Sağ eller havaya!

Günümüz teknolojisi ve ilerleyen billim bir ile daha imza attı. Dünya çapında tanınmış pek çok bilim adamı kafa kafaya verdi ve sonunda insanlarda aşkın şiddetini ve derecesini artıran, ilişkilerin akıbetini mutlu sona erdiren, evlilikleri bir yastıkta kocayana kadar sürdüren harika bir nesne ürettiler.

Bundan sonra gelinlik çağına gelmiş kızlar, kocalarını seçerken sadece ve sadece kendilerine alınan tek taş yüzüğe göre karar verecekler. Güvey adayları koşarak en yakın kuyumcuya girecekler ve alabildikleri en büyük tek taşı alacaklar sevdiceklerine. Bu tek taş ki, ailevi saadetin temeli, gücün ve iktidarın simgesi ve kadın sohbetlerinin vazgeçilmezidir. Tek taşı büyük olan kadının sosyal statüsü artar. Hele hele bir de tam turu varsa beşyüz koyunlu yörük ağasının zevcesi gibi bir kasılır, bir kasılır ki dost sohbetlerinde. Bu sihirli bir nesnedir. Okumuş, talim terbiye görmüş, kariyer yapmış kadınların parmağına taktığınız anda da aynı sonucu verir. Başlarlar tek taşlarının büyüklüğü ile böbürlenmeye. Kadınlar arasında anlaşılmaz bir iktidar ve güç sembolüdür o tek taş. Aşkın şiddetini ve derecesini artırır. Sürümcemedeki ilişkileri evliliğe getirir. Sönmüş evlilik ateşini yakar, yüceltir. Bunun için erkek kısmının yapması gereken şey çok basittir. Hayatındaki kadına alabileceği en iri taşlı pırlanta yüzüğü almak.

Bu yüzük kadınların, erkek üzerindeki hakimiyetin göstergesidir. Beni o kadar çok seviyor ki bakın bana ne aldı! Ben o kadar değerliyim ki bakın parmağımda ne büyük ne parlak bir taş var!

Bunun dışındaki sohbetlerin, paylaşılan değerli anların, hayatın keyfini birlikte çıkarıp zorluklarına birlikte göğüs germenin, gözlerinin içine baktığınızda dünyadaki tüm güzellikleri görmenin, yıllarca hep aynı insanı sevmenin, hep aynı bedeni özlemenin, aynı tatlıyı paylaşmanın, aynı filmi sevmenin, şehrin sokaklarında el ele gezmenin, birlikte yaramazlık yapmanın, keşfe çıkmanın, oyun oynamanın, hiç konuşmadan anlaşmanın, susarak konuşmanın, kabus gibi geçen günün sonunda sesini duyduğunuzda tüm acıları unutmanın, dışarda ve ruhunuzda fırtınalar koparken birbiriniz için sığınılacak liman ve aynı zamanda açık deniz olmanın hiç ama hiç önemi yoktur.

Bütün o güzel şeyler mazide kalmıştır. Aşk bu yüzyılda ölçülebilen bir kavramdır. Ölçü birimi de paradır.