Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ağustos '08

 
Kategori
Siyaset
 

Sağlığın piyasalaştırılması

Sağlığın piyasalaştırılması

Çağdaş bir devletin temel görevlerinden olan sağlık alanında devlet epeydir toplumsal görevi sırtından atma girişimleri başlatmıştır. Nasıl ki, eğitimde “paran kadar eğitim!” politikası uygulayarak eğitimi piyasalaştırma süreçlerinde at koşturuyorsa, sağlığı da piyasalaştırma, özelleştirme yolunda ilerlemektedir. Bu girişimlerini de, tabii ki, “Sağlıkta Dönüşüm Programı” gibi, “Özel muayene sistemini tarihe gömeceğiz!” gibi birtakım yaldızlı, parlak, kulağa hoş gelecek sloganlarla perdeleyerek yapmaktadır.

Sayın Bakan Recep Akdağ 3 Mart’ta Burdur ziyaretinde Burdur’un aile hekimliğinde pilot bölge seçildiğini belirterek şöyle demiş:

“Biz bu hususta halkın menfaatini korumak üzere bir sistem oluşturuyoruz. Bu durumda tabii ki birilerinin menfaatleri zedeleniyor. Birileri sağlığı bir piyasa işi gibi görüyor. Çalışmalarımızla, vatandaşın üzerinden sebeplenme imkânı ortadan kalkıyor.”

kanal15

Gazeteler şöyle sürmanşetten vermiş haberi:

“Muayenehaneye çağırma, ameliyat parası alma devri kapandı.”

Oysa herkes bilmektedir ki, başladığı her yerde ve canlı örnekleri Batı’da görüldüğü gibi, aile hekimliği uygulaması, merkezinde sağlık ocaklarının bulunduğu, halkın yararına ve toplumsal, kamucu bir uygulama olan mevcut sağlık sisteminin koruyucu hekimlik uygulamasını tasfiye edecek bir İMF uygulaması olacaktır. Bütün meseleleri mevcut sistemi çökertmektir. Tıpkı diğer uygulamalarda olduğu gibi, iyi çalışan bir işletmenin şu veya bu şekilde önce çökertilerek halkın gözünden düşürülmesi ve sonra da özelleştirilmesi, yani “babalar gibi” satılması süreçleri aynen sağlıkta da uygulanmaktadır.

“Sağlıkta Dönüşüm Programı” adını verdikleri olay, sağlığın temel bir devlet görevi olmaktan çıkarılması, sağlığın özelleştirilmesi (piyasalaştırılması) olayıdır. “Paran kadar sağlık!” denkleminin alt yapısıdır.

Bakan alenen herkesi kör âlemi salak sanma yanlışlığı içinde bol keseden atmakta, “özel muayene sistemini tarihe gömeceğiz!”, “Vatandaşın başka adreslere muayeneye gönderme dönemi bitmiştir!” gibi kulağa hoş gelen yaldızlı sözlerle halkı kandırmaktadır.

Bir kere aile hekimliğinin başladığı her yerde sağlık alanında korkunç bir kargaşalık yaşanmaktadır. Sağlık çökmekte, at izi it izine karışmakta, kimin ferman okuduğu bu toz duman içinde anlaşılamamaktadır.

Sözde aile hekimliği sistemi kamu sağlık sisteminin piyasalaştırılmasıdır. AKP hükümeti sözde aile hekimliği uygulamasıyla sağlık ocaklarımızı kapatmak istemektedir.

Halkımız henüz işin vahametinin ayırdında değil ancak, BURDUR’DA SÖZDE AİLE HEKİMLİĞİ SİSTEMİ BAŞLARSA, UYGULANDIĞI HERYERDE GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ, NE OLACAĞINI (öğrenebildiğim, inceleyebildiğim kadarıyla) BEN SÖYLEYEYİM:

•Sağlık ocakları kapatılacak;

•Herkes genel sağlık sigortası pirimi ödeyecek, çalışan ya da emekli farketmez;

•Prim ödemeyen sağlık hizmeti alamayacak;

•Sağlık karneleri ücretsiz ilaç almaya yaramayacak, halkımız ilaca cebinden daha fazla para ödeyecek, şimdiki uygulamanın beş-on kat üzeri bir uygulama düşünün;

•YEŞİL KARTLAR İPTAL EDİLECEK;

•Çocukların aşılanması, gebelerin izlenmesi yeterli ve düzenli olmayacak;

•Sağlık Ocağı kapatılınca, doktor, ebe, hemşire, sağlık teknisyeni ekibi olmayacak, sağlık hizmeti aksayacak.

•Birkaç doktorun yaptığı işi bir doktor yapacağı için evinize doktor gelmeyecek.

•Kronik hastalığı olanlar hiçbir aile hekimine kayıt olamayacak.

•Parasız ve eşit sağlık hizmeti yerine paran kadar sağlık hizmeti sistemi geçerli olacak.

•Dr. Ramazan Zeybek’in saptaması: “Koruyucu sağlık hizmetleri verilmeyecek... Koruyucu hekimlikte belirleyici olan aşı, okul taraması, çevre kirliliği ile mücadele, yurttaşın sağlık kültürü edinmesi çalışmaları yapılmayacak. Ayrıca acil hizmetlerde de bir yeniliği yoktur.” (*1)

Burada her zaman söylediğimiz, söylemeye devam edeceğimiz bir gerçeği yineleyeceğiz: Her alanda olduğu gibi sağlık alanında da AB’den yılan çıkmıştır, define yerine! Zira sözde aile hekimliği uygulaması AB uyum yasalarının ve uluslar arası ilaç şirketlerinin dayatması halk düşmanı bir uygulamadır.

SES Burdur İl Temsilcisi Sayın Dr. Ramazan Zeybek’in de açıkça belirttiği gibi, “Aile hekimliği projesi, İMF’nin ülkemize dayattığı bir uygulamadır… Bugün dünyada bu uygulama ile özel sağlık tesisleri zincirleri oluştu. Amerika’da uygulanan aile hekimliği sistemi, ‘Paran varsa doktorun var, sağlık hizmeti görürsün, paran yoksa doktorsuz ölürsün!’ anlayışının Türkiye’ye taşınması demektir.” (*2)

Sözde aile hekimliği uygulaması, gerçekte ise özel ve paralı sağlık hizmeti uygulamasıdır. Bunlar, uzmanı olmamakla beraber, araştırmalarımın ve uzmanların görüşleri doğrultusunda yaptığım incelemelerimin sonuçları; derdin teşhisidir. Hiç kimse tavuk değildir, yumurtlamaz ama yumurtanın tazeliğini bayatlığını anlar herhalde. Derdin dermanı ise vardır. Onu da gelecek yazımızın konusu yapalım.

KAYNAKÇA:

(*1) Burdur Gazetesi, 9 Mart 2007, Dr. Ramazan Zeybek s. 6

(*2) age. S. 6

www.fatihozcan.org

 
Toplam blog
: 510
: 505
Kayıt tarihi
: 04.04.08
 
 

"Cv" Dedikleri Özgeçmişim 1953 yılının karanlık günlerinde Haziran ayının 24. günü, ağaçların mey..