Safları Sıklaştırmak Gerek!

Safları sıklaştırmak deyimi cami cemaatinin sürekli olarak duyduğu ve kendilerine tavsiye edilen bir deyimdir. Camilerde özellikle imamların safları sıklaştırmanın faziletlerinden bahsedilir. Bahsedilen bu faziletlerin şimdi, özellikle de şu zamanlarda başka manalarının olduğunu da anlayabiliyoruz.

Safları sıklaştırmak gerek çünkü safları sıklaştırmak sadece omuzların omuzlara değmesi değildir. Birlik beraberliktir. Birlik bir millete, bir ümmete sadece huzur getirir. Bereket getirir. Birlik yardımlaşma getirir ayrışmamayı gerektirir. Ayrışmayan cemaat, birbirine sıkı sıkıya bağlı bir ümmet arasında çözülemeyen kırgınlıklar olmaz. Varsa basit kırgınlıklar kolayca çözülür. Safları sıklaştırarak güç ayrılığına değil, güç birliğine gidilir. Güç birliği zoru kolay kılar. Uzağı yakın kılar, bilinmezi bilinir, anlaşılmayanı anlaşılır kılar.

Cephe savaşlarında safların sıklaştırılması ile birçok cephede bu yöntemi uygulayan ordular savaşlardan galip çıkmıştır. Bu yöntemi uygulayan ordulara bazen Osmanlılar da savaş yitirmişlerdir. 2. Viyana kuşatması da bunlardan birisidir.

Safları sıklaştırmak bir toplumun, ümmetin olmazsa olmazıdır. Safları sıklaştırmak, bir devleti, ümmeti ayakta tutan eller gibi de düşünülebilir. Devlette, ümmette birlik devletin ve ümmetin ayakta tutulmasıdır. Belki de safları sıklaştırmak, devleti, ümmeti yukarıda tutan ellerdir. Ellerin çekilmesi, ümmetin ve devletin yere düşmesi demektir.

Parçalayan ve bölen, bir toplumu yok etmeyi amaçlar. Belki bu amaçları bilerek veya bilmeyerek yaparlar. Bölmek, safları birleştirmeyi değil ayırmayı tavsiye eder. Yutulacak lokmalar haline getirilen toplumlar kolaylıkla yutulmayı sağlar. Omuzun omuza değmesi, sadece bu da değildir. Kalbin kalbe değmesidir. Kalp kalbe dokununca kalp kalbi anlar. Safları sıklaştırmak birçok iyiliği de kapsar. Eşitsizliğe manidir. Toplumun bir beden, bir ruh haline gelmesine sebeptir. Safları sıklaştırmak gerek!