Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ağustos '09

 
Kategori
Sağlık
 

Sağlık, sağlık, yine sağlık...

Sağlık, sağlık, yine sağlık...
 

holter testi...


Sağlığınız ve sevdiklerinizin sağlığı yerindeyse bütün sorunlar ikinci planda kalıyor. Ama bunu, ancak sağlık sorunları baş gösterdiğinde farkına varabiliyorsunuz.

Dün sabah, iki göğüs kafesi arasında hissettiğim, orada bir yumru varmış gibi ağrı, çarpıntı ile uyandım. Daha önceleri, genelde üşüttüğüm zamanlarda da öyle bir ağrı olmuştu ama bu yaz gününde üşütme olasılığı söz konusu olmadığı için bu ağrı korkuttu beni. Çoktandır da kan yağları ölçümü için gitmek istiyordum hastaneye. Bu ağrı bahane oldu, kendimi kalp hastanesinde buldum.

EKG ve kan aldırma işi bittikten sonra holter testi için göğüs ve sırt bölgesine elektrotlar takıldı. 24 saat boyunca EKG görevi yapacağı için bu süre zarfında üzerimde kalması gerekiyormuş. Muayene için sıramı beklerken, görme engelliler derneğinden 5 – 6 kişilik bir grup geldi. Sonradan gelen bir görme engelli arkadaşlarına “Körü körüne mi geldiniz buraya?” diye espri yaptı. Metin Şentürk esintisi hissettim o anda. Onlara bakıp, bir tek gözümüzün bile trilyonlar değerinde olduğunu düşündüm ama her şey gibi ancak yokluğu söz konusu olduğunda varlığının değerini anlıyoruz sahip olduklarımızın.

Yoğun bir talep olduğu için beklenen saatte kan sonuçları gelmedi. Holter testinin de sonucunu ertesi gün alacağım için kan testi sonucunu da yarına bırakarak hastaneden ayrıldım.

Bugün aldım sonuçları; şükür, kalpte organik bir rahatsızlık olmadığını söyledi doktor. Kolesterol yüksek, belki rahatsızlıklarımın nedeni bundandır diye düşündüm.

Özel hastaneler devlet hastanelerinin çilesini çeken bizler için gerçekten bir nimet; insana insan muamelesi yapılıyor en azından. Ama gittiğimiz hastanede güler yüz ve temizlik gibi özellikler gerektiği gibi olmasına karşın sonuçlarımı almak için devlet hastanelerindeki kadar zaman harcadığımızı da söylemeden geçemeyeceğim. İlk gün yoğunluk nedeniyle kan tahlilinin sonucunu alamadık. Bugün ise doktorun kapısına geldikten sonra ancak, beni aldılar. Bu durumu hasta hakları odasındaki görevli kadına hastane yönetimine bildirmek üzere yazılı ve sözlü olarak şikayetimizi ilettik. Doktorun odasında da aynı durumu söz konusu edince cevap olarak doktor çok yoğun olduğunu bu durumunda sistem ile ilgili olduğunu söyledi. Özel hastanelerde daha az beklemeyi umduğumuzu söylediğimizde, “Günde 10 hasta olur, her birinden de 200tl alırsak bu şikayetler olmaz.” diye bir cevap aldık. Tıp eğitimi, onun üzerine de uzmanlık zorlu bir yol mutlaka bunu kabul ediyoruz. Ama her mesleğin de kendine göre zorluklarını olduğunu da biliyoruz. Her durumu para ile ilişkilendirmek doktorluk gibi ayrıcalıklı meslekler için olmaması gereken bir eylem.

Yine de özel hastanelerin; devlet hatahanelerinin hastayı daha çok hasta yapan ortamından çok farklı olan havası insanı kendini güvende ve rahat hissetmesini sağlıyor.

 
Toplam blog
: 307
: 1382
Kayıt tarihi
: 08.08.07
 
 

Emekli Türkçe öğretmeniyim.Şimdi Marmara Üniversitesi bünyesinde bulunan, Atatürk Eğitim Enstitüsü ..