Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Aralık '14

 
Kategori
Güncel
 

Safiyeme karyola dar gelir…

Safiyeme karyola dar gelir…
 

Kedicikler


2014’ün can çekiştiği şu son günlerinde, hemen hemen hepimiz, Aziz Nesin’in “Du bakalım n’olcek” hikâyesindeki Fıtık Amca’nın merakına benzer bir endişe ile “du bakalım n’olcek bekleyişinde” olan bitenlere sadece seyirci konumundayız. Gündemdeki haberlerin bazıları dudak uçuklatsa da mecburi sukut istikametimizde, sessiz “du bakalım n’olcek” duruşumuzu bozamıyoruz zorunlu olarak. Susturulmuş, sesi kısılmış insanlar ülkesinde, çoğunluğun aktığı yolda, güruh akıntısının girdaplarına takılıp sürüklenmekteyiz velhasılı… İnsan seli akıntısına kapılıp sürüklendiğimiz yolun sonu hakkında ürkütücü hislerle bezenmiş olarak da endişelerimizi kendi içimize gömmekle mükellefiz. Çünkü demokrasi gereği çoğunluğa saygı duymak zorundayız. Bu mükellefiyetimiz, “du bakalım n’olcek?” bekleyişlerinin içindeki endişe yüklü hali barındırmakla birlikte zaman zaman çıkan minik kıvılcımlarla kısa süren umut ışıklarında içimiz aydınlanıyor bazen. Umutlanmak istiyoruz: ”Her şey daha iyi olacak. Ülkemize refah, huzur, özgürlük gelecek. İnsanlarımız, mutlu, barış içinde kardeşçe yaşayacaklar” söylemlerinin kelimelerinden hasıl üfürükçü tespihlerinin ipine sıkı sıkı sarılıyoruz çaresiz. Kısa süren aldanışlar, gündem değiştiren, ardındaki olanları perdeleyen yapay dalgalandırmalarla laklak yapıp avunuyoruz ne yazık ki… Televizyondaki üçüncü sayfa gazete haberlerine benzer haberlere ah ah’lar-vah vah’lar çekerken gerçek gündemin çok uzağına düşürülüyoruz.

Gerçek gündem esaslarını merak edenler internet ortamına düşen haber ve paylaşımları takip ediyor. Televizyonlarda göremediklerimizi internet ortamında, sosyal paylaşım sitelerinde yakalıyoruz. Sosyal paylaşım sitesinde öyle aylak aylak gezinirken bir arkadaşımın paylaşımı dikkatimi çekti. A.O.’ın kedicikleri…  ‘O ne ki?’ dedim ve merakla paylaşılan videoya tıkladım, baktım. Baktıkça şaşırdım, şaşırdıkça meraklandım. Ben kedicik seyredeceğimi sanmıştım fakat bu kedicikler başka türlü kediciklermiş! İki ayaklı, hemen hepsi sarışın, silikon diyarı üretimi şuh, dekolteli kediciklermiş. Aman Yarabbi, o ne muhteşem kedicikler öyle..! Muhterem Google amcaya sordum hemen, meğerse A.O. televizyon kanalı açmış, bu kedicikler de orada görevli spiker ve sairelermiş..! “Aaa, A. Hoca’nın tv kanalı varmış” şokuyla insan eli mahkum televizyon programlarına da göz atmak istiyor elbette… Açtığım tüm programlarda güncel olaylardan söz edilirken çözüm İslamiyet’e, Kur’an’a bağlanıyor. Dekolteli, silikon diyarı üretimi seksi kedicikler, çözüm konusunda yorumlar yapıp dinden, imandan bahsediyorlar ne kadar ilginçtir ki dinden imandan çıkma aşamasında doğru noktaya parmak bastıklarından hiç kuşkum olmuyor… Kediciklerin dillendirdikleri konularla ekrandaki görüntülerinin tezatlığına şaşkınlık içinde baktım kaldım. A.Hoca’nın, sohbet programına tıkladım sonra “du bakalım n’olcek?” modunda. Yok böyle bir şey! Ben bugüne kadar hayatımda eşine benzerine rastlamadığım boyutta böyle bir program seyretmemiştim. Show desem, Show değil. Sohbet desem, sohbet değil. Tartışma desem, o hiç değil… İsimlendirilemez, her hangi bir sınıfa sokulamaz bir program bilgisayar ekranımda akmakta. Merakla seyretme gayretimi takdir ederek ekrana baktım. Anlatılamaz, yaşanır derler ya seyretmeyen anlayamaz. Hoş seyrederken benim de bir şey anladığım söylenemez ya neyse, iki üç cümle de bir kediciklere iltifatlar, alkış yerine hep bir ağızdan “maşallah-inşallah”lar, Kur’an’dan ayetlerden, dinden, imandan söz edilirken birden bire devreye giren oyun havası müziği insanda soğuk duş etkisi yapıyor. “Safiyeme karyola dar gelir…” sözleri eşliğinde yüzü peçeli, göbek kısmı açık, dar blucinli seksi iki bayan ortaya gelip döktürüyor. Oturanlar(ki onlar seyirci değil belli ki kanalın çalışanları) , dekolteli, pür makyajlı kediciklerle beyler ellerindeki teflerle tempo tutup oturdukları yerlerde kıvırıp oynuyorlar…

Çok fazla söze gerek yok sanırım kıvır kıvır bir programın içinde döktüren koca koca beylerle bayanları seyrediyoruz. Kapıldık sözde iman seline akıyoruz bilinmez bir istikamete. “Du bakalım n’olcek?” merakıyla seyrediyoruz sadece… Bu programların, kurguların, senaryoların ülkemiz, milletimiz için mutlu sonla bitmesi umuduyla…  

 
Toplam blog
: 19
: 268
Kayıt tarihi
: 31.03.14
 
 

1961 İstanbul Doğumlu. Üç çocuk annesi. Yazar. Yayınlanmış kitapları: POSTACI, Herdem Kitap A..