Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Eylül '08

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Sağım çıplak, solum çıplak

Sabah gözümü açtım.Nereden aklıma estiyse, oğluma " <ı>Hadi, denize gidelim " dedim. O, dünden razı. Enerjisini harcayacak yer arıyor. Mayolarımızı giydik.Damlataş Plajına yola koyulduk.

Aklımda, Alanya Belediyesinin son meclis toplantısında gündeme gelen ve gazetelere manşet olan, "Turistlerin deniz kıyafeti ile umum yerlerde gezmelerine karşı tedbir alınmasını isteyen" teklif geldi.

Vay, vay, vayyy diye çokça tartışıldı.
Alanya, hakikaten bu yıl çok sıcak.Sıcak ne kelime, yanıp kavruluyoruz bir yandan, bir yandan da nemden alacak nefes bulamıyoruz.
Hal böyle olunca saçılıp dökülmek, olabildiğince soyunmak nerdeyse farz.

Denizin kıyısına vardık.Havlumuzu açtık. Etrafımı kesmeye başladım, sabahın 9'unda üstsüzlüğün ötesinde bir şey var mı diye.Yoktu.
Sağımızdaki solumuzdaki insanlar ve biz çıplaktık.Ama daha ötesi yoktu.Alttakiler altı, üsttekiler üstü örtülüyordu. Kırkbeş dakika falan çimdik durduk oğlanla.

Çıktık.Evin yolunu tuttuk.Bir iki çift gördüm, bikinili önümüzden, yanımızdan gidip gelen. Buraya kadar herşey normaldi. Ben deniz çocuğuyum.Amiyane tabirle "donlu da donsuz da " denize girdim.

Çıplaklığa karşı falan değilim.

Güneşin nimetlerinden herkes istifade etmeli, hem de yaz - kış.
Umum yerlerde "çıplak" gezilmesi pek de hoş olmuyor.Bu durumun magazinleştirilip abartılarak sunulması da hoş olmuyor. Gören, duyan sanki deniz kenarı bir şehirde herkes "çıplak" gezilir, gezilmezse "ayıp" edilir diye düşünüyor sanki. Zaten, gelen tüm turistlerin çıplak gezmesi gibi bir durum da yok. Sokakta üstsüz bir bayana 20 senedir Alanya'dayım rastlamadım.

Herkes, kendi meşrebince güneşin nimetlerinden yararlanıyor.

Ancak, güneşin olmadığı yerlerde bikinili çıplaklığa alışamadım.
Günahlarına güneşi alet eden yerli ve yabancı misafirlerimizi anlamıyorum.
Yerel örf ve adetlerin turisti ürkütmemek adına bu kadar hızlı erozyona uğramasını sakıncalı buluyorum.
Salya sümük diskoların önlerinde bekleyenlere acıyorum.
Haftada bir-iki tecavüz haberi duymaktan rahatsızım.

Belediye Meclisinden, getirilen teklife siyasi konjektörden bakıp, red ederek bakmasını değil,misafirlerimizin Nerede? Nasıl ? giyinilmesi gerektiği üzerine bir tartışma yapmasını ve sonucunu beklerdim.

Sonuçta; ne kadar rahat insan varsa, bir o kadar da rahatsız insan var.

 
Toplam blog
: 272
: 734
Kayıt tarihi
: 13.10.07
 
 

1959 Sinop Bektaşağa Köyü doğumluyum. Yaşamda, anlaşılacak bir şeyi olanlara ve bunu öğreti yapan..