Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Temmuz '11

 
Kategori
Kitap
 

Sağ kalan çocuğa...

Sağ kalan çocuğa...
 

Elimdeki kitaba bakıyorum da Kasım 1999'muş ilk Harry Potter elime geçtiğinde. Dost Yayınevi tarafından yayınlanmış, ortada ne Sevin Okyay var ne de Kutlukhan Kutlu. Kitabın adı Felsefe Taşı bile değil, Büyülü Taş.  

12 yaşındaydım, yataklara uzanır, bütün gün elimden düşürmeden okurdum tekrar tekrar. Sonra kitabın yayın haklarını Yapı Kredi Yayınları aldı ve dolayısıyla ikinci kitabın çıkışı epey gecikti onlar birinci kitabı yeniden çevirip, yeniden yayınlamayı tercih ettikleri için. Birinci kitabı yeniden yeniden okudum ben de.  

Aslında Harry'le tanışmam tesadüf değildi. Halamın Amerikalı bir arkadaşı söylemişti, "Harry Potter diye bir şey çıktı Amerika'da, çok seviyor herkes" diye. Sonra Türkiye'ye geldi hemen aldım. Birinci kitabı ezberleme noktasında ikinci kitabı bekliyordum.  

Nihayet Sırlar Odası geldi 2001'de. Artık yalnız değildim, daha çok kişi okuyordu kitapları. Birden yaygınlaşmaya başlamıştı. İnsanlar Harry Potter dediğimde bana "ne o" dercesine bakmıyorlardı. O ana kadar en sevdiğim kitap üçüncü kitap oldu, Azkaban Tutsağı. Yine 2001.  

Ve Ateş Kadehi çıktığında Harry Potter artık bir fenomene dönüşmüştü, sene yine 2001. Bu üç kitap aylar süren aralarla çıkmıştı. Biz artık oturduğumuz yerde, arkadaşlarla dışarı çıktığımızda elimizde kitaplarımız, sinemaya gittiğimizde elimizde kitaplarımız, durmadan okuyorduk. Birbirimizle alışveriş yapmak da yok, hepimizin ayrı bir Harry Potter'ı vardı.  

Zümrüdüanka Yoldaşlığı geldiğinde 2003'tü ve artık Harry de biz de büyümüştük. Kitaplar da saf bir çocuk kitabı olmaktan çıkıp, gitgide karanlık bir atmosfere yönelmeye başlamışlardı. Her ne kadar seri bir çocuk kitabı olarak başlamış olsa da, artık Felsefe Taşı'ndaki o "sevimli ve büyülü, biraz heyecanlı atmosfer" yoktu. Harry yaşadıklarından dolayı daha hızlı olgunlaşmış, biz zaten artık yaşını başını almış gençler olmuştuk.  

Altıncı kitap Melez Prens'te duygusal olgunlaşmalar da başladı. Harry, Ron, Hermione hepsi aşık olmuş, ergenlik sancıları çekiyorlardı. Bir yandan Voldemort tehdidini gitgide daha fazla hissettiriyordu. Melez Prens'in baskı kalitesi çok kötüydü, sayfaları darmadağın olmuştu okurken. Kızdım Yapı Kredi Yayınları'na. Seri üzerinde tutarlı bir baskı kalitesi sergilemedikleri için kızdım. Sene 2005.  

Ve 2007 olduğunda, ben 22'ime gelmiştim. Harry de büyümüştü, artık ölümle yüzleşiyordu. Son kitap Ölüm Yadigarları çıktı. Yapı Kredi bu seriye -belki basit gibi görünebilir ama- çok büyük bir saygısızlık yapmış, diğer kitaplar gibi "kaplama Harry Potter kağıtlı" çıkarmamıştı kitabı. Yan kartonu da değişmişti. Yani bütünlüklü bir serimiz olamayacak, Melez Prens darmadağın haliyle, Ölüm Yadigarları ise bu diğer ciltlerden tamamen farklı biçimiyle kütüphanemizde yerini aldı.  

Bitmesin diye nasıl yavaş okuduğumu anlatamam, ama bitti. Bir süre sonra dayanamaz oldum çünkü, cevap bekleyen sorular öyle çoğalmıştı ki ve öyle bir durum çıkmıştı ki ortaya, artık ne ben dayanabilirdim o kitap başucumda dururken ne de bitmesini dert edebilirdim. Ne olacaksa olsaydı.  

Ve bitti... Filmleri var dedik avuttuk kendimizi. İlk baştan beri "kitaplara sadık değil", "bu ne biçim uyarlama", "şunu koymamışlar, nasıl koymazlar" dediğimiz bir seri haline geldi filmler. Dün ise filmler de bitti benim için. Son filmi de izleyerek veda ettim Harry'e, arkadaşlarına, o büyülü dünyaya.  

Artık yeni bir Harry Potter kitabı yok. Filmleri sevmiyor olsak da yeni bir Harry Potter filmi de yok. J.K. Rowling, şahane kadın, tamamen başka şeyler anlatan yeni bir kitap yazsa yine bu kadar sever miyiz bilmem. Ticari boyutunu düşünmeden, sadece canı istediği için başka bir Harry Potter kitabı yazsa işin büyüsü bozulur mu? Bilmem. Mutlu çocukluk yıllarımızın arkadaşı, bizi de büyüttü, kendi de büyüdü ve şimdilik gitti. 99 yılında kitap çıktığında 15 yaşında olanlar, 27 yaşında kocaman insanlar şimdi.  

Bu filmin yazısı değil, hiç girmiyorum film nasıldı, ne eksikti meselesine ki önemli olan kitaplardı zaten. İleride bir gün elime tekrar alıp Felsefe Taşı'ndan başlayacağım Harry'i büyütmeye, bu sadece film vesilesiyle Harry'e geçici bir veda, çocukluk sevinçlerimize, sokaklara çıkıp Harry Potter okumalarımıza, bir noktadan sonra yıllar süren yeni kitap bekleyişlerimize, kitabın çıktığı ilk gün koşarak gidip alışlarımıza bir veda. Harry Potter için, sağ kalan çocuğa...  

 
Toplam blog
: 142
: 1092
Kayıt tarihi
: 27.09.09
 
 

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakülteliyim. Seyahat benim için bir tutku, her fırsatta bir yerlere ka..