Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Nisan '09

 
Kategori
Seçim
 

Sağcılar, Erdoğan ve yerel seçim

Yüzde 34 ile başlayıp yüzde 47'ye varan AKP oylarındaki yükseliş ve düşüş Erdoğan'ın olumlu ve olumsuz yanlarına bağlanabilir.

Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz elinde çöküşün eşiğine gelen ve sonrakiler tarafından çökertilen merkez sağın yerini Refah ve MHP almaya başlamıştı. Bu dönemde artık arkaik hale gelen Erbakan'ın prestijinin düşmesi ve bu partinin özellikle 12 Eylül'den bu yana beslenen taban gücünün iyice fokurdamasıyla Tayyip ve arkadaşları önce kendi kitlesinde sonra da genel sağ kamuoyunda ön plana çıkmaya başladı.

Ülkemizde sağ sola sol da sağa düşman edildiği ve bu iki görüş arasında, bilgisel değil de, 'varlıksal, ' ve 'kimlik' düzeyinde yarılmalar olduğu için solun ve sağın oy oranları sabittir. Bu yüzden, merkez sağın yokluğunda sağ kesim daha marjinal olagelmiş olan MHP ile AKP'ye yüklenmiştir.

Burada tabiki bazı askerlerin dolaylı etkilerini görmek gerekir. Böyle bir ortamda, Tayyip Erdoğan kitleler tarafından beğenildi ve sevildi. İdealist oluşu, kimi takıyyelerine rağmen sahici duruşu onu ön plana çıkardı.

(Erdoğan faktörü MHP'de de olsaydı, belki aynı başarıyı bu parti de gösterebilirdi. Ancak Bahçeli genel olarak başarısızdır. Dişe dokunur hiçbir muhalefet gücü yoktur. Demookırasi, ekônomi diye bozuk telaffuzlarından başka dikkat çekici yanı olmayan biri. Önümüzdeki dönemde MHP Bahçeli'nin yerine ırkçı ve dar görüşlü olmayan etkili bir lider bulabilirse kesinlikle birinci ya da ikinci parti olmaya oynar. Çünkü ortam fevkalede buna hazırdır.)

Tayyip Erdoğan kamuoyunda sevilmesine rağmen, kendisi aslında tek taraflı bir dünya görüşüne sahiptir. Sentezlenmiş bir düşünce dünyası yoktur. Bu nedenle kendini ve kendilerini iyi, doğru, dürüst görüyor. Diğerlerini ise bunlardan yoksun görüyor. Yaptığının iyi doğru olduğunu sanıyor. Dünyaya tek taraflı bakmanın bir sonucudur bu. İster sağcı ol ister solcu aynı şey geçerlidir. Sen iyi ve akıllısındır, onlar ise kötü ve aptal.

Erdoğan, olaylara böyle baktığı ve olayların bilgisel derinliğine sahip olmadığı ve olmayı da gerek görmediği için çok daha kısa yolcu bir anlayışa sahip olmuştur. Kafasında doğru olduğuna dair bir fikri var, o fikri uygulamak iyidir, o halde uzatmaya gerek yok, bu uygulanmalıdır. Onun bu yaklaşımı bazı olaylarda gerçekten işe yaramıştır. Çünkü sündürülen ve sonuç alınamayan öyle konular olmuştur ki ülkede, bunları bir tür İskender'in Gordion düğümünü çözdüğü gibi çözmek puan toplamıştır.

Ancak Tayyip'in bu tek taraflı dünya görüşü ve her şeyin 'ol' deyince olacağını sanması başka olaylarda geri tepmiştir.

Başlangıçta kişilik özelliklerinin yarattığı olumlu etkiler oya dönüşmüştür, ama geçen sürede aynı kişilik özellikleri olumsuz etkiler yaratmaya başlamış ve oy kaybı yaşanmıştır. Halk tarafından daha iyi tanınmaya başlamıştır. Bu seçimde AKP'ye kayan merkez sağ oyların bir kısmı geri çekildi. Belki Ertuğrul Günay gibi Akepeci solcularda da geri çekilme olmuş olabilir, ama bu kayda değer bir oran olmasa gerekir. Merkez sağın bu kayıp oyları yeni seçimlere kadar yeni partilerini artarak bekleyecekler. Bu artık MHP mi olur, yoksa yükselen eski ya da yepyeni başka bir parti mi olur, bunu izleyeceğiz.

Erdoğan'ın şahsi partisi haline gelmiş olan AKP bundan sonra sürekli gerileyecektir. Bu aslında doğal bir sonuçtur. Bu geriye gidişi toparlamaya ne Erdoğan'ın yapısı uygundur ne de AKP'nin kadrolarının ve ideolojisinin buna gücü vardır.

 
Toplam blog
: 467
: 1012
Kayıt tarihi
: 21.10.07
 
 

Ankara'da yaşıyorum. Çeşitli güncel konularda, zaman zaman "Neden olaya böyle bakılmıyor?" diye düş..