamayan savcı ve hakimlerimiz olduğunu görünce aklı karışıyor insanın.

Savcının 400 sayfa suç dosyası olarak hazırladığı iddianameyi ve bu iddianameyi kabul eden hakim kararını, Anayasanın üç ayrı maddesine dayanarak geçersiz kılan Yüksek mahkeme hukukçuları ayrı, farklı eğitim almış olabilirler mi.

Yoksa ilk saydığım iki kitabı doğru anlamamış olan biz sıradanlar gibi bu hukukçular da yasaların özü olan Anayasayı okumamış ya da anlamamışlar diyebilir miyiz.

Bir de bu ülke de yeni Anayasa yapıp halk oylamasına sunmaktan bahsediyorlar. Ne olduğunu, neyi kapsadığını, hangi yasalara dayanak teşkil edeceğini kendileri anlayamadıkları metinleri bizim onayımıza sunarak.

Hadi len !!! Sizin içinden çıkamadığınız metinleri bize onaylatmak, senaryosu çok saçma bir oyundan başka bir şey olamaz.

Üstelik Hakiminin, savcısının takmadığı kurallar kitabının eskisi olsa ne olur, yenisi olsa ne olur.

Ha, bir de merakım 400 sayfa suç isnatlı dosya hazırlayan savcı ve hakimin kendilerini nasıl hissettikleri.

Nusret Atayman