Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Kasım '20

 
Kategori
Dünya
 

SAĞCILAR, SOLCULAR, ÖTEKİLER

Bir toplantıda konuşmacıyım:

“-Türk Milli Eğitim Sistemini tarumar eden eserlerden en önemlisi kanaatimce Hababam Sınıfı’dır" dedim. "Belki eser sahibi bunu hedefleyerek bu eseri yazmadı ama filmleri çekilip de yıllar boyu tekrar edile, edile elbette sulandırılarak okulları birtakım cahil insanlar bu şekilde algıladılar.  Daha sonra öğretmen dalga geçilecek kişi, okul da kopya çekilerek sınıf geçilen bir kurum olarak algılandı, sonuç da bu” dememe kalmadı, doğuştan solcu meslektaşlarım, Rıfat Ilgaz’ın çok büyük bir yazar olduğunu ve söz konusu kişiyi ve eserini eleştirmemin haddim olmadığını özür dilemem gerektiğini belirttiler.

Ben de tekrar söz alarak; “Hiç düşündünüz mü? Acaba Hababam Sınıfı tersten yazılsaydı sonuç ne olurdu? Öğrenciler çok saygılı, öğrenmeye susamış olarak canlandırılsaydı, öğretmenler de örnek kişilikler olarak sunulsaydı ve böyle bir eserin şu anda yedi yirmi dört yayınlanmakta olan Hababam Sınıfı yerini yayınlansa etkisinin ne olacağını sordum.” Ama bir kez bana karşı çıkmışlar, beni ötekileştirmişlerdi, sonraki sözlerimi duymadılar bile. Duymak istemediler. Bizde bu işler böyledir.

Yine bir başka toplantıda konuşmacı sunum yapıyor. Sunumun konusu büyük Rus yazar Lev Nikalayeviç Tolstoy.

Neredeyse tüm bilinen ve bilinmeyen eserlerini biyografisini okuduğumu söylememe gerek yok. Söz aldım ve dedim ki; söz konusu yazar büyük bir yazar olmanın yanında aynı zamanda bir Rus milliyetçisidir ve zamanın Rusya İstanbul konsolosluğunu yapmıştır. Kral danışmadır, bilgindir. Ancak unuttuğumuz bir şey var ki Kafkaslardaki ve Orta Asya’daki Türk’e Rus boyunduruğunun mimarlarındandır. Aynı zamanda Osmanlı içindeki Ermeni azınlıkların ki o zaman Ermeniler Türklerden de üstün bir sıfata haizdiler, Türk ve Ermeni toplumları arasına nifak tohumlarında büyük bir etkisi olduğu yadsınamaz demiş bulundum. Yine toplantı karıştı. Vay efendim bir yazar ancak eserleriyle anılmalıymış, sebep olduğu gözyaşları kimi ne ilgilendirirmiş. Yine itiraz eden sözüm ona solculardı. İşin garip tarafı cılık, culuk türünden görüşlerin bizde farklı amaçlarında kullanıldığını bildiğimden hiçbir zaman aslında bizde fikirlerin parsellenmiş araziler, kazanç kapıları olduğuna inan biri olarak aslında en muhalif olduğum grup da karşıdan içinde bulunduğumu sandıkları grup oldu, olmuştur.

Bizde fikirler beyinlere bir şekilde kazınır. Kürt-Türk, Ermeni Türk, Alevi-Sünni, Anadolulu-Trakyalı, Egeli-Karadenizli daha da özüne inerseniz herkes bir şekilde hücrelerine kadar ayrılır, karşıdır, karşısındadır. Farklılık namına ne varsa bu gerektiğinde düşman, ötekileştirme vesilesi yapılmaya hazır olarak bekletilir. Hatta bazıları sizi dinlerler ama ne diyor diye değil, nerede bir hata yapacak ve ben bu hatasını ağzına nasıl tıkarım ya da aleyhine nasıl kullanırım diyedir.

Garibin ülkesinde fikirler doğuştan gelir, mahalleden gelir, herkes bir şekilde fikrinin yılmaz savunucudur. Başkasının ne dediğine bakmazlar, direk olarak yargılarlar.

Samsundan bir otobüs dolusu öğretmen Diyarbakır’a gidince eylem ihtimaline karşı başında polis bekler, bunu oradaki insanlar protesto etmez, aslında herkes bilir gerçekte doğu ve güneydoğu insanı son derece misafirperverdir. Aynı şekilde İzmit’te bir fındık bahçesinde işçi dövüldüğü zaman olay olur. Hâlbuki bu pek sıradan bir olaydır, normalde başka bir şehrin Karadeniz’in başka bir şehrinden başka bir şehrine okumaya giden bir öğrenci de saldırıya uğrayabilir ve kendini savunmaya kalkınca sen kendi çöplüğünde öt diye tehdit edilebilir. (Başıma geldiği için biliyorum) Bu tür olaylar sahiplenme, üstünlük kurma anlamında ilkel insanların yaptığı yapabileceği bir üstünlük kurma hevesinin dile getirilişinden başka bir şey değildir. İlkelliği kimin yaptığı fark etmez. İlkeli olmayanların, ilkel olması normal karşılanmalı değil mi?

Farklılıklarımız seçimlerimiz değildir. Zenginliğimiz olabilir. Müsaade edilirse tabi. Çünkü siyasetten dine hemen her grup karşıtlık duygularının azdırılmasından faydalanmakta, ondan rızkını kazanmakta, ömrü boyunca bir tane gerçek anlamda iş yapmayıp, krallara layık yaşantı sürmektedir. 

 

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..